Hayatın her köşesinden garip garip haberler duymaya alıştık. Özellikle Çin söz konusu olunca 'Acaba yine ne bombalar gelecek?' gibisinden bir merakla okumaya başlıyoruz haberleri.Bu haber de Çin'den ama acıklı ya da garip değil.
İnsanlık bir ders olarak okutulsa muhakkak bu konuya da değinilirdi.
İşte 76 yaşındaki kadın ve onun tekerlekli sandalyeye mahkum torunu...
76 yaşındaki teyzemiz Shi Yuying, her gün tam 24 kilometre yürüyor.
Birlikte yaşadığı 9 yaşındaki torunu Jiang Haowen'i okula götürmek.
Ve henüz daha 2 yaşındayken çocuğa cerebral palsy teşhisi (duruşu ve hareketleri etkileyen fiziksel engellik durumu) konulmuş ve çocuk tekerlekli sandalyeye mahkum olarak hayatını devam ettiriyor.
Annesi ve babası yok mu çocuğun diyeceksiniz, elbette var ama ayrılar.
Annesi başka evlilikler yapmış, babası ise geçim derdi yüzünden ülkenin farklı bir bölgesinde çalışmaya başlamış.
Dolayısıyla çocuğun okula gidip eğitim alabilmesi ancak Shi teyzeye kalmış.
Ve Shi teyze 76 yaşında.
Bazen bizim yayınımızda ve yapımımızda emeği geçen annemize babamıza kızıyoruz ya, "Doğurmasaydınız beni" diye isyan bayrağı çekiyoruz ya.
Bu tarz insan hikayelerine rastlayınca insanın yüzüne bazı şeyler fena halde vuruyor.
Pişman oluyoruz, diyoruz ki "İsyan etmenin ne lüzumu var."
Shi teyzeye bakın ya, rica ediyorum.
Kadın çocuk doğuruyor, sonra o çocuk bir daha doğuruyor.
Sonra o çocuk yardıma muhtaç bir şekilde gözlerine bakıyor.
Ve yaş olmuş 76!
Kocası yok, çocuğu yok; çocuğunun çocuğu var!
Kadının hiç mi hayata dair "Artık yeter" isyanı yok?
Elbette var ama sızlanmıyor, mızmızlanmıyor ve torunu için elinden gelenin en iyisini yapıyor.
Aile bağlarımız güçlü olmayabilir ama en azından sabretmenin ne kadar zor ve insanı çok güçlü kılan bir şey olduğunu hayatımızın hiçbir anında unutmamalıyız.
Teşekkürler Shi teyze.