5 Kasım 1975 Erzurum doğumlu.

Öğrenim Durumu:
Üniversite: Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı
(1997-98 Eğitim- Öğretim yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ni Birincilikle kazandı.
-2000-01 Eğitim-Öğretim yılında "Sahne Sanatları Bölümü Dramatik Yazarlık Ana Sanat Dalı" nı Bölüm Birincilikle bitirdi.)
Yüksek Lisans: Ahmet Yesevi Üniversitesi Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bölümü

Mesleki Çalışmalar ve Kazanılan Ödüller
1- Kısa Oyun Yarışması:
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü' nün "3. Kısa Oyun Yarışması"nda "Menemen Tüccarı" adlı oyunumla Üçüncülük Ödülü kazandı. (Bu oyunum 6-9 Mayıs 1999 tarihleri arasında Atatürk Üniversitesi Kültür Sitesi Tiyatro Salonu'nda sahnelendi. Ayrıca, 22 Mayıs 1999 Cumartesi tarihinde Erzurum 9. Kolordu Komutanlığınca Subay Orduevinde de sahnelendi.)
2- Atatürk Üniversitesi Tiyatro Kulübü:
1998-99 Eğitim-Öğretim yılında Erzurum'daki sanatsal etkinlikleri yoğunlaştırmak amacıyla "Atatürk Üniversitesi Tiyatro Kulübü"nün kurucuları arasında yer aldı.
3- Reji Asistanlığı:
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü'nün 1999-00 Eğitim-Öğretim yılında 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü münasebetiyle, Memet Baydur'un yazdığı "Kamyon" adlı oyunda "Reji Asistanlığı" görevini yerine getirdi.
4- Dramaturgluk: Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü'nün 2000-01 Eğitim-Öğretim yılının 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü münasebetiyle Oldrich Danek'in yazdığı "Savaş İkinci Perdede Çıkacak" adlı oyunda "Dramaturgi" görevini üstlendi.
5- Reji ve Dramaturji: -Erzurum Devlet Tiyatroları'nda 2000-01 sezonunda Haşmet Zeybek'in yazdığı "Düğün ya da Davul" adlı oyunda "Reji ve Dramaturgi" ekiplerinde staj görevimi tamamladı.
6-Türkiye Genelinde Yapılan Yarışmalar:
a) Mansiyon: "Suat TAŞER Kısa Oyun Yarışması 2000" de "Kar Çiçekleri" adlı oyunuyla Mansiyon kazandı (Derece alan bütün yazarlar mansiyon aldı).
b) Seslendirilmeye Değer: "TRT Radyo Oyunu Yarışması 2000" de "Kelepçeli Çiçek" adlı eseri Seslendirilmeye Değer bulunarak TRT tarafından Mayıs 2001 tarihinde seslendirildi.
c) Birincilik: "Detay Yayıncılık Öykü Yarışması 2001" de "Jüstinyo Federiko Don Antonyo" adlı öyküyle Birincilik kazandı. (Sayın Jale SİNAR, "Veien Til Nord Kuzey Yolu" adlı kitabında, ödül alan bu öyküye, yer vermiştir.)
7-Yurt dışında yapılan yarışmalardan;
a- Birincilik: (İtalya) "Darıo Fo Oyun Yarışması 2002" de "Kadının Biri Herhangi Bir Gün Herhangi Bir Yerde" adlı oyunla Birincilik kazandı.
b- Jüri Özel Ödülü: (Yunanistan) "Olympos Oyun Yarışması 2002" de "Şeytanın Baş Parmağı" adlı oyunla Jüri Özel Ödülü'nü kazandı.
c- İkincilik: (A.B.D.) "Ernest Hemıngway Senaryo Yarışması 2003"de "Dünyanın En Güzel Şarkısı" adlı senaryoyla İkincilik ödülünü kazandı.
8- Çıkan kitapları;
Mevlana: Milli Eğitim Bakanlığı Yayınevi tarafından "Mevlana" adlı tiyatro eserinin 1. Baskısı (3.000 tane) 01.1.2005 tarihinde tüm Türkiye'de piyasaya çıkmıştır.
9- Film çalışmaları;
Hacı İvaz Paşa: Kültür ve Turizm Bakanlığı için Okur Filmcilik tarafından hazırlanan “-Hacivat” adlı Belgesel-Drama senaryoyu Ağustos 2006 tarihinde yazan grup içerisinde yer aldı.
10- Dünya Çapındaki Sanatsal Çalışmaları;
“HERSİZM” adlı sanat akımının manifesto tanıtımını 28 Eylül 2006 Perşembe günü yaparak Dünya sanat tarihine girme başarısını elde etti. (Bu tanıtımı devlet kuruluşlarına, üniversitelere, büyükelçiliklerimize, yerli-yabancı tv kanallarına, gazetelere, haber ajanslarına, dergilere, yayınevlerine, ülkemizdeki yabancı elçiliklere yaptı.)
11-Sahnelenen Oyunları;
Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları 15 Ağustos 2009 tarihinde “Edebi Kurul”un yaptığı toplantı sonunda; “Hacı İvaz Paşa” adlı oyun, sahnelenmesi için repertuara alınmıştır.








Hersizm etkisiyle yazdığı ilk kitap aşağıdaki Mevlana adlı eseridir. Bu eserdeki “Yeni Derviş” bu akımın özelliklerini taşıyan bir kişidir.



HERSİZM
SANAT AKIMININ TANITMA YAZISI


MANİFESTO

MADDE 1:Sanat akımının adı “Hersizm” dir.
MADDE 2:Hersizm, “Hers” sözcüğünden türetilmiştir. “Hers” sözcüğü Anadolu’da, özellikle Erzurum’da “Sinir” anlamında kullanılan yöresel bir sözcüktür. “Hers” sözcüğü “-li” yapım ekiyle birleşince “Hersli” yani “Sinirli” anlamına gelmektedir.

MADDE 3:HERSİZM SANAT AKIMININ AMACI
a)“Hersizm”in amacı, diğer sanat akımlarının eksikliklerini ortadan kaldırmaktır.
b)“Hersizm” sömürücü toplumların, ekonomik çıkarları uğruna başlattıkları savaşlara tepki olarak ortaya çıkmıştır.
c)Sömürücü amaçlar uğruna başlatılan, masum halkı yok etme savaşına tepki olarak ortaya çıkan “Hersizm”, bu düşüncede olan toplumların başlattıkları savaşa, sanatsal savaşla karşı koyacaklardır.
d)Daha adaletli bir dünya düzeni için, mücadele etme cesareti olmayan insanların yanında yer alarak, onları eserlerimizle cesaretlendirmektir.
e)Üretilen eserlerle halkın bilinçlenmesini sağlamaktır.
f)Genel olarak ezilen ve sömürülen herkesin yanında yer almaktır.
g)Sanatçılara kazandıracağımız savaşçı kimliğini, eserlerimizle, halka yaymaktır.
h)İnsanları pasiflikten kurtarıp, aktif bir şekilde haklarını koruyan bir halk kitlesi haline sokmaktır.
MADDE 4:“Hersizm” sanat akımının kurucusu, Uluslararası Ödüllü Türk Tiyatro Yazarı Fırat YUMUN’dur.
MADDE 5:“Hersizm” sanat akımını benimseyen sanatçılar istedikleri sanat dalında eserlerini üretebilirler.
MADDE 6:“Hersizm”, öncelikle yazılı sanatlar gözetilerek oluşturulmuştur.
MADDE 7:“Hersizm”, çizgilere, boyalara, notalara v.b. bütün sanat dallarına ve sanatçılara açıktır.

ETİK İLKELER
1-Mantıklı düşündüğümde sinirle hareket etmenin, çözüm elde etme yönünde daha etkili olduğuna kanaat getirdim. Bu yüzden sinirle hareket etmek “Hersizm”in ilk şartıdır.
2-“Hersizm” kötü gözüken duyguları, aklımızla pozitif enerjiye dönüştürme sanatıdır. Güneşten, rüzgardan, sudan yararlanan bilim adamları gibi, biz de sinirden olumlu bir şekilde yararlanacağız.
3-“Hersizm”de akılla hareket edip, duyguların en yoğun olduğu zaman, eserler üretilecektir. Böylece yapmacıklıktan uzaklaşılarak, inandırıcılığa ulaşılacaktır.
4-“Hersizm”de aklımızla doğruluğuna karar verdiğimiz olaylarda, duygularımızı (sinirlerimizi) harekete geçireceğiz.
5-“Hersizm”de sinir bir silahtır. Bu silahı akılla yoğurup öyle kullanacağız.
6-“Hersizm” sinir ve nefretimizi çok önceden verdiğimiz kararla yönlendirme sanatıdır.
7-“Hersizm” sanatçıları sinirlerine hakim olamayan kişiler değil, sinirlerine hakim olmak istemeyen kişilerdir. Yani sinirlenmemek için kendimizi zorlamıyoruz. Aksine, etkileyici eserler üretmek için sinirlenmeyi bekliyoruz.
8-“Hersizm”de tüm dünya, tek bir ülke gibi görülecek ve öyle hareket edilecektir.
9-“Hersizm” sinirlerin boşalıp, sanatçının rahatlamasını sağlamaktır.
10-En büyük amacımız, cesaretimizi herkese yaymaktır.
11-“Hersizm” ile insanlık onurunu korumanın savaşı verilecektir.
12-“Hersizm”de kişi, sömürüldüğünü aklıyla anlar ve duygularıyla acımasızca hareket eder.
13-“Hersizm”de kişi, gülmek kadar doğal olan sinirleriyle hareket edecektir.
14-“Hersizm”de sanatçı, olumsuz toplumsal olaylardan duyduğu rahatsızlığı sinirlerine yansıtıp, sinirle hareket edecektir.
15-“Hersizm”de hayatı olduğu gibi kabullenemediğimiz için, yanlışlara tepkimizi sinirle göstereceğiz.
16-“Hersizm”de sanatçı eserini bitirdikten ve rahatladıktan sonra “Bunu ben mi ürettim?!” sorusunu içten gelen bir sesle kesinlikle soracak duruma gelecektir.
17-“Hersizm”de sanatçı sinirle korkusuzca hareket edip her şeyi göze alacaktır.
18-“Hersizm”de sinirlerin ve nefretin en yoğun seviyeye ulaştığı zaman eserler üretilmeye başlanacaktır. Eğer sinirler yatışınca eserler üretilmeye başlanırsa istenilen hiçbir mesaj verilemez. Düzeltilmek istenen hiçbir yanlış düzeltilemez.
19-Öfkeyi kusmak, kişiyi psikolojik olarak rahatlattığından, sanatçılar eserlerini öfkeleri yatışmadan üreteceklerdir.
20-“Hersizm”de uzlaşmacı tavırlara kesinlikle yer yoktur.
21-“Hersizm”de “Ya hep, ya hiç”lilikle hareket edilecektir.
22-“Hersizm” sanatçıları doğdukları için değil, mücadeleci ruhlarını herkese yaymak için yaşayacak ve yaşatacaklardır.
23-“Hersizm” sanatçıları en acımasız silahlarıyla, yani eserleriyle toplumu sömürenlere karşılık vereceklerdir.
24-Yazılı eserlerdeki karakterler kendilerini dünyanın mutluluğu için feda edeceklerdir.
25-Bu akım etkisi altındaki sanatçılar, her zaman halkı bilinçlendirmek için çalışacaklardır.
26-Sanatçılar, sömürülen halk için mücadele edeceklerdir.
27-Yanardağın patlaması için nasıl ki belli bir süre gerekiyorsa, bizler de nefretimizi içimizde akıllıca körükleyeceğiz. Daha sonra da bu nefretten hak eden kişilerin nasiplenmesi için patlayacağız.
28-“Hersizm” sanatçılarının disiplini karakterlere yansıtılıp, disiplinli bir insanlık nesli için çalışılacaktır.
29-Fildişi kulelerine saklanmak korkaklık olduğu için buralara saklananları dışarıya çıkarmak en büyük hedefimiz olacaktır.
30-“Hersizm”de ideal insan, ideal aile reisi, ideal halk gözler önüne serilecektir.
31-Tarihi olaylarda, gerçekler saptırılmadan resmi belgelere dayanarak üretim yapılacaktır.
32-Sanatçının amacı olay çıkarmak değil, her ülkenin yasaları çerçevesinde demokratik hakkını kullanmaktır.
33-Eserlerimizdeki baş kişi provokatörlük yapan biri değil, yalnızca pasif kişilerin güçlerini yönlendiren biri olacaktır.
34-Dünya toplumunun üzerindeki sömürücü kirleri, Türk hamamlarında köpük köpük yıkayıp, eritmek en büyük amacımızdır.
35-“Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir” diye düşüncelerini açıklayan Aristo, aslında korkaklığı bilgelik olarak göstermeye çalışmıştır. Yukarıdaki maddelerde de belirttiğim gibi, zamana kişi karar verir. Doğru zamanı, doğru nedeni ve doğru şekli düşünene kadar insanın öfkesi geçer ve tepki veremez. Bu yüzden de her zaman kaybetmeye, ezilmeye ve sömürülmeye mahkum olur. Bir kişinin, kendime hakim olacağım, diye yanlışların üzerine yanlışların eklenmesine ses çıkarmaması korkaklıktan başka bir şey değildir. Bu yüzden evrensel yanlışları düzeltmek adına öfkeli anlarda harekete geçmek yalnızca kendi adımıza değil, tüm insanlık adına verilen en doğru karar olacaktır.


[email protected]





HABER

Hayma Ana sahnede

29 Mayıs 2012 Saat 20:00'da Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezİ'nde İstanbul'un Fethi Kutlama Törenlerİ esnasında Fırat Yumun'un İBB ŞEHİR TİYATROLARI repertuvarındaki "Hayme Ana" Adlı Oyunu sahnelenecektİr.

1229 yılında atalarımızın yaşadığı izolasyon, keder ve üzüntü duygularının eşlik ettiği, Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan göçün hikayasi, Üsküdar Belediyesi Gençlik Merkezi Tiyatro Kulübü Oyuncuları tarafından sahneye konulacak.