Medreselerin Kaldırılması
05 Mart 2011 by admin Leave a Comment
Medreseler, kişiler tarafından kurulan vakıf kuruluşlarıydı. Vakıfları parasal yönden denetleyen devlet, medreselerde sürdürülen eğitim ve öğretim işleriyle hiç ilgilenmezdi. Din adamı, müderris, kadı ve yönetici yetiştiren medreselerde okutulan dersler, daha çok din bilimleri ile alakalı olup, pozitif bilimlere çok az yer veriliyordu.
Medreseler, eğitim açısından gelişen dünyanın gerisinde kaldığından dolayı, orduya teknik eleman yetiştirmek için, batılı anlamda öğretim yapan hendesehaneler ile yine aynı yüzyılın sonlarında mühendishaneler açılmıştı.
Tanzimat döneminde, Maarif Nezareti (Eğitim Bakanlığı) kurularak eğitim ve öğretim, devletin bir görevi olarak benimsendi. Yine bu dönemde ortaokul, lise, sanat okulları ve öğretmen okulları açıldı. II. Abdülhamit döneminde ilkokul, ortaokul ve liselerin sayısı artırıldı.
Cumhuriyet ilan edildiği sırada, ülkedeki eğitim kurumlarının durumu bu şekildeydi. Ancak bir süre sonra medreseler kaldırılarak din adamı yetiştirmek amacıyla gerekli olan okullar devlet tarafından açıldı.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, Rize gezisinde iken, bir heyetin, medreselerin tekrar açılmasını rica etmesi üzerine, şu cevabı vermiştir: “Mektep istemiyorsunuz, halbuki millet onu istiyor. Bırakınız, artık bu zavallı millet, bu memleket evladı yetişsin. Medreseler açılmayacaktır. Millete mektep lazımdır.”
Daha sonra 2 Mart 1926’da Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun kabul edildi. Bu kanun ile yeni Türk devletinin eğitim ve öğretim sisteminin temelleri atıldı.