Gittiğiniz her alışverişte bir ağlama krizi mi çıkıyor? Giderek daha pahalı oyuncaklar isteyen çocuğunuz, istediği şey alındığında bile mutlu olmuyor mu? Cevabınız “evet” ise ona bir cüzdan vermenin zamanı geldi! Kabul edelim, anne balalar çocukları parayla olabildiğince geç tanıştırıyor. Yutacağından, mikrop kapacağından ya da aşırı para odaklı olacağından kaygılanarak çocukların para kullanmaları erteleniyor. Ancak özellikle 4 yaşından sonra çocuklar parayı nasıl kullanacaklarını çok kolay öğreniyor. Tabii bu konuda da sizin yardımınıza ihtiyaç duyuyorlar.
Özellikle ülkemizde aileler çocuğa parasal açıdan sorumluluk vermekte çok gecikiyor. Yutacağından, mikrop kapacağından ya da aşırı para odaklı olacağından kaygılanarak çocukların para kullanmaları erteleniyor. Ancak özellikle 4 yaşından sonra çocuklar parayı nasıl kullanacaklarını çok kolay öğreniyor. Tabii bu konuda da sizin yardımınıza ihtiyaç duyuyorlar. KUMBARA YETERLİ Mİ? Para biriktirmek, kumbaraya para atmak ve bir şeyin alınması için o paranın birikmesini beklemek gelişimsel açıdan oldukça yararlı. Ama tek başına yeterli değil. Çünkü elinin altındaki parayı nasıl kullanacağını planlamak da ayrı bir beceri.
Cüzdanla tanıştırın!
Çocuğunuz sayıları öğrenmeye başladığı anda ona bir cüzdan alın. Büyük sayıları bilmesi gerekmez...
Paraları öğretin ona. Sonra içine bazı market kartları, vesikalık fotoğraflar, sizlere ait kartvizitler vs. yerleştirin. Artık cüzdanı gerçekten de ona ait. Bir hafta sonu dışarıya çıkacağınızda cüzdanına belirli bir para koyun. Ama bu para gerçekten sembolik olmalı ve bayram harçlığı gibi büyük ebeveyn fonlarıyla desteklenmemeli. Örneğin 5 yaşındaki oğlunuz için 10-20 TL uygun olabilir. Ona “Bu para senin. İstediğin gibi harcayabilirsin. İstersen oyuncak al, istersen dergi. İstersen biriktir” deyin. Bu miktar size çok az geldiyse kendinize göre ayarlayın ama çocuğunuzun yaşı ile harcadığı para arasındaki dengeyi lütfen iyi kurun. Yediği yemeği, giysi vb. ihtiyaçlarını ödemeye siz devam edebilirsiniz. Bu para sadece onun oyuncak, abur cubur gibi ihtiyaçları için harcanmalı. İlk denemelerde krizler çıkabilir. Bu paranın her şeye yeteceğini düşünüp en pahalı setlere gidebilir, sizden para isteyebilir, yerlere yatabilirler ama burada ona vermek istediğimiz mesaj, “Sınırlar vardır ve hayatın boyunca her istediğini, istediğin anda alamayabilirsin” olacağı için, dirençlerini de sabırla karşılamalıyız.
FAYDASI NE?
Cüzdanı olan çocuk bir oyuncakçıya ya da markete girerken kafasında bir hesap yapıyor. Elindeki parayı görevliye gösterip yardım istiyor. Konuşuyor ve aynı zamanda sosyalleşiyor. Kendini yerlere atan çocuk gidiyor, “Bunun için haftaya kadar beklemem lazım” diyen bir çocuk geliyor. Sayılarla tanışıyor, matematikle kaynaşıyor. En önemlisi parasının kıymetini biliyor.
NASIL DESTEKLERSİNİZ?
Çocuğunuzla bu tür bir projeye girdiğinizde siz de harcamalarınıza dikkat edebilirsiniz. Markete gitmeden önce bir alışveriş listesi hazırlayın ve o da bunu bilsin. Listeye yazmak için ona da iki hak verin. Bir tatlı, bir tuzlu yiyecek olabilir. Almanız gereken her şeyi yazın ve bu liste dışında hiçbir şeyi almayın. Alışverişe çıktığınızda ona “aslında bu gömleği çok beğendim ama düşündüm de evde gerçekten bana yetecek kadar gömleğim var. Bu yüzden almayacağım” diyerek ihtiyaç dışı harcamamayı öğretebilirsiniz. Sürekli alışveriş merkezlerine gitmek yerine hiç para harcamanıza gerek olmayan aktiviteleri de tercih ederek para harcamadan da mutlu olunabileceğini çocuğunuza gösterebilirsiniz.
PARASININ KONTROLÜNÜ YAPABİLECEK Bu öneriler doğrultusunda atılacak adımlar çocuğu mutsuz etmek, katı çizgiler içinde yaşatmak amaçlı değildir. Aksine kendine güvenini artırmak, parasının kontrolünü yapabilen bir birey olmasını sağlamak içindir. Sonunda çocuk şu mesajı alır: “Sınırlarım var ama çocuk olduğum gerçeği unutulmadan büyüyorum.”