İfa tanımı: Borçlunun borcunu yerine getirerek borcun sona erdirilmesine ifa denir. Borcun ifa edilmesi ile borçlu borcundan kurtulmuş, alacaklı alacağına kavuşmuş, borç ilişkisi sona ermiş olur.
İfa ile alacaklıyla borçlu arasındaki borç ilişkisinden doğmuş borç sonlanır, onu doğuran borç ilişkisi sürebilir. İfanın konusu, borcun konusunun aynı olmalıdır. Borçlu, borç ilişkisinden doğan edimi ne ise onu ifa etmesi gereklidir.


İfa Yeri: Borcun yerine getirilmesi gereken yer ifa yeridir. Bu yerin hukuk açısından büyük önemi bulunur. Bir borcun ifa yerini taraflar sözleşmede gösterebilirler. İfa yeri taraflarca açıkça veya üstü kapalı olarak belli edilmemişse aşağıdaki kurallara göre belirlenir.
- Para borçlarında ifa yeri; borcun konusu para ise ödeme, alacaklının ifa zamanında oturduğu yerde yapılır. Para borcunun alacaklının ikametgâhında ödenmiş sayılması için paranın alacaklının ikametgâhına götürülmesi gerekir. Para posta aracılığı ile ödenecekse ikametgâhta ödemeli olarak gönderilmelidir, alacaklı henüz postaneden parayı almamışsa borç ödenmemiştir.
- Parça borçlarında ifa yeri; borcun konusu belirli bir malın teslimi ise o malın sözleşme yapıldığı sırada bulunduğu yerde teslimi gereklidir. Tarafların sözleşme yaptığı sırada malın başka bir yerde bulunmakta olduğunu bilmeleri gerekir. Örneğin satılan otomobil İstanbul’da garajda, sözleşme İzmir’ de yapılmışsa otomobil İstanbul da teslim edilecektir.
- Diğer borçlarda ifa yeri; para ve parça borçlarının dışında kalan diğer bütün borçlarda ifa yeri borcun doğumu zamanında borçlunun oturduğu yerdir, yani borçlunun ikametgâhıdır.

İfa Zamanı: Borcun yerine getirilmesi taraflarca veya yasayla süreye bağlanmamışsa veya işin niteliği süreyi gerektirmiyorsa borcun ifası derhal istenebilir. Borcun doğduğu anla ifa zamanı çoğu kez aynı değildir (vade). İfa zamanının gelmiş olmasına hukuk dilinde borcun müeccel olması denir. Borç müeccel olmadıkça, alacaklı borçluyu ifaya zorlayamaz, icra takibine girişemez, dava açamaz.
Alacaklının Temerrüdü: Borçlu, borcunu ifa etmek istediği halde alacaklıya ilişkin sebeplerle borcun ifası gerçekleşmeyebilir. Alacaklının, kendisine sunulan edimi haklı bir neden olmaksızın reddetmesidir. Alacaklının temerrüdü (direnişi), borcun ifasının katılmasıyla gerçekleşebildiği hallerde ortaya çıkar. Örneğin medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun olan alacaklının yasal temsilcisi de yoksa böylece borç edimi alacaklıya sunulamıyorsa, alacaklı ölmüş ve kanuni mirasçıları belirlenmemişse, alacaklının temerrüdü borcu sona erdirmez.
Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları: Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmemiş veya ifasında gecikilmiş ise borcun ifa edilmemesi, borca aykırılık söz konusudur. Borcun ifa edilmemesi üç ayrı şekilde ortaya çıkar:
- Kusurlu imkânsızlık
- Borcun gereği gibi ifa edilmemesi
- Borçlunun temerrüdü

Kusurlu İmkânsızlık: Borçlunun kusurlu hareketi (kasıt ya da ihmali) nedeniyle ifa imkânsız hale gelmiştir. Bu durumda borçlu, alacaklının borcun ifa edilmemesinden doğan zararını ödemelidir.
Borcun Gereği Gibi İfa Edilmemesi: Borçlu borcunu yerine getirmiş fakat borç gereği gibi ifa edilmemişse borçlu, alacaklının borcu gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zararını ödemekle yükümlüdür.
Borçlunun Temerrüdü: Bazı hallerde alacaklı ifayı kabule hazırdır ve ifa mümkündür. Ancak borçlu ifadan kaçınır. Buna borçlunun temerrüdü (direnmesi) denir.

Borçların Sona Ermesi: Borcun sona ermesi, hem borç ilişkisinin ortadan kalkmasını, hem de mevcut borç ilişkisinden doğmuş olan tek bir borcun sona ermesini ifade eder. Bir borç ilişkisi sadece tek bir borçtan ibaretse borcun ortadan kalkmasıyla tüm borç ilişkisi sona ermiş olacaktır. Eğer bir borç ilişkisinde birden çok borç ilişkisi doğmuşsa, tek bir borcun ortadan kalkması, borç ilişkisini ortadan kaldırmayacak, borç ilişkisi teker teker sona ermedikçe devam edecektir. Bu nedenle borcu sona erdiren haller incelenecektir.
Borcu sona erdiren haller:
İfa
İbra
Yenileme
Alacaklı-borçlu sıfatlarının
Kusursuz imkansızlık
Takas
Zaman aşımı