Ağız kanserinde erken teşhis avantajı

Gazi Üniversitesi (GÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cansu Alpaslan, ağız kanserinin geç teşhis edilmesi durumunda,hastaların yüzde 80'inin ilk 5 yıl içinde hayatını kaybettiğini bildirdi.

Ağız kanserlerinin de en az diğer kanser türleri kadar tehlikeli olduğunu anlatan Alpaslan, ağız kanserlerinin tüm kanserler içerisinde dünyada 12. sırada olduğuna dikkat çekti.Geçen ay Paris'te düzenlenen "Ağız Kanserinin Önlenmesi, Erken Teşhisi ve Diş Hekimlerinin Sorumluluğu" başlıklı konferansta, Türkiye'yi temsil eden
Alpaslan, ağız kanserlerinin toplumda çok iyi bilinmediğini, diş hekimlerinin rutin muayenelerde mutlaka ağız kanseri bulgularına da bakması gerektiğini söyledi. Alpaslan, bu konuda hem hekimlerin hem de hastaların yeteri kadar duyarlı olmadığını savundu.

Diş hekimliği eğitiminde müfredat konusu olan ağız kanserlerine, eğitim sonrası çok fazla dikkat edilmediği yönünde eleştiride bulunan Alpaslan, "sadece Türkiye'ye özgü olmayıp tüm dünyada böyle" vurgulamasıyla "Maalesef pek çok diş hekimi, hastalarına ağız kanseri muayenesi yapmıyor, bunu rutin kontrollerde takip edilmesi gereken bir durum gibi algılamıyor" dedi.

-AĞIZ İÇİ YARALARINA DİKKAT-

Alpaslan, ağız kanserinin dil, dudak, ağız tabanı, yanaklarda, diş etinde ve boğazda görülebildiğini vurgulayarak, "Bu bölgelerde 14 gün boyunca iyileşmeyen yaralar en önemli göstergedir" uyarısında bulundu. Bulguların yara ya da kitle şeklinde olabildiğine işaret eden Alpaslan, şöyle dedi:

"Bu bulgular, gözle görülebilen, kolay fark edilebilen bulgulardır. Bu bölgelerde kızarıklık, şişlik olabilir, ağızda beyaz plaklar ya da kırmızı lekeler şeklinde lezyonlar görülebilir. Bunlar, zaman içinde kansere dönüşme eğilimindedir. Ağız içinde kanama, kötü koku, dişlerde sallanma, yutma zorluğu, ağrı gibi belirtiler önemsenmelidir. Bunlar, ağız kanserinin habercisi olabilir. Bu nedenle, ağız temizliği yapılırken, bu tür belirtilere dikkat edilmeli. Her gün fark edilen bulgularda değişiklik olup olmadığı kontrol edilmeli, mutlaka vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulmalı ve gerekli görüldüğünde o bölgeden bir parça alınarak biyopsi yaptırılmalı."