Koç
bulup çıkarmış, özellikle Koç’un damarına basmış, fena da kızdırmış. Bu biri de öyle arka mahalleden, üst sınıflardan, öteki departmandan değil, basbayağı yakınlarından biriymiş ki güvendiği dağlara şiddetli karlar yağmış! Ee yürek yeyip yüreklenen, cesaretin aslını bilmez, bağırmayı cevvallik, ihaneti cezalandırma sanır aldanır! Böyleleri için Koç hazır bulunur, davranır!
Boğa
Ne yapsın
daha bir ev alamadıysa, arabasını evin önüne çekip canı istedikçe çıkıp bakamadı, iki tur atamadıysa? Benim diyebileceği bir akıllı telefon dahi bulamadıysa? Milletin arabasında emanetçi olup çıktı, çirkin jantlarına bir el atamadıysa? Sevgilim deyip takıp koluna iki limonata içip serinleyemediyse ne yapsın? Parasızlıktan, güvensizlikten ölsün mü? Boğa dediğin servetinin üstüne oturmak, uykusu gelince yumuşak paracıklarına kıvrılıp, kendinin olanla yatmak ister! Bunları bulamayan Boğa Behlül misali yengesini servetten sayar!
İkizler
İsteyene başka müzikler de çaldırır, dans şovlar dahi hazırlar İkizler! Hatta gece arayana masal, gündüz arayana portakallı enginar tarifi bile hazırlar! Eğlenerek yaşar İkizler, trafiğin sıkışıklığı, sol şeridin tıkanıklığı, ışıkların bitmek bilmez kızarıklığı hemen moralini bozmaz, biraz canını sıksa da İkizler’in cebinden eğlenmenin yolu muhakkak çıkar! Öyle fazla tribal, atarlı laflara soyunmaz, güldürmeyen yerde fazla vakit harcamaz. Hata da yapılır!
Yengeç
Baba evinin ana kuzusu, çekirdek ailesinin kılıbığı, kaynanasının en birinci damadı olur Yengeç. anne annedir, tüm anneler kutsal, elleri şifa, gönülleri yuvadır; Yengeç bunu bilir bunu söyler, gerisini es geçer! Hep babalar mı sağ olacak, karnında taşıyıp besleyip büyüten, biricik sevdiceğini ona armağan eden kaynanası da sağ olur! Canı eşi de! Onların duası üstünde olsun, varlıkları arkasında başka da bir şey istemez Yengeç!
Aslan
Hatasını gören olursa da zahmet edip çenesini yormasın, sözcük israfı yapmasın; içine atsın! Zira Aslan kale almaz, kulak asmaz! Söyleyen lafını söylediğiyle kalır, bir de bakarsınız borçlu çıkıp utanır! “Gaza çok bastın, dikiz aynana bakmadın, saçından yolu görmedin, gözlüğüne milyorlar vereceğine kabak lastiğini değiştirseydin!” eleştirilerine yan gözle bakmaz, affınıza sığınıyoruz ancak kolay kolay başkalarını sallamaz! “Çekemeyen anten taksın deyip geçer, üzülen var mı” diye bakmaz!
Başak
Basak yaşamını; kimilerine göre boş kimilerine göre de ihtiyaç duyulan yegane umut olan “gitmesek de görmesek de orada bir köy var uzakta” ile geçirir. Bir gün mükemmele erişeceğini, kusursuz işler yapıp her şeyi onaracağını içten içe bilir, bunun için sonsuza dek direksiyon sallaması gerekse, kolu kopmaz, beli tutulmaz, Başak’ın ağzından şikayet duyulmaz! E bu kadarcık da sorsun artık! Çekip sağa beklemedi ya!
Terazi
Ne demiş şair; “
Hatalıysam yüz yüze görüşelim, buluşmuşken iki de çay içelim.” tatlı bir sohbetin belini kırar, ellerimizle ördüğümüz duvarlarımızı yıkarız. Bakarsın çok sever bir daha randevulaşırız. Gezer tozar, birlikte alışverişe çıkarız! Çok sıkılırsak atlar kamyonumuza gider, gazın yanında teybin sesini de kökler; dinleyeni dansa davet ederiz! Ordan en yakın oto kuaföre çekip bakımlarımızı yaptırır, gıcırdarız! Olmadı di mi Terazi’den atarlı kamyoncu mu olur allasiz?
Akrep
Akrep kimden kaçmış ki Azrail’in tuttuğu kafaya sırtını dönüp saklansın? Akrep için ölüm; en sevdiği karanlığın sonsuzluğu, arzuları kıpkırmızı geceleri harlarken yaşadığı soluksuzluğu, intikam yemeklerinin tariflerini tüm detaylarıyla yüreğine işlediği gecelerin uykusuzluğu! Aşksa konu o da Akrep’in tek yönlü dipsiz kuyusu! Şimdi Akrep neyin tribine katlansın?
Yay
Ne zeka küpleri ne cesur yürekleri ne en farklısı ne duyguların baş köşesinde yerini alan altın varaklı tahtlısı, en iyisini Zodyak’ın en rahatı Yay yapar, “başlarım başarısına da geleneğin dayattığı kuralına da evlilik diye tutturan topluma da parayı icat edip başımıza dert edene de sorumluluk diye başımın etini yiyene de beyaz yakayı moda edene de…” deyip de çekip gittiği liste uzayıp giderken, Yay çoktan soluğu İpsala’da alır, sınır ötesine varır!
Oğlak
Oğlak’ın verdiği şans seyrek, ikincisi imkansızdır. Aynada kendini gördüğü yer de toplum içinde kendini konumlandırdığı yer de sadece kendi başarılarıyla taçlanır! Kendinden emin, soğuk ve kaçınılmaz olarak başarılı bir insan var karşınızda! Aldatılan da terk edende sabırları tüketip kendini def ettiren de kaybeder, Oğlak kaldığı yerden yoluna dimdik devam ederken, geride kalanlar feryat içinde af diler!
Kova
bacayı kapatıp dünyaya gözlerini yumsun, tıp oynayadursun; Kova açar gazı, gezer adaletin eksik kaldığı dört bir yanı! Yeri ne bir zenginin altın varaklı koltuğunda, ne bir hükümdarın sağ kolunun altındadır! Kova direksiyonunu mağdur tarafına çevirir, onlarla birlikte mücadelede kendine ön saflardan yer edinir! Bu dünyanın karasını herkes görür ama bir tek Kova dikkat kesilir!
Balık
Herkes sever Balık ölür; bu da böyle biline! Tehdide gelmez, kimseden korkmaz, kaderinden kaçmaz! Dünyada başına gelecek her şeye ön kabullü tam teslimiyet halinde yaşar! Herkesi sever de aşka bir başka düşer! Hayallerini kaf dağlarının tepesine bayrak diye diker, düşlerinde masalsı evler inşa eder. Plan yapmaz, intikam peşinde koşmaz ama gözünün değdiği düz yolda takla atar, Balık’ın ah ettiği kişi kor ateşlerde yanar!