Acceleration: Süratin artmasi, ivme.
Ace: Atilan geçerli servisin, rakip tarafindan karsilanamamasi, servis atanin direk sayi kazanmasi.
Açiyi kesmek: Mesela, volede hizla ileri dogru hareketlenerek, rakibin çapraz topunun daha fazla açi almasini önlemek veya arka saha toplarinin daha uzun gitmesini önlemek için yapilan harekettir.
Advantage (Avantaj): Oyun sayilarinin 40-40 beraber olmasindan sonra alinan ilk sayi avantaj sayisini alan oyuncu eger bir sayi daha alirsa oyunu kazanir.
All-raunder: Hücum ve müdafaa özelliklerine sahip olan,tenis kortunun her yerinde vuruslarini mükemmel bir sekilde kullanabilen oyuncu.
Alley (Koridor): Tekler çizgisi ile çiftler çizgisi arasinda kalan koridor (alan).
Approach Shot (Yaklasma Vurusu): Oyuncunun file önüne gelebilmesi için orta korttan yaptigi forehand veya backhand vuruslari.
Anticipation (Sezinleme): Oyuncunun rakip tarafindan yaptigi tüm hareketleri izleyip, rakipten gelebilecek topun saha içindeki muhtemel yerine dogru hareketlenmesi, vurus hazirligina geçmesi.
Arka kort: Servis çizgisi, arka çizgi ve bunlann arasinda kalan yan çizgilerden meydana gelen bölümdür.
ATP: (Profesyonel Tenisçiler Birligi(erkek): Dünya üzerindeki uluslar arasi turnuvalari organize eden kurulustur (Grand slam turnuvalari, Davis Cup, vb.)
Amerikan servis (Spin servis): Burgulu servis çesitlerinden bir tanesi.
Anticipation (Antisipasyon): Rakipten gelen topa anlayarak, hissederek çok erken olarak hazir olmaktir.
Backcourt: Tenis sahasinin arka çizgisi ile 3/4 kort arasinda kalan bölge, arka çizgi oyuncularinin kullanmayi tercih ettikleri alan olarak da adlandirilir.
Backhand: Sag elle oynayan oyuncularin topa vücutlarinin sol tarafinda, sol elle oynayan oyuncularin topa vücutlarinin sag tarafinda iken yaptiklari vurustur.
Backhand Stroke (El arkasi vurus): Sag elini kullanan oyuncunun sol tarafina gelen toplara yaptigi vurus çesidi.
Back-Swing: Vurustan önce, raketin bir kavisle veya düz olarak geriye alinmasidir.
Baseline (Arka Çizgi): Tenis sahasinin her iki tarafinda fileye 11.38 m. uzaklikta bulunan kort sinirini belirleyen arka çizgidir.
Baseline Rally: Arka çizgide duran iki oyuncu arasinda gidip gelen top.
Backspin: Arkadan Egirim.
Backswing: Vurustan önce raketin geriye salinimi teniste kullanilan herhangi bir vurus 3 fazdan olusmaktadir, 1.fazi backswing'dir.
Best of three: 3 set üzerinden oynana maçlarda 2 setin kazanilmasiyla oyuncunun maçi kazanmasi
Best of five: 5 set üzerinden oynanan maçta 3 setin kazanilmasiyla oyuncunun maçi kazanmasi (Grand Slam turnuvalari)
Block (Blok): Rakipten çok hizli gelen toplara kisa raket hareketi ile verilen karsilik
Break Point (Servis kirilmasi): Servis atan oyuncunun kendi servis oyununu kaybetmesi
Break back: Kendi servis oyununu kaybettikten sonra rakip oyuncunun servis oyununda servisi kirarak oyunu kazanmasi
Bye: Fikstürde ilk tur maçini oynamadan 2.tura geçebilme hali
Centre Mark (Merkez Nokta): Arka çizgiyi ortadan ikiye ayiran çizgidir, servis kullanan oyuncu bu çizginin sagindan ya da solundan dogru servis karesine servis atabilir.
Change of ends (Yer degistirme): Tenis maçi sirasinda oyuncularin toplami tek olan oyunlarinda yer degistirmesi
Chop: Genellikle yüksege (omuz hizasina) gelen toplara yukaridan asagiya kesilerek
vurulmasina denir.
Cros court shots (Çapraz vuruslar): Sahayi çapraz geçen vuruslardir, örnegin sahanin sag kort çizgisinden sol kort çizgisine atilan vurustur.
Çapraz vurus: Topun çapraz olarak sahanin bir kösesinden vurulup, fileyi geçtikten sonra diger sahanin çapraz kösesine düsmesi demektir.
Çift hata: Servis atisi sirasinda, iki top hakkinda da toplan fileye takmak veya servis karesi içine düsürememek suretiyle puani kaybetmektir.
Çift oyunu: Her sahada iki oyuncu olmak üzere, dört oyuncu ile oynanan oyun seklidir.
Çift oyunu dis çizgisi: Sahanin en disinda bulunan ve boydan boya geçen kenar çizgidir,yalniz çift oyunlarinda kullanilir.
Deuce (Berabere): Oynanan oyunlarda sayilarin 40-40 olma hali
Double Fault (Çift hata): Ayni servis alanina üst üste servis hatasi yapilmasi
Double handed (Çift el): Iki elini birden raketi kavrayarak vurus yapilmasi
Down the line (Paralel top): Topun sol/sag yan saha çizgilerine paralel vurulmasi
Drive: Genellikle üstten egrimli güçlü vuruslar yapilarak direk sayi almak, filedeki oyuncuyu geçmek için yapilan vuruslar
Drop Shot (Kisa vurus): Rakip sahanin file ile 1/2 kort arasina düsen, düstükten sonra az seken alttan egrimli vurustur
Düz vurus: Topa düze yakin çok az spin ile vurmaktir.
Eastren Grip (Dogulu tutus): Temel raket tutuslarindandir. Amerikanin dogu yakasinda türetilmis bir raket tutus seklidir
Fallowthrough: Topa vurduktan sonra, raketin topun gittigi yönü izlemesidir.
Fault (Hata): Servis atisinda kullanilan servisin belirlenen kurallarin disinda hata yapilmasi hali
Flat serve (Düz servis): En hizli servis atma yöntemidir. Özellikle 190 cm. üzerinde uzun boylu oyuncularin kullanmasi daha yüksek oranda basari getirecektir.
Follow through (Hareketin devami): Vuruslarin yapilmasindaki 3 bölümün son asamasidir. Topa vurulduktan sonra raketin vurusu tamamlama hareketini temsil eder.
Foot Fault (Ayak Hatasi): Servis atisi sirasinda oyuncu topa vurmadan arka çizgiye veya sahaya ayagi ile basmasi servis hatasi olarak kabul edilir.
Forehand: Sag elle oynayanlarin vücutlarinin sag tarafinda, sol elle oynayanlarin ise sol taraflarinda topa vurma seklidir.
Game (Oyun): Bir sette yer alan bölümlerin her biridir. Her sette en az alti oyun oynanir. Dört (sifir, 15, 30, 40), bazen de 5 (avantaj dahil) skordan olusur. (Bir oyuncu veya bir tarafin, diger rakip veyatakima en az iki puan ilerde oldugu durumlarda game tamamlanmis olur. 40-0, 40-15, 40-30 gibi skorlarda 40 puani alan oyuncu, bir sonraki puani kazandigi zaman bir oyunu tamamlamis olur.)
Game Point / Game Ball (Oyun Puani / Oyun Topu): Oyunu almak için gerekli olan puandir.
Groundstroke (Kaçara vuruslar): Top yere degdikten sonra yapilan forehand ya da backhand vurusudur.
Half Court (Yari Kort): Servis çizgisine yakin olan kort alanidir.
Half Volley (Yarim Vole): Top yere degdikten hemen sonra yapilan groundstroke vurusudur.
IMG (International Management Group - Uluslararasi Idare Grubu): Çok sayida tenisçinin bagli oldugu ve profesyonel turnuvalar düzenleyen büyük spor organizasyonlarindan biridir. Advantage International ve ProServ de diger iki büyük organizasyondur. Bunlardan baska, daha küçük organizasyonlar da vardir.
ITF (International Tennis Federation - Uluslararasi Tenis Federasyonu): Grand Slam, Grand Slam Cup, Davis & Federation Cup ve Olimpiyat karsilasmalarini organize eder.
Kisa açili vurus: File netinin üzerinden, çapraz olarak geçen ve genellikle servis karesi içine düsüp, rakip oyuncudan uzaklasan bir vurus seklidir.
Kick Serve: Topun yönünü degistiren ya da servis alanina düstügünde beklenmeyen yere sekmesine neden olan kuvvetli servis vurusu.
Knockout Competition (Eleme Maçi): Maçi kaybeden oyuncularin elendigi turnuva.
Let (Let): Topun fileye dokunarak karsi çaprazdaki servis sahasina geçmesine let adi verilir. Bu durumda servis atisinin tekrarlanmasi gerekir. (Tekrar edilecek vurusa denir. Genellikle servis atisinda olur.)
Lingering: Oyun durdugu zaman tekrar oyuna baslamadan önce, bir oyuncunun kasitli davranarak, yavas hareket ederek dinlenmeyi amaçlamasidir.
Lob: Topun yüksege atilmasidir. Fileye yaklasan rakip tenisçiyi zor durumda birakmak için arkasina dogru yapilan asirtma vurustur. Vurus yapan tenisçiye yerini almasi için zaman kazandirdigindan, savunma amaçli da yapilabilir.
Lob-Vole: Vole vurusuyla topu havaya lob seklinde vurmak seklidir. Genellikle diger oyuncu veya oyuncular da file yakininda bulunurlar.
Longline (Uzun Çizgi): Kenar çizgisi boyunca ya da kenar çizgisi yakinina dogru yapilan vurustur.
Loop: Groundstoke da vurusu yapabilmek için yapilan geriye ve öne yapilan raket saliniminin tamami.
Love (Sifir): Puan alamama; sifir puaninin yaygin ifade biçimidir. Fransizca "l'oeuf" kelimesinden türetilmistir.
Lucky Loser / Playback: Bazi eleme turnuvalarinda, yenilen oyuncunun diger yenilen oyunculara karsi oynayarak, sonraki roundlara yükselme sansi vardir. Bu durumdaki oyunculara verilen ad "sansli magluplar" dir.
Match Point / Match Ball (Maç Puani / Maç Topu): Tenisçinin maçi almasi için gerekli olan puandir. (Maçin tamamlanmasina bir puan kalmasi durumudur. Mesela, 3 set üzerinden oyrianan bir maçta; 6/4, 5/2, 40/15 gibi
veya, 5 set üzerinden oynanan bir maçta; 6/3, 7/5, 5/4, 40/30 gibi.
Mini-break: Servisi kullanan tenisçi, tie-break sirasinda puan alamazsa mini-break olur.
MTC (Men's Tennis Council): Erkekler Tenis Konseyi Profesyonel erkek tenisçiler birligi.
Net: Kortu ikiye ayiran filedir. Kendir, naylon veya sentetik agdan yapilir. Çapi 0.034" 'ü geçmeyen siki bir sicime asilarak iki kazik arasina gerilir. Orta Yüksekligi 91,4 cm.dir.
Net or Let (Net veya Let): Servis topu fileye dokunursa, file hakemi (net-chord judge) bu uyarida bulunur.
Non-Playing Hand (Yardimci El): Raket tutmayan eldir. Dengeleyici pozisyonundadir.
Not Up: Bas hakem tarafindan, topun iki kez sekmesi (ikileme) halinde vurusun geçersiz sayildiginin bildirilmesidir.
Overhead (Basüstü): Bas üstünden yapilan atistir. Smaç da oldugu gibi.
Overhead Smash (Küt Vurus): Genellikle yeterince yüksege veya geriye atilmamis topu karsilamak için yapilan kuvvetli vurustur. Servis vurusuna benzer.
Overrule: Bas hakemin diger hakemler tarafindan verilen bir karari degistirme ya da düzeltme hakkidir.
Ön kort: File, servis çizgisi ve bu iki kisim arasindaki yan çizgileri de kapsamina alan bölümdür.
Palming the Ball (Avuç Vurusu): Topu avuçla karsilamadir.
Paralel vurus: Topun kenar çizgisi yakinindan vurulup, ayni paralelde giderek rakip sahada ayni çizgi civarina düsmesidir.
Passing Shot: Rakibi fileye gelmis bir oyuncunun, topu onun vole vuramayacagi sekilde arka tarafa atmasi. (Filede bulunan rakip oyuncunun, topa dokunmasina firsat vermeden onu geçen ve puan olan vuruslara denir.)
Penalty Points (Penalti Puani): Sportmen olmayan davranis ihlali nedeniyle puan düsülmesidir.
Place-up: Servis sirasinda topun havaya atilmasidir.
Placement: Topun, genellikle rakibin karsilayamayacagi belirli bir alana atilmasidir.
Rally (Ralli): Servis atisindan sonraki karsilikli vuruslar. (Topun iki oyuncu arasinda, hatasiz gidip gelmesine denir.)
Receiver (Karsilayan)
: Servis topunu karsilayan oyuncu.
Return (Dönüs): Servisi karsilayan vurustur. Ralli sirasindaki vuruslara da denir.
Run the Ball Down (Topu Yakalamak): Uzak mesafedeki topu, kosarak ya da uzanarak karsilamaya çalismak.
Second flight (Ikinci havalanis): Topun yere çarpip siçramasindan sonraki topun havalanisi.
Second Serve (Ikinci servis): Oyuncularin oyuna baslamalari için iki servis sansi vardir. Birinci denemede basarisiz olursa ikinci servis hakkini kazanirlar.
Seeding: Turnuvaya katilan en iyi oyuncularin numaralanmis listesidir. En iyi oynayanlar genel siralamada daha alt siradaki oyuncularla eslesirler. Bu da üst siralardaki oyuncularin ilk turda birbirlerine karsi oynamalari engellenmis olur.
Serve and Volley (Servis Vole): Servis attiktan sonra oyuncunun fileye dogru kosup vole vurusuyla puan almaya çalismasi.
Service Line (Servis Çizgisi): Fileye paralel uzanir, orta çizgi ve yan çizgiyle beraber servis alanini belirler.
Set (Set): Her set 6 oyundan olusur. 5-5 Berabere durumunda oyun 7 ye uzar. 6-6 berabere durumunda Tie-break oynanir. Genellikle maçi son setinde tie-break oynanmaz. Maçlar 3 veya 5 set üzerinden oynanir.
Set puani: Seti kazanmak için ihtiyaç duyulan son puan. Mesela, 5/2, 40/15 gibi.
Set ball (Set puani): Seti kazanmak için gereken son puandir.
Side line (Kenar çizgileri): Kortun uzununa olan sinir çizgileridir.örn:tekler ve çiftler kenar çizgileri
Slice (Kesme): Topa alttan egirim vererek yapilan vurustur. Topun vurulduktan sonraki uçusu nete yakin geçer, top yere sektikten sonra fazla yükselmez ve kayarak büyük bir süratle ilerler.
Slice serve (Kesik servis): Egrimli servis çesitlerinden bir tanesidir. Top yere sektikten sonra nete yakin geçer ve sektikten sonra fazla yükselmeden kayarak giderler.
Smash (Smaç): Fileye yaklasan oyuncunun asirtma vuruslarina karsi gelistirdigi servis vurusuna benzeyen küt vurusudur.
Spin (Üstten egirim): Topa üstten egirim vermek. Top filenin en az 1 metre üzerinden burgulu bir sekilde geçer ve yere sektikten sonra hizla yukariya siçrar.
Split step (Siçrama adimi): Topu karsilamadan önce iki ayakla minik bir siçrama yaparak topa vurus pozisyonunu almak için yapilan adim.
Swing: Raketin, çesitli kavisli hareketlerle önden arkaya veya arkadan öne dogru götürülmesine denir.
Tek oyunu (Single): iki oyuncu arasinda, her sahada bir kisi olmak üzere oynanir.
Scrambling: Bir oyuncunun kendisinden uzaga düsen topa zamaninda yetismek için, ayaklarimi ve adimlarini gelisigüzel kullanarak son çabasiyla kosmagidir.
Stringing (Tel çekmek)
: Oyuncular raketle topa vurabilmeleri için rakete belli bir gerginlikte çekilmis olan telleri kullanirlar, topu daha çok kontrol etmek ve topa güçlü vurmak istiyorsaniz raketinizin tellerini daha gergin çekmelisiniz veya topa hiz vermek istiyorsaniz raketinizin tellerini daha az gergin çekmelisiniz.
Sweet spot (Tatli nokta): Mükemmel ve iyi bir vurus hissi ile vurus yapabilmek için raketin yüzeyindeki merkezi alandir.
T Pozisyonu: Orta çizginin servis çizgileriyle baglandigi yerdir.
Tie-break: Oyunlardaki 6-6'lik beraberlik sonrasinda oynanan oyundur. 7 sayi alan kazanir. Sayilardaki 6-6 berabere durumunda iki sayilik üstünlügü kazanan tie-break'i kazanir.
Unforced error (Basit hata): Rakipten hiçbir baski gelmedigi halde yapilan basit hata.
USPTA: ABD profesyonel tenisçiler birligi.
USPTR: ABD kayitli profesyonel tenisçiler birligi kurulusu.
Uzun vurus: Normal vurus veya vole vuruslarinda, toplarin rakip oyuncunun arka çizgisi civarina veya servis atislarinda, servis çizgisi yakinina düsmesidir.
X Pozisyonu: Oyuncunun orta sahada atak topunu vurduktan sonra, file ile servis çizgisi arasinda ve topun gelis yönüne daha yakin, yani rakibin paralel veya çapraz vurusunu yakalayabilecegi pozisyon yeridir.
Volley (Vole): Bir oyuncu top yere degmeden yaptigi vurusa vole denir.
Wild card: Pozisyonlarina ve aldiklari derecelere bakmaksizin turnuvayi gerçeklestiren organizasyon komitesinin oyunculara turnuvada oynama imkani saglamasidir.
WTA: Bayanlar tenisçiler birligi.


ACE: Atılan servis topuna, rakip oyuncunun raketiyle dokunamamasına denir.

ATAKTOPU: Fileye gitmek için kullanılan her türlü vuruştur. Genellikle, orta saha ci­varından vurulan toplarla hücum edilir.
ATAK OYUNCU: Genellikle müdafaa oyunu yerine, her zaman elverişli toplarla hücum eden oyuncu tipidir.
ARKA KORT: Servis çizgisi, arka çizgi ve bunların arasında kalan yan çizgilerden meyda­na gelen bölümdür.
BACKHAND: Sağ elle oynayan oyuncuların topa vücutlarının sol tarafında, sol elle oy­nayan oyuncuların topa vücutlarının sağ tarafında iken yaptıkları vuruştur.
ÇAPRAZ VURUŞ: Topun çapraz olarak sahanın bir köşesinden vurulup, fileyi geçtikten sonra diğer sahanın çapraz köşesine düşmesi demektir.
AÇIYI KESMEK: Mesela, volede hızla ileri doğru hareketlenerek, rakibin çapraz topunun daha fazla açı almasını önlemek veya arka saha toplarının daha uzun gitme­sini önlemek için yapılan harekettir.
UZUN VURUŞ: Normal vuruş veya vole vuruşlarında, topların rakip oyuncunun arka çizgisi civarına veya servis atışlarında, servis çizgisi yakınına düşmesidir.
ÇİFT HATA: Servis atışı sırasında, iki top hakkında da topları fileye takmak veya ser­vis karesi içine düşürememek suretiyle puanı kaybetmektir.
ÇİFT OYUNU: Her sahada iki oyuncu olmak üzere, dört oyuncu ile oynanan oyun şeklidir.
ÇİFT OYUNU DIŞ ÇİZGİSİ: Sahanın en dışında bulunan ve boydan boya geçen kenar çizgidir, yalnız çift oyunlarında kullanılır.
PARALEL VURUŞ: Topun kenar çizgisi yakınından vurulup, aynı paralelde giderek rakip sa­hada aynı çizgi civarına düşmesidir.
HIZLI SAHA: Oynanan saha yüzeyinde topun yere vurduktan sonra, çok hızlı bir şekilde sürat kazanmasıdır. Mesela, çim kort ile toprak sahayı, beton kort ile antuka cinsi sahayı (karışımlı toprak saha) karşılaştırırsak, çim ve beton sahalar hızlı saha olurlar.
DÜZ VURUŞ: Topa düze yakın çok az spin ile vurmaktır.
ÖN KORT: File, servis çizgisi ve bu iki kısım arasındaki yan çizgileri de kapsamına alan bölümdür.
FOREHAND: Sağ elle oynayanların vücutlarının sağ tarafında, sol elle oynayanların ise sol taraflarında topa vurma şeklidir.
GAME-OYUN: Bir oyuncu veya bir tarafın, diğer rakip veya takıma en az iki puan ilerde olduğu durumlarda game tamamlanmış olur. 40-0, 40-15, 40-30 gibi skorlarda 40 puanı alan oyuncu, bir sonraki puanı kazandığı zaman bir oyunu tamamlamış olur.
LOB-VOLE : Vole vuruşuyla topu havaya lob şeklinde vurmak şeklidir. Genellikle diğer oyuncu veya oyuncularda file yakınında bulunurlar.
MAÇ PUANI: Maçın tamamlanmasına bir puan kalması durumudur. Mesela, 3 set üzerinden oynanan bir maçta;
6/4,5/2,40/15 gibi veya, 5 set üzerinden oynanan bir maçta; 6/3,7/5,5/4,40/30 gibi.
VURUŞLARI KARIŞTIRMAK DURUMU: Topun süratini, yüksekliğini, spinini, kesik vuruşunu devamlı değiştirerek rakibin ritmini, oyun şeklini bozmak şeklidir.
SET PUANI: Seti kazanmak için ihtiyaç duyulan son puan. Mesela, 5/2, 40/15 gibi,
KISA AÇI LI VURUŞ: File netinin üzerinden, çapraz olarak geçen ve genellikle servis karesi içine düşüp, rakip oyuncudan uzaklaşan bir vuruş şeklidir.
TEK OYUNU (SINGLE): İki oyuncu arasında, her sahada bir kişi olmak üzere oynanır.
YAVAŞ SAHA: Tabii kırmızı toprak ve karışımlı toprak (Antuka) sahalardır. Toplar yere değdikten sonra, yavaşlar ve diğer bütün sentetik sahalara göre yüksek sıçrar.
T POZİSYONU: Orta çizginin servis çizgileriyle bağlandığı yerdir.
X POZİSYONU: Oyuncunun orta sahada atak topunu vurduktan sonra, file ile servis çizgisi poarasında ve topun geliş yönüne daha yakın, yani rakibin paralel veya çapraz vuruşunu yakalayabileceği zisyon yeridir. Bunlardan başka teniste devamlı kullanılan yabancı menşeili terimlerde vardır.
Bunlardan bazıları;
Follow Through: Topa vurduktan sonra, raketin topun gittiği yönü izleme­sidir.
Rally: Topun iki oyuncu arasında, hatasız gidip gelmesine de­nir.
Let: Tekrar edilecek vuruşa denir. Genellikle servis atışında olur
Lingering: Oyun durduğu zaman tekrar oyuna başlanmadan önce, bir oyuncunun kasıtlı davranarak, yavaş hareket ederek din­lenmeyi amaçlamasıdır.
Passing-Shot: Filede bulunan rakip oyuncunun, topa dokunmasına fırsat vermeden onu geçen ve puan olan vuruşlara denir.
Swing: Raketin, çeşitli kavisli hareketlerle önden arkaya veya arkadan öne doğru götürülmesine denir.
Scrambling: Bir oyuncunun kendisinden uzağa düşen topa zamanında yetişmek için, ayaklarını ve adımlarını gelişi güzel kul­lanarak son çabasıyla koşmasıdır.
Back-Swing: Vuruştan önce, raketin bir kavisle veya düz olarak geriye alınmasıdır.
Chop: Genellikle yükseğe (omuz hizasına) gelen toplara yu­karıdan aşağıya kesilerek vurulmasına denir.
Anticipation: (Antisipasyon) Hasımdan gelen topa anlayarak, hisse­derek çok erken olarak hazır olmaktır.