Yunanistan da ilk kez Mykene döneminde aynalar kullanılır oldu.Bunlar yuvarlak veya yüksek oval bronz plakalardır.


Yaşam , Ankh _Haçı veya Henkel Haçı için hiyeroglif işaretlerine ,karıştırılacak derecede benziyorlardı.Böyle bir haç her şeye yaşam veren İsis ve Hathor un sembollerindendi.Bu nedenle aynanın benimsenmesinden sonra, Avrupa da Yunan ya da Mısır dışındaki tanrıçaların verimlilik sembolü olarak taşınan nar yerini aynaya bıraktı.Aynalar yansıtılanı biraz deforme etselerde , büyüleyici nesnelerdir ve bu nedenle orakl ve büyü faaliyetlerinde sıkça kullanılır.
Pausanias bir büyülü aynanın kullanıldığı Patrai deki kaynak oraklinden bahseder: Büyülü ayna suya temas edene kadar kaynağa doğru sarkıtılırdı , o zaman rahip hastanın iyileşeceğini ya da öleceğini söyleyebiliyordu.

Frieder Kur

Orakl :Sözlüklerde antik çağda Anadolu ve Yunan topraklarında yaşamış medyumsal yetenekleri bulunan kahinlere ve bunların sezgi (vahiy, revelation) yoluyla bildirdikleri ilâhî yanıta verilen ad olarak tanımlanır. Orakl merkezleri genellikle, durugörü, ekstaz, trans ve kehanet gibi psişik etkinliklerin ve kimi zaman inisiyatik eğitimlerin söz konusu olduğu Apollon tapınakları olurdu. Anadolu’daki en ünlü oraklı merkezi Didim de (Didyma) bulunan ünlü Apollon tapınağı, antik Yunandaki en ünlü oraklı merkezi ise Delf teki Apollon tapınağı idi. Anadolu da ki diğer orakl merkezlerinden bazıları Efes, Hierapolis, Sard, Patara, Klaros ve Pessinusta bulunuyordu.

Kayıtlara göre, antik çağda, sorununun yanıtını bulmak ya da geleceği öğrenmek üzere çok sayıda ziyaretçinin başvurduğu Didim ve Delfteki orakl merkezlerinde pythia adlı rahibe, -bilimcilerce gevşetici ya da uyuşturucu bir madde içerdiği saptanmış olan- defne yapraklarını çiğnedikten sonra transa geçer ve üç ayaklı bir sehpa üzerine çıkarak anlaşılması güç sözler söylerdi. Branşid adı verilen rahip ve rahibeler de tapınağa danışanlara verilecek yanıtı bu sözleri yorumlayarak bulmaya çalışırlardı.