Dün, aşk acısı çekerken girilen yas döneminin evrelerini yazmıştım. Yas döneminde nelerin yapılıp nelerin yapılmaması gerektiğini de bugünkü yazımda anlatıyorum.
1. ŞOKU ATLATMAK
Şok, vücudun acıya karşı verdiği doğal bir koruma tepkisidir. İlişkinizin bittiğini anladığınız o ilk anda sadece korku, yalnızlık, kafa karışıklığı hissedersiniz. Belki aylarca devam edecek bir inanamama sürecine girersiniz.
YAPIN: Bu halin geçeceğine kendinizi inandırın. Her aşk acısı mutlaka biter. Böyle durumlarda uzun yürüyüşler yaparak, sporla ilgilenerek kendi kendinize meditasyon yapabilirsiniz.
YAPMAYIN: Kendi içinize kapanıp sürekli “Neden bitti?” diye sormanız, geri döneceğine dair hayallere kapılmanız acınızın dozunu artıracak, bu acıyı atlatma sürecini uzatacaktır.
2. İNKAR ETMEK
İnkar, gerçekliği reddetme anlamına gelir. Hem bu ayrılığı hem de kalbinizin kırıldığını kabul etmek istemezsiniz. Çünkü kabul etme, kavuşma umudundan da uzaklaşma anlamına gelir. Her şey normalmiş gibi davranmak; her zamanki gibi telefon açmak, email göndermek gibi ilişkinizin normal gidişatını sürdürmek istersiniz.
YAPIN: Güvendiğiniz arkadaşlarınızla dertleşin. İçinde bulunduğunuz durumu anlatın. Sadece dinlemeleri bile yeter. Ya da günlüğünüze yazın. Yazmak acınızla yüzleşmenizi sağlar.
YAPMAYIN: Acıyı yok saymak, kalbiniz kırılmamış gibi davranmak, yani rol yapmak bu aşamada doğru değil. Bunu önemsizleştirmeyin. Yaşayarak bitirin.
3. İÇİNE KAPANMAK Acı çekme aşamasında eski fotoğraflara bakar, mesajları defalarca okursunuz. Sosyal medyada eski sevgilinizin ne yaptığını takip edersiniz. Bu nedenle evden dışarı adım atmak istemezsiniz. Dostlarınızı ve size yardım etmek isteyen aile bireylerinizi çevrenizden uzaklaştırırsınız.
YAPIN: Hayattan kopmayın. Okulunuza, işinize aynı şekilde devam edin. Günlük hayat aktivitelerinizi ihmal etmeyin.
YAPMAYIN: “Bir daha kimse beni onun kadar sevemez. Ben de kimseyi onun kadar sevemem” düşüncesi yanlış. Acınız bittiğinde yeniden sevecek ve sevileceksiniz.
4. KIZGINLIK DÖNEMİ
Yaşadığınız acı duygularınızı öfkeye dönüştürebilir. Eski sevgilinize yönelttiğiniz öfke, size istemediğiniz şeyler yaptırabilir. Ona ya da onun eşyalarına zarar vermeyi isteyebilirsiniz.
YAPIN: Sizi öfkelendiren, aslında terk edilmekten çok kendinizi aşağılanmış ya da kandırılmış hissetmeniz. Gerçek böyle değil. Aşkın başlayabileceğini de bitebileceğini de bilmelisiniz.
YAPMAYIN: Öfkeyi eski sevgilinize yönelttiğiniz an kendinize saygınızı yitireceksiniz. Ve yaptığınızdan pişman olacaksınız.
5. GERİ DÖNDÜRMEK
“Onu ne geri getirebilir?” düşüncesi beyni kemiren bir ruh halidir. Geri gelmesi için dua etmekten tutun da, eğer siz bu ayrılığa neden olan bir şey yaptıysanız, kendinizi affettirmek için çabalama anlarınıza kadar her şeyi kapsar.
YAPIN: Sizi mutlu eden, gelecekte yapmak istediklerinizi içeren kişisel bir liste hazırlayın. Eski sevgiliniz hayatınıza girmeden önce neler yapıyordunuz, onları bir düşünün.
YAPMAYIN: Hazırlayacağınız listeye eski sevgilinizle yaptıklarınızı koymayın. Bu acınızı tazeler, geçirdiğiniz bunca olumlu süreci sıfıra indirir.
6. BÖYLE Mİ SÜRECEK?
Aşk acısını yaşarken insan hiç bitmeyeceğini düşünür. Bu durum 6 aydan daha uzun sürerse ‘depresyon’ tehlikesiyle karşı karşıyasınız demektir. Hep böyle sürmeyeceğine kendinizi inandırmalısınız.
YAPIN: Çevrenizde sizinle birlikte ağlayacak değil, sizi güldürecek insanlara ihtiyacınız var. Negatif insanları çevrenizden uzaklaştırın. Sık sık kendinizi evden dışarı atın.
YAPMAYIN: Uykusuzluk, iştahsızlık ya da tam tersi aşırı uyuma ve aşırı yemek yeme... Bir de bunlara içki içmeyi ekleyebiliriz. Bunlardan uzak durun.