1. Ticari İşletme: Ticari işletme kavramı kanunda açık ve net olarak tanımlanmış değildir. Sadece kanunun 11. maddesinde ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler, ticari işletme sayılır denilmektedir. Ekonomik hayatta karşımıza çıkan, para ya da parayla ölçülebilen değerlerle ilgili faaliyet gösteren her iktisadi kurum, teknik anlamda mutlaka bir ticari işletme olmayabilir.
Ticari İşletmenin Unsurları:

- Gelir Sağlama Hedefi: Burada önemli olan gelir sağlama amacının varlığıdır. Gerçekten gelir sağlanmamış olması, hatta zarar edilmiş olması işletmenin‚ ticari işletme sayılmasına engel oluşturmaz.

- Devamlılık: Bir ticari işletmenin varlığı için o işletmenin devamlı bir nitelik taşıması gerekir. Burada da önemli olan süreklilik amacıdır. Faaliyetin konusu gereği kesintili olması devamlılık öğesini etkilemez. Ticari işletme konusu gereği periyodik de çalışabilir. Antalya’da yaz sezonu çalışan oteller buna örnek gösterilebilir.


- Esnaf Faaliyetini Aşma: Bir işletmenin ticari işletme olarak nitelendirilebilmesi için bu işletmenin etkinlik çapının belirli bir sınırı aşmış olması gerekmektedir. Bu sınır da esnaf işletmesine göre belirlenmektedir.
Hangi işletmelerin esnaf işletmesi olacağı Türk Ticaret Kanununun 17. maddesi ile düzenlenmiştir. Kanunun 17. maddesi “iktisadi faaliyetin nakdi sermayeden çok bedeni çalışmaya dayanmasını ve kazancın ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olmasını” öngörür. İşletme, vergi kanunlarında belirtilen gelir seviyesinin üzerinde bir gelir elde etmişse esnaf işletmesi değil, ticari işletmedir.
2. Tacir: Tacir, ticari bir işi sürekli olarak yapan ve onu meslek edinen, bu faaliyeti bir düzen içerisinde meslek ve sanatının gereklerine göre yapan gerçek veya tüzel kişilerdir. Ticaret Kanunu; ticari bir işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. (madde 14) şeklinde tanımlamıştır. Bu tanımlamaya göre tacir olabilmenin koşulları şunlardır:

- Ticari bir işletmenin var olması
- Ticari bir işletmenin işletilmesi
- Ticari bir işletmenin kısmen dahi olsa kendi adına işletilmesi

Ticari bir işletmeyi kurup açtığını sirküler, gazete, radyo, vs. ilan vasıtalarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline kaydettirerek durumu ilan etmiş olan kimse gerçekten işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.
2.1. Tacir Olmanın Sonuçları:
- Borçlarından dolayı iflasa tabidir.
- Bir ticaret unvanı seçmek ve kullanmak zorundadır.
- İşletmelerini ticaret siciline kaydettirmek zorundadır.
- Ticari defter tutmak zorundadır.
- Ticari faaliyetlerinde basiretli (işin sonunu gören, anlayan) bir iş adamı gibi hareket etmek zorundadır.
- Haksız rekabet (ekonomik rekabetin kötüye kullanılması) yapamaz.
- Ücret ve faiz istemek,
- Fatura ve teyit mektubu kullanmak,
- Ücret ve cezai şartın azaltılmasını isteyememek,
- Ticari örf ve âdetin tacirlere uygulanacağını bilmek zorundadır.

2.2. Tacir Yardımcıları: İşletmeyi tacirin kendisi veya yasal temsilcileri işletmekle beraber bunlar ticari etkinliklerinde bazı yardımcılara ihtiyaç duyabilir. Tacir yardımcıları tacire bağlı olanlar ve bağlı olmayanlar diye iki gruba ayrılır. Tacir yardımcılarının bir kısmı tacire bağımlı olarak çalışır. Bunlar tacirin talimatları çerçevesinde onun denetimi ve gözetimi altında faaliyet gösterir. Diğer bir kısmı ise, çalışma yöntem ve zamanını serbestçe belirleme yetkisine sahip, bağımsız yardımcılardır.
2.2.1. Tacire Bağlı Yardımcılar:

Ticari Mümessil: Ticari mümessil, bir ticari işletmenin işlerini idare etmek üzere atanan kişidir. Ticari mümessil, işletmenin amacına ulaşabilmesi için faaliyet konusuna giren her türlü işlemi yapabilir. Örneğin, işletmeye işçi alabilir, onların sözleşmelerini feshedebilir, malların alım satımı konusunda sözleşmeler yapabilir, tacir adına kambiyo taahhüdünde bulunabilir yani emre muharrer senet, çek ve poliçe düzenleyebilir, işletmeye dahil taşınmazları kiraya verebilir. Ancak, ticari mümessil işletmenin ortadan kalkmasına, tasfiye olunmasına yol açabilecek işlemleri yapamaz, özel yetki verilmedikçe işletmeyi devredemez, işletme üzerinde rehin hakkı kuramaz, müvekkili olan tacirin iflasını isteyemez.

Ticari mümessilin temsil yetkisi sadece iki halde sınırlandırılabilir. Bunlardan bir tanesi, ticari mümessilin temsil yetkisinin sadece görevlendirildiği şube ile sınırlandırılmasıdır. Bu durumda tacir mümessilin diğer şubeler için yaptığı işlemlerden sorumlu olmaz. İkincisi ise, birlikte temsil şartıdır. Tacir birden fazla mümessil atayarak, kendisi adına işlem yaparken birlikte imza atmaları şartını getirebilir.
Ticari Vekil: Ticari vekil, ticari mümessil sıfatına sahip olmaksızın bir ticari işletme sahibi tacir tarafından ticari işletmenin bütün veya belirli bazı işlerini yapmak üzere temsil yetkisi ile donatılan kişidir. Eğer ticari vekil tacir tarafından ticari işletmenin tüm işlerini yapmak üzere atanıyor ise, bu kişiye genel yetkili ticari vekil, örneğin fabrika müdürü; ticari işletmenin belirli bazı işlerini yapmak üzere atanıyor ise, bu kişiye de sınırlı (özel) yetkili ticari vekil, örneğin satın alma işleri ile görevli kişi denir. Ticari mümessil bir işletmenin olağan ve olağanüstü nitelikteki tüm işlemleri yapmaya yetkili olduğu halde, genel yetkili ticari vekil işletmenin sadece olağan işlerini yapabilir. Ticari vekil özel yetki verilmedikçe ticari mümessil gibi kambiyo taahhüdünde bulunamaz.
Seyyar Tüccar Memuru: Seyyar tüccar memuru, işletmenin sahibi tacir adına ticari işletmenin merkezinin dışındaki yerlerde tacir adına işlem yapmaya yetkili kişidir. Bunlar, ticari işletmenin faaliyet çevresini genişletmek ve merkez dışındaki yerlere de yaymak için atanır. Seyyar tüccar memuruna, gereğinde işlem yapacağı üçüncü kişilere ibraz etmek üzere bir yetki belgesi verilir. Seyyar tüccar memurları tacir adına üçüncü kişilerle sözleşme yapmak ve bu sözleşmelerle ilgili olarak bedel tahsil etmek yetkisine sahiptir. Seyyar tüccar memurları ancak işletme merkezinin bulunduğu yer dışındaki yerlerde işlem yapabileceğinden, bu yerlerin merkezin bulunduğu büyük şehir belediyesi sınırları ya da il sınırları dışındaki bir yer olması gerekmektedir.


2.2.2. Tacire Bağlı Olmayan Yardımcılar:
Acente: Ticaret Kanununun 116. maddesine göre ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru müstahdem gibi tabi bir sıfatı olmaksızın bir mukaveleye dayanarak belirli bir yer veya bölge içinde devamlı bir şekilde ticari işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.
Acentenin öğeleri şunlardır:
- Bir sözleşmenin varlığı
- Belli bir yer ya da bölgede aracılık yapma
- Faaliyette sürekli olma
- Meslek edinme
- İşletme sahibine tabi olmama


Komisyoncu: Komisyoncu, belli bir ücret karşılığında kendi adına ve müvekkili hesabına kıymetli evrak ve taşınır eşya alım satımını üstlenen kimsedir. Komisyoncu ile müvekkil arasındaki ilişki iş üzerindedir ve sürekli değildir. Kendisine verilen işi yapınca komisyoncu ücretini alır.

Tellal: Tellal, bir ücret karşılığında bir anlaşma fırsatı göstermek veya sözleşmenin yapılmasında aracılık etmek üzere tayin edilen kimsedir. Kısacası, tellal iki tarafı bir araya getirir. Tellal her iki tarafla da anlaşma yapan ve bunlardan ücret alacak olan bir aracıdır. Dolayısıyla tarafsız olmalı ve her iki tarafın da haklı çıkarlarını hakkaniyete uygun bir denge halinde korumalı, bir tarafı diğer tarafa oranla daha avantajlı bir duruma getirmemelidir. Genel olarak tellallık Borçlar Kanununda düzenlenmiştir.

3. Ticaret Unvanı: Ticaret unvanı, tacirin ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken kullandığı isimdir. Ticaret unvanı, taciri tanıtmaya ve onu diğer tacirlerden ayırt etmeye yarar. Ticaret unvanını sadece tacirler kullanabilir. İşletme adı, işletmeyi tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırt etmek için kullanılır. Ticaret unvanını sadece tacirler kullanabilirken işletme adını esnaf da kullanabilir. İşletme adını kullanmak mecburiyeti yoktur. İşletme adının nasıl oluşturulacağı işletme sahibine bırakılmakla beraber, seçilecek işletme adının aldatıcı nitelikte olmaması ve kamu düzenine aykırı düşmemesi gerekir. İşletme adının ticaret siciline kaydettirilmesi zorunludur.
Ticaret unvanı, çekirdek ve ek olmak üzere iki unsurdan oluşur. Asli unsuru çekirdektir. Ek kullanılması kural olarak zorunlu değildir. Gerçek kişi tacirlerde ticaret unvanının çekirdek kısmı, kişinin kısaltılmadan yazılan ad ve soyadından meydana gelir. Kollektif şirketlerde, ortaklardan en az birinin ad ve soyadı ile şirket türünü gösteren ibare, komandit şirketlerde ise komandite ortaklardan en az birinin adı ve soyadı ile şirket ve türünü gösteren ibare ticaret unvanının çekirdek kısmını oluşturur. Komandit şirketin ticaret
unvanında komanditer ortakların ad ve soyadlarının bulunması yasaktır. Eğer buna aykırı olarak komandit ortağın adı ticaret unvanına konulursa, bu ortak üçüncü kişilere karşı komandite ortak gibi sorumlu olur. Limited, anonim ve kooperatif şirketlerin ticaret unvanının çekirdek kısmı, işletme konusu ile şirket türünü gösteren ibareden oluşur. Eğer bu şirketlerin ticaret unvanında bir gerçek kişinin ad ve soyadı ek olarak yer alırsa, şirketin türünü gösteren ibare kısaltılarak yazılamaz. Amacına ulaşmak için ticari işletme işleten dernek ve vakıfların ticaret unvanı, kendi adlarının aynıdır.

4. Ticari Defterler: Ticaret Kanunu tacire ticari defterleri tutma zorunluluğu getirmiştir. Buna göre, her tacir ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her iş yılı içinde elde edilen sonuçları tespit etmek amacıyla, işletmesinin mahiyet ve öneminin gerektirdiği bütün defterleri ve özellikle ismen belirlenen bazı defterleri Türkçe olarak tutmaya mecburdur. Tacirin birden fazla işletmesi varsa her bir işletme için ayrı defter tutulur.

Bir tacirin defter tutma yükümlülüğünü yerine getirmeye yetkili kıldığı kimsenin bu defterlere geçirdiği kayıtlar, o tacirin kendisi tarafından tutulmuş kayıtlar hükmündedir. Ticari defterlerin kısmen veya tamamen mevcut olmamasından, yahut kanuna uygun şekilde tutulmamasından veyahut saklanması mecburi olan defter ve kayıtların gereği gibi saklanmamasından doğan sorumluluk doğrudan doğruya işletme sahibine ve tüzel kişilerde idare organının üyelerine veya idare işlerine yetkili olan kimselere ve tüzel kişiliği olmayan ticari işletme ve teşekküllerde onları idareye yetkili olan kimselere aittir. Bunlar, kusuru memurlara yükleterek sorumluluktan kurtulamazlar. Tacirlerin defter tutma yükümlülüğü, tacirin gerçek veya tüzel kişi olması, işletmesinin nitelik ve niceliği bakımlarından farklıdır. Gerçek kişi tacirlerin tutacakları defterler, tutulması kanunen zorunlu defterler ve ihtiyari defterler olarak iki gruba ayrılırlar.

İşletmenin zorunlu defterleri:
- Kanunda İsmen Sayılan (Onamaya Tabi) Defterler: Bu defterler yevmiye defteri (günlük defter), büyük defter (defteri kebir) ve envanter defterleridir. Bunların açılış ve kapanış onamalarının noterce yapılması zorunludur. Defteri kebirde kapama onayı gerekmez.
- Kanunen İsmen Sayılmayan (Beyana Tabi) Defterler: Bu şekilde tutulması zorunlu beyana tabi defterler, işletmenin nitelik ve niceliğine göre farklı olabilir. Onamaya tabi defterlerin yanında hangi defterlerin beyana tabi defter olarak tutulacağını tacirin kendisi takdir eder.
- Özel Hükümlere Göre Tutulması Zorunlu Defterler,
- Saklanması Gerekli Belgeler: Tacirler ticari işletmeleri ile ilgili belge ve yazışmaları saklamakla yükümlüdür.

Bunlar dışında tacir dilerse, işletmesinin mahiyet ve öneminin gerektirmediği defterleri de tutabilir. Bu defterlerdeki kayıtların kendi lehine delil olmasını istiyorsa, tacir bunları da sicil memuruna yılbaşında beyanname ile beyan etmelidir. Eğer bir gerçek kişi tacirin ticari işletmesinin nitelik ve önemi yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterinin tutulmasına elverişli değilse, diğer bir deyişle tacirin işleri dar kapsamlı ise bu üç defter yerine tacir sadece işletme defteri tutabilir. Tüzel kişi tacirlerin de tutacakları defterler, zorunlu ve ihtiyari olarak iki gruba ayrılır.
Zorunlu Defterler:
- Kanunda İsmen Sayılan (Onamaya Tabi) Defterler: Bunlar Ticaret Kanunu'nun 66. maddesinde sayılan defteri kebir, günlük defter, envanter defteri ve karar defteridir. Tüzel kişi tacirin, gerçek kişi tacirden farklı olarak tuttuğu defter karar defteridir.
- Kanunda İsmen Sayılmayan (Beyana Tabi) Defterler: Tüzel kişiler gerçek kişilerle bu konuda aynı hükümlere tabidirler.
- Özel Hükümlere Göre Tutulması Zorunlu Defterler: Bunlara örnek olarak, anonim şirketlerde pay sahipleri defteri, yönetim kurulu kararları defteri, limited şirketlerde pay defteri gösterilebilir.
- Saklanması Gerekli Belgeler: Gerçek kişi tacirler gibi tüzel kişi tacirler de ticari işletmeleri ile ilgili belge ve yazışmaları saklamakla yükümlüdür (TK.66/11).