Annem pazardan geldiğinde çantada olanlardan cebime doldurur sokakta yerdim,annem olum gören gözün hakkı var alan var alamayan var evde ye diyordu.yine birgün annem pazardan gelmişti meyveleri cebime doldurdum tam çıkıyordum annem de beni gördü kovalamaya başladı caddeye fırlayınca dolmuşu son anda farkettim ama ayağımın üstünden geçti acıyla bağırdım şöför durdu olum bişey varmı dedi yok amca dedim sen çok korktun git de şu duvara işe dedi yok amca tamam dedim adam da ses tonunu yükselterek hadi bakim hadi dedi tam duvara işiyordum camdan kadının biri çıkıp eşşeoğlu eşşek duvara işenirmi dedi ve bana tokadı çaktı ne olduğunu anlayamadım o sinirle hem kadına hemde şöföre küfredip oran hızla uzaklaştım


Maltepe'den Kadıköy'e gitmek için kadıköy minibüslerine bindim.paramı uzattım. Birden kuzenimin bana anlattığı komik bir şey geldi aklıma. Onu yapayım dedim.kuzenim bana "bir gün otobuse binersen arkadan para uzatırmısın deniklerinde parayı eline al arkana dön ve parayı uzatan adama yok bu para uzamıyo abide dedi."bende bunu yapayım dedim.ve nihayet arkadan bir adam 5 milyon uzattı ve bana delikanlı bir tanae bostancı uzatırmısın dedi.ve ben işte o an dedim.ilk başta kötü bir şey olacağını tahmin etmedim.ve ben adama para yı çekerek yok amca bu para uzamıyo dedim ama bir fazla çekmişim her halde para ortadan ikiye yırtıldı.adam beni biraz bağrımdı ve beni karakola götürdü.ama çok korkmuştum.ben adam tamam ben sana 5 milyonu vereyim desemde adam inat .götürdü beni karakola ve ailem arandı babam geldi karakola ve birde şimdi babama olayı anlattık tabiki ve adama 5 milyonunu verdik ve olay bitti.

Eve gidince kuzenime telefon acıp ağzıma gelen bütün küfürleri saydım ama kuzenim hiç bir şey olmamış gibi kahkaha atıyordu.


NOT:SAKIN DENEMEYİM



Ben cok sık yolculuk yaparım.Hep aynı firmayı kullandıgım için hep aynı dinlenme tesisinde duruyoruz ve hep ben wcye gidiyorum. Tuvalette duran amcamda hiç degişmedigi için bi yüz aşinalıgı oldu. Bende buna güvenerek amcama bi espri yapayım dedim.Amcaya "Ben devamlı buraya para ödüyorum bare abonman kartı cıkarayımda ucuza gelsin dedim." Amcada actı agzını yumdu gözünü " Ya ben hep söylüyorum burdakilere; şu tuvalerlere tuvalet kagıdı koyun şikayet geliyor diye beni dinlemiyolar sizde haklısınız lazım tabi" diye.

Ben orda dumur olmuş şekilde tuvaletciye bakakaldım ve otobüse gidip dakikalarca güldüm)



Geçen sene arkadaşım merve ile bahçedee oynarken nerden geldide aklımıza gülsuyu banyosu geldi bahçede ne kadar gül varsa kafalarını kopardık ve bir leğenin içine koyduk azcık su ile karıştırıp onları ufaladık. daha sonra mayolarla girdik banyoya beraber başladık leğeni başımızdan aşağı dökmeğe bir böcek suratımdan akıp gitmes mi aynı anda leğenin örümceklerle dolu olduğunu anladık ve çığlık atıp duştan çıkdık ardın dan suyu açdık yapraklar gitsin die banyo bir tıkanmasın mı tam da dışarı çıkıyoduk ardından tesisatçı çağırdık durumu halleddik.


1999 yılında dayı oğlunun düğünü için İzmir'e gittik. Temmuz ayı hava çok sıcak. Düğün oldu bitti. Genç çiftleri evlerine gönderdikten sonra dayımlarla balkonda oturup muhabbete başladık. Laf lafı açtı muhabbet uzadı. Dayım şeker hastasıdır, sıkışmış. Ev kalabalık olduğu için tuvalete gidemedi belkide üşendi bilemiyorum. Benden yerde duran boş kola kutusunu istedi. Çaktırmadan içine işedikten sonra kutuyu balkondan aşağıda çöp torbalarının bulunduğu yere doğru fırlattı. Tesadüf bu ya kutu hiç devrilmeden çöplerin yanına kaldırımın üstüne dik olarak düştü. Gecenin ilerleyen saatlerinde çöpleri karıştıran bir adam kola kutusunu fark etti. Önce eline aldı kutuyu kulağına yaklaştırıp salladı. İçinin dolu olduğunu anlayınca kutuyu kafasına dikmesiyle püskürmesi bir oldu. Biz balkonunun içinde katıla katıla gülerken adam kendi kendine söyleniyordu. Dayımın herhangi bir kimseye şaka yapmak gibi veya zarar vermek gibi bir düşüncesi olmamıştı. Ama olay bir anda şaka gibi olmuştu. Şimdi nezaman çöpleri karıştıran birini görsem aklıma hep o adam gelir ve buruk bir gülümseme kaplar yüzümü.


Bundan 4-5 sene önceydi ipananın yumurta deneylerini biliyorsunuz. 3 kardeş deneyi yapmaya karar verdik annemde burada bize çok sinirlenmiş bağırıyor gidip anneme ipana deneyi yapacağımızı söyledik tabi doğal olarak hayır dedi bizde gizli gizli yapmaya karar verdik ama aksilik ya evde yumurta kalmamış ablam bana annem gizli gidip almamı söyledi kardeşimde gaza getirince kim tutar beni gizlice evden çıktım ama eve nasıl gireceğimi hiç düşünmemiştim gerçi ben eve dönmeden annem benim yokluğumu farketmiş kapının önüne gelince mecburen zile bastım annem açtı kapıyı iki elimde de birer yumurta annem bunlar ne dedi bende yumurta dedim ver onları bana ver dedi ve almasıyla alsana yumurta diye yumurtaları kafama geçirmişti ben ağlarken kardeşlerimde gülme krize girmişlerdi.

Ne gündü yaaa deneyi daha sonra yaptık ama aradan kaç yıl geçmesine rağmen her aklımıza gelişinde kırılıyoruz hele ablamla kardeşim



Hiç unutmuyorum bir kış günüydü..
Henüz o sıralarda lise bire gidiyordum.Sabah saat 05:00 kalkıyor ve okula gitmek için servis beklerdim.Dedimya bir kış günüydü ve bende havalar soğuk olduğundan dolayı üzerime benden üç beden büyük bir kazak giyip yatmıştım.Neyseki saat 05:00 olduğunda yataktan kalkıp formalarımı giymek için tam yürürken birden sağ tarafımda birşey sallandığını hissettim ve birdaha sağ omuzumu oynattığımda sağ kazağımın kolu çok rahat bir şekilde oynamaya başlamıştı bende elimi kazağın koluna doğru getirerek neler olduğuna bakmak istedim.Kazağı tuttuğumda içiinde kolumun olmadığını farkedince o hışımla ev halkını kalkın kolum yok diye ayağıya kaldırdım.Tabi onlarda uyku sersemi ne kolu nerde kolun kim aldı gibi çok komik kelimeler söylemeye başlamıştı biz bu arada kol ararken birde baktım üç beden büyük giymiş olduğum kazağın içinde uyuşan kolum çözülüp onu hissettiğim anda evde bir kahkaha kopmuştu ve bende kimse daha fazla uykusuz kalmasın diye tamam kol bulunmuştur kazağın içinde uyuşmuş deyip herkezin artık uyuyabileceğini söyledim



Tutucu idaresi olan bir lisede okuyorduk. Öyle ki cuma günleri 'hocam biz cumaya gideceğiz!..' diyerek dersten izinli olarak ayrılırdık.Hocalarımızda bu duruma alıştı. Hocam biz gidiyoruz diye dersten izin alıp bilardo salonuna giderdik. Son sınıfa geldiğimizde matematik dersi tam cuma saatine denk geliyordu. Biz yine okuldan iyice bunaldığımız bir gün ki bugün perşembedir (perşembe günleri de matematik dersimiz vardı) cuma namazına gidiyoruz diye yaşlı hocamızdan izin isteyip sınıftan ayrıldık. Hocamız dünya tatlısı tonton bir adamdı, bizi hiç kırmadan, 'gidin oğlum gidin allah kabul etsin' dedi.