Anasaziler, Colorado ve New Mexico bölgesinde yaşamış olan bugünkü Hopilerin atalarıdır. "Anasazi", Novajo dilinde ihtiyarlar anlamına gelen bir sözcüktür.
Colorado ve New Mexico'nun engebeli mesalarında ve kanyonlarında kurulmuş olan, zamanla aşınmış pueblolar ve çarpıcı uçurum kentleri, Kuzey Amerika'nın ilk halklarından olan Anasaziler'in yerleşim alanlarıdır.
Milattan önce 500 yılında, Anasaziler Kuzeybatı Amerika'daki belirgin ilk köylerden bazılarını kurmuş olup avlanıyor ve mısır, kabak ve fasulye yetiştiriyorlardı. Anasaziler yüzyıllar boyunca kalkınarak gelişmiş barajlar ve sulama ağları kurdular; başarılı ve belirgin bir çömlekçilik geleneği yarattılar; günümüz ABD'deki en çarpıcı arkeoloji alanları arasında bulunan çok odalı ve karmaşık yerleşim birimlerini sarp uçurumların kayalık yüzlerine oydular.
Anasaziler'in tarihi, yaşamak için seçtikleri güzel fakat haşin yöreye sıkı sıkıya bağlıdır. Toprakta kazılmış basit çukur-evlerden oluşan ilk yerleşim birimleri, giderek toplantıların ve dinsel ayinlerin yapıldığı yeraltı mağaralarına (kiva) dönüştü. Sonraki kuşaklar, kare biçiminde taş pueblolar yapmak için duvarcılık teknikleri geliştirdiler; fakat, Anasaziler'in yaşam biçimindeki en çarpıcı değişiklik, hala bilinmeyen nedenlerle, tepesi düz mesaların dik yamaçlarında oydukları şaşırtıcı ve çok katlı yerleşim birimlerine geçmeleri oldu.
Buna karşın, 1300'e gelindiğinde Anasaziler, tekrar dönmeyi düşünmüş gibi, çömleklerini, aletlerini ve hatta giysilerini geride bırakarak yerleşim bölgelerini terk etmişler ve sanki tarihin derinliklerinde kaybolmuşlardı. Vatanları, Navajolar ve Uteler gibi yeni kabileler ve daha sonra da İspanyol ve diğer Avrupalı yerleşimciler gelinceye kadar bir yüzyıldan fazla boş kaldı. [1]
Anasaziler ve Kültürleri
Geçmişimizde insanlar oradan oraya göçmüşler birbirlerinden ayrılmışlar ve yine kavuşmuşlardır ve bizler bunu şarkılarımıza hikâyelerimize ve efsanelerimize kalmışızdır. Çünkü hareket olmadan yaşam olmayacağını aklımızdan hiç çıkarmamamız gerekir. TESSIE NARANJO 1995
Anasaziler 800 ile 1600 yılları arasında Amerika'nın güneybatısının kuzey Rio Grande bölgesiyle Colorado Platosu'nda yaşamış olan tarihöncesi bir tarımcı halktır. "Anasazi" adı, ilk arkeologlar tarafından benimsenmiş bir Navajo sözcüğüdür. "Eskiler" ya da "düşman ata" anlamına gelir. Bu anlamda düşman "bizden olmayan insanlar" demektir.
Bu ilk çiftçilerin soyundan gelen Pueblo halkları, "irsi Pueblo Halkı" terimini tercih ederler. Bunlar Four Corners Bölgesinde -Arizona New Mexico Colorado ve Utah- Canyon de Chelly Mesa Verde Chaco Canyon Canyonlands ve Bandelier gibi günümüzde çoğu milli parklar olan yerlerde yaptıkları yamaç evleri çok katlı taş mimarileri ve kaya resimleriyle ünlüdürler.
Ancak bu mimari örnekler bu yerlerine çok kolaylıkla adapte olabilen ve çoğunlukla küçük ve dağınık yerleşim birimlerinde yaşayan ve mısır fasulye kabak yetiştirip vahşi hayvanlar avlayan bu insanların yalnızca en çok görülebilen taraflarını temsil ederler.
Mesa Verde'deki Yamaç Saray'ın 220 odası ve 23 kivası vardır. Burası da 1250'den I280'e kadar Anasazi kültürünün Mesa Yerde kolu tarafından iskân edilmiştir. Betatakin Harabesi: Bu yamaç barınağında 120 oda ve 3 kiva vardır. 1250 ile 1300 yılları arasında Anasazi kültüründen Kayenta halkı burada yaşamışlardır.
Coğrafyadaki ekolojik kaynaklardaki iklim ve kültür tercihlerindeki bölgesel farklılıklar her biri kendi çömlek süsleme gelenekleri taşçılık stilleri ve mimari biçimlerine sahip ayrı Anasazi alt-geleneklerinin çıkmasına neden olmuştur.
Anasazilerin bu alt-gelenekleri arasında Virgin Kayenta Mesa Verde Chaco ve Rio Grande kolları vardır. Bunlar 11. yüzyılın sonundaki en gelişmiş dönemlerinde Güney Nevada'dan Orta New Mexico'ya ve Kuzey Arizona'dan Güney Utah'a kadar bir alanı iskân etmekteydiler insanı şaşkına çeviren toplum merkezleri kuzeybatı New Mexico'nun San Juan Havzası'nda olan Chacolar 12. yüzyılda ata topraklarını terkedenlerin ilki olmuşlardır.
Ancak 13. yüzyıl sonunda Virgin Kayente ve Mesa Verde kolları halkları da güney ve doğuya gitmek üzere yurtlarını terk etmişlerdi. Yalnızca Rio Grande kolu ve Colorado Platosu'nun güney eteklerindeki birbirinden kopuk topluluklar ata topraklarında yaşamaya devam etmişlerdir.
1600 yılında hatta 1450'de bu Anasazi soyundan gelenler bizce çağdaş Arizona ve New Mexico' nün Hopice Zunice Keresçe Tewaca Tiwaca ve Towaca konuşan Pueblo Kızılderilileri olarak bilinmektedirler. Bu dirençli insanların göçleri ve ayakta kalabilmeleri gözlemcileri 100 yıldan uzun bir süredir kendilerine hayran bırakmıştır.
Pueblo atalarının yurtlarını terk etmeleri konusunda arkeologların ve Amerikan Yerlileri'nin farklı ama birbirlerini tamamlayan kuramları vardır. Pek çok arkeolog halkı yerlerinden göçe zorlayan şeyin çevre koşulları olduğunu düşünmektedir.
Bunlar uygunsuz iklim koşullarının insanların yaşamaları için yeterli besin maddesi yetiştirilmesine izin vermediğini iddia etmektedirler. Diğerleri ise insanları göçe zorlayan şeyin toplumsal sorunlar olduğu düşüncesindedirler. Bunlar iç çatışmaların savaşın ve şiddet korkusunun sonucunda insanların önce evlerini büyük ve kalabalık köylerde ya da kendilerini savunabilecekleri yamaçlarda yaptıklarını ve sonra da daha güvenli yerler aramaya çıktıkları görüşünü benimsemektedirler.
Diğer bazı arkeologlar insanları Four Corners bölgesinden uzaklaştıran şeyin aralarında yeni bir din daha fazla güvenlik ürün yetiştirmek için daha iyi bir iklimin de olduğu değişik unsurlar olduğunda ısrar etmektedirler.
Kısacası bazı arkeologlar Anasaziler'in güç koşullar nedeniyle yerlerinden "itildikleri'ne diğerleri de cazip koşullarla başka yerlere "çekildikleri'ne inanmaktadırlar. Ancak bugün çoğu bir tek nedenden çok çevre ve toplumsal nedenlerin birleşmesinin Anasaziler'i 13. yüzyılda Four Corners bölgesinden göçe zorladığını kabul etmektedirler.
Haritada 1600 yıllarında Anasaziler'in yaşadığı 13 tarihi pueblonun yeri görülüyor.
ÇEVRESEL VE TOPLUMSAL "İTMELER"
Ürün kaybına neden olabilecek çevresel sorunlar ağaç-halkaları eski bitki kalıntıları ve su baskınları ölçümleriyle belgelenmiştir. Bunların arasında 13. yüzyıl sonunda olan ve 1276-1299 "Büyük Kuraklığı" olarak sözü edilen 24 yıllık bir kuraklık dönemi vardır.
1200'lü yılların başlarıyla ortaları arasında sık sık tekrarlayan soğuk hava dönemleri de ürünlerin yetişme mevsimini ciddi biçimde kısaltmış olacaktır. 1250'den sonra yağmurlar ürünün büyümesine yardımcı olamayacak kadar geç başlamıştır ve 1200'lerin sonunda da yeraltı suları iyice azalmıştır.
Bu faktörlerin birleşmesi gerek kuru gerek sulu tarımcılığı İmkânsız kılmasa bile son derecede güçleştirmiş olmalıdır.
Güç çevresel koşullar nedeniyle toplumsal sorunlar da çıkmış olabilir. En iyi tarım arazisi için şiddetli bir rekabet çıkmış yiyecek stoku olmayanlar olanları yağmalamış açlık hastalık ve ölümler başlamış olabilir.
ÇEVRESEL VE TOPLUMSAL "ÇEKİMLER"
13 ve 14. yüzyıllarda Four Corners'in güneyi ve doğusundaki yerler kuzey ve batıya kıyasla daha güvenilir kar ve yağmur yağışlarına sahipti. Bu farklılıklar dost ve akrabaların bulunduğu ve ekilebilir arazinin hâlâ bulunabildiği daha güvenlikli bu yerlere planlı bir göçün nedeni olabilir.
14. yüzyılda Four Corners'in güneyinde yeni dini ve toplumsal hareketler belgelenmiştir. Bunların arasında dini örgütler ve toplumlar tıp (sağaltıcı) ve savaş toplulukları ve kamu mimarisinin farklı türlerini içeren kasaba boyutunda yeni köyler vardır. Bu gelişmelerin 13. yüzyılda başlamış ve eski Pueblo halkını önceki anayurtlarından cezbetmiş olmaları mümkündür.
Mesa Yerde bölgesinde 1200-1300 arasında yağışlar. I276'da başlayan 24 yıllık normalin altındaki yağış dönemine dikkat.
PUEBLOLAR'IN GÖRÜŞÜ
Pueblo halkları genelde arkeolojik açıklamalara karşı çıkmamaktadırlar. Bunlar nüfusun boşalmasını terk olarak değil daha çok Pueblo tarihini belirleyen sürekli bir göç hareketi içinde sıradan bir göç olarak görmektedirler. Sözlü geleneklere göre Four Corners bölgesinde atalar hâlâ yaşamaya devam etmektedir. Ayrıca Four Corners hâlâ ziyaret edilmekte ve çağdaş Pueblo halkı tarafından çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır.
Çevresel ve toplumsal faktörler birleşerek bir halkı daha az verimli ve iklimi belirsiz bir bölgeden daha güvenli ve umut vaat eden bir bölgeye göç zorunda bırakmıştır. Anasazi insanları çevrelerindeki fiziksel ve toplumsal koşullara karşılık vermişler koşullar değişince onlar da yollarına devam etmişlerdir.
Pueblo Bonito doruk noktasında 4-5 katlı olan büyük bir topluluktu. Terk edildiğinde 600 oda ve 40 kiva bulunduğu tahmin edilmektedir. Burada Anasazi kültürünün Chaco kolunun halkı yaşamaktaydı. [2]