Kasık ağrısı kalçada sıkışma sendromunun belirtisi olabilir
Kalça sıkışmasının birçok sebebi olabilir. Kasık bölgenizde Op. Dr. Enis Yıldırım, "Kasık ağrısı şikayeti olan kişilerde kalçada sıkışma sendromu olarak bilinen femoroasetabuler sıkışmadan şüphelenilmelidir" diye konuştu.
Çeşitli sebeplere bağlı olarak gelişen ve kişiyi günlük hayatında rahatsız eden kasık ağrıları, sık görülen ağrılardandır.
Kasık fıtığı, bel fıtığı, idrar yolları, üreme organları ve bazen de kalça eklemi ve çevresiyle ilgili sorunlarda görülen kasık ağrılarının, bu nedenlerin dışında kalça sıkışmasından da kaynaklanabileceği unutulmamalıdır" diyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Enis Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kasık ağrısı şikayeti olan kişilerde bu tür bulgulara rastlanmadıysa mutlaka kalçada sıkışma sendromu olarak bilinen femoroasetabuler sıkışmadan şüphelenilmelidir."
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Enis Yıldırım konu ile ilgili merak edilenleri açıkladı.
Femoroasetabuler sıkışmanın uyluk kemiğinin başı ve kalçadaki yuva arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan bir problem olduğuna değinen Op. Dr. Enis Yıldırım, hastalığın uzun süre tedavi edilmediğinde doku hasarı, kıkırdak hasarı ve kireçlenmeye neden olabileceğini, kalçada sıkışma sendromunda görülen kasık ağrılarının kimi zaman kasık ve bel fıtığı problemleriyle karıştırıldığını söyledi.
KASIK BÖLGENİZDE KESKİN VE TEKRARLAYAN AĞRILAR OLUYORSA DİKKAT!
Kalçada sıkışma sendromunda genellikle kasıkta ve kalça arkasında ağrıların görülebileceğini söyleyen Op. Dr. Yıldırım, ağrıların bazen uyluk kemiğinin ön yüzüne kadar vurabileceğini özellikle çömelme, derin oturuşlar, bacak bacak üstüne atma, spor, doğa aktiviteleri, bisiklet kullanma, dans etme, araç kullanma ve bağdaş kurma sırasında ve sonrasında ortaya çıktığını belirtti.
Kalçada sıkışma sendromunda görülen ağrıların, keskin ve tekrarlayıcı şekilde olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Yıldırım, “Bu rahatsızlığın görüldüğü hastalar, genellikle yürüyüş ve hareket sırasında kalça bölgelerinde hareket kısıtlılığı, ağrı ve yorulmadan şikayet etmektedirler. Bu sendromun görüldüğü hastaların büyük çoğunluğu kasık ağrısı olduğu için öncelikli olarak genel cerrahi, üroloji, kadın hastalıkları gibi farklı branşlara başvurmaktadırlar. Genellikle bu branşlardaki değerlendirmelerin sonrasında hastalar, belirgin bir hastalık saptanmazsa ortopedi hekimine yönlendirilirler. Detaylı bir hikaye ve dikkatli bir fizik muayene ile tanı çoğu zaman kesin olarak ortaya konulur. Kesinleştirmek ve tedaviye karar vermek için uygun röntgen ve MR (Manyetik Rezonans) izlemesi gerekir” dedi.
Kalça sıkışması sendromunda ilaç tedavisi, fizik tedavi ve eklem içi enjeksiyonların tedavi seçenekleri arasında olduğunu söyleyen Op. Dr. Yıldırım, “İleri derece anatomik problemi olan hastalar hariç başlangıç tedavisi genellikle ağrıyı kesmek yönündedir. Her ne kadar ilaç tedavisi ile başlansa da genç veya aktif hastalarda tedavi genellikle cerrahi müdahaleyle ilerler. Bu tür hastalarda ya da diğer tedavilere yanıt vermeyen olgularda sorun kalça artroskopisi yöntemi ile çözülebilir” dedi.
İLERİ VAKALARDA KALÇA ARTROSKOPİSİ YÖNTEMİ UYGULANIYOR
Kalça sıkışması sendromunda ileri vakalar için tedavi yönteminden bahseden Op. Dr. Enis Yıldırım yöntemle ilgili şunları söyledi: “İleri vakalarda tedavi olarak kalça artroskopisi yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntem kalça eklemine birkaç küçük delikten girilerek yapılan kapalı bir cerrahidir. Genel ya da epidural/spinal anestezi eşliğinde gerçekleştirilebilir. Bu işlem sırasında sıkışmaya neden olan kemik çıkıntıları traşlanabilir, eklem çevresi yarıkları ve oluşan kıkırdak hasarlarına müdahale edilebilir. Ameliyat sonrası iyileşme döneminin nispeten ağrısız ve hızlı geçtiği bir yöntemdir. Her ortopedi cerrahide olduğu gibi işlem sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon olmazsa olmazdır. Açık cerrahiye göre birçok riskten uzaklaşılır. Ameliyat sonrası güçlendirme ve fizik tedavi dönemi açık cerrahiye göre oldukça kısadır.”
Alıntıdır.