Gece çayı ve sigara uyku düşmanı
Uyku hastalıklarının ihmal edilmesi önemli sağlık risklerine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalar 100 kişiden 20’sinin uykusuzluk çektiğini, 12’sininse uyku hastalığıyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Uykusuzluk hastalığı olanlarda herhangi başka hastalık çıkma riskinin 5 kat fazla olması dikkat çekerken, gece çok çay içmek ve sigara da uykunun düşmanları arasında gösteriliyor.
Uyku, şuurun askıya alındığı, beyin aktivitesinin devam etmesine rağmen hatırlanamadığı bir süreç. Bu sırada gerek vücut gerekse beyinde yenilenme meydana geldiği için kaçınılmaz ve hayati bir bilinç durumu olarak da tanımlanıyor. Farklı evrelerden oluşan bir süreç olduğu için evreler gece içinde belli bir sıra ve düzen içinde birbirini izliyor ve tümünün farklı görevleri bulunuyor.
NORMAL UYKU SÜRESİ 6-8 SAAT
Gazete Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre; Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Uyku Bozuklukları Merkezi Nöroloji ve Uyku Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Derya Karadeniz, “Uykunun özellikleri; bebeklik, çocukluk, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılık dönemlerinde farklılık gösterir” diyor. İnsanlar uyku sürelerine göre normal, uzun ve kısa uyuyanlar olmak üzere 3 gruba ayrılıyor. Uyku süresi, kişinin ihtiyaç duyduğu ve dinlenmiş uyandığı süre olarak bireyden bireye farklılık gösteriyor. Normal uyku süresi 6–8 saat olup toplumun yüzde 85’i bu süre aralığında uyuyor.
Kişinin uykusu, parmak izi gibi kendine özgü olduğu için uyku hastalıklarının tanı ve tedavisinde bu özelliklerin bilinmesi çok önemli görülüyor. Gerek uyku gerekse uyanıklıkta sinir sisteminde birçok farklı bölge birbiriyle bağlantılı çalışıyor. Sadece uyku veya sadece uyanıklıktan sorumlu tek bir beyin bölgesi bulunmuyor. Beynin tümü hem uyku hem de uyanıklıkta aktif olup bazı bölgeler uyanıklıkta bazı bölgelerse uykuda daha aktif çalışıyor.
TÜRKİYE'DE 100 KADINDAN 20'SİNDE UYKU APNESİ VAR
Ülkemizde uyku apne sendromu sıklığı kadınlarda yüzde 20, erkeklerdeyse yüzde 11 civarında bulunuyor. Bu oranlar, dünyadaki diğer ülkelerden çok farklı görülüyor. Batı toplumlarında uyku apne sendromu sıklığının genel olarak erkeklerde yüzde 10, kadınlardaysa yüzde 4 gibi daha düşük oranda çıkması Türk kadınlarının daha şişman olmasıyla açıklanıyor.
UYUMADAN YAŞAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Uyku, yaşamın devamı için gerekli olan değişik bir bilinç olarak değerlendiriliyor. Hayvan deneyleri uyumadan yaşamanın mümkün olmadı- ğını kanıtlıyor. Uykuda geçici bozukluk ile uyku hastalıklarını birbirinden ayırt etmek gerekiyor. Uyku hastalıkları; uykusuzluk (insomni), aşırı uykululuk (hipersomni), uykuda hareket bozuklukları, uykuda solunum bozuklukları, uyku-uyanıklık ritmi bozuklukları ve parasomni ana başlıkları altında toplanıyor. Bu hastalıklar için tüm dünyada standart olarak kullanılan tanı kriterleri bulunuyor. Bazılarının tanısında polisomnografi adlı uyku tetkiki gerekli olabiliyor. Uyku hastalıkları, kalp-damar sistemi, akciğer, böbrek ve endokrin fonksiyonlarını etkiliyor. Tüm organ ve sistemlerinin işleyişinde bozulmalara neden olarak insan yaşamını tehdit eden kronik hastalıkların oluşmasına yol açmakla kalmayıp bireyin yaşam kalitesini ve becerisini olumsuz etkileyen bilişsel ve davranışsal bozukluklara da davetiye çıkarıyor. Ayrıca ekonomik kayıplar, iş kayıpları, evlilik sorunları, yaşam kalitesinde azalma, trafik ve iş kazaları gibi toplumsal sorunların gelişmesinde de rol oynuyor.
UYKUMUZUN EVRELERİNİN ANLAMI NE?
Uyku, hızlı göz hareketlerinin olmadığı NREM (Non-Rapid Eye Movement) ve hızlı göz hareketlerinin olduğu REM (Rapid Eye Movement) uyku evrelerinden oluşuyor. Uykunun NREM ve REM dönemleri, gece boyunca döngülü biçimde sürüp gidiyor. NREM uykusu fiziksel yenilenme ve tamir sağlarken, REM uykusu gün içinde dikkat, hafıza, duygu durum gibi fonksiyonların normal işlemesini gerçekleştiriyor.
ÇOCUKLAR UYKU TERÖRÜNDEN DERTLİ
Çocuklarda ‘parasomni’ adı verilen uyku terörü, uykuda yürüme ve kâbus bozukluğu, eriş- kinlerden çok daha sık görülüyor. Bu hastalıkların ertesi gün uykululuğuna neden olduğuna ve okul başarısını düşürdüğüne dair bilgiler artış gösteriyor. Tanı konulması ve tedavi edilmesi gerekiyor. Huzursuz bacak sendromu da çocuk yaş grubunda görülüp dikkat azlığı ve hiperaktivite sendromuyla karışabiliyor. Bu sorunu yaşayan çocukların yüzde 44’ünde huzursuz bacak sendromunun, huzursuz bacak sendromu olan çocuklarınsa yüzde 26’sında dikkat azlığı ve hiperaktivite sendromunun varlığı dikkat çekiyor. Prof. Dr. Karadeniz, “Bu 2 hastalık sıklıkla bir arada bulunuyor. Belirtilerini ayırt etmekse her zaman kolay olmuyor” diyor.
KADINLAR DAHA UYKUSUZ
Uykusuzluk hastalığı her yaş grubundaki kadınlarda çok daha sık görülüyor. Uyku apne sendromuna erkeklerde daha çok rastlansa da menopoz sonrası kadınların da erkeklerdeki sıklığa yaklaştıklarına dikkat çekiliyor. Huzursuz bacak sendromu, uykusuzluk yakınmasıyla seyreden başka bir uyku hastalığı olarak tanımlanıyor ve kadınlarda daha çok rastlanıyor. Gündüz aşırı uyumayla seyreden hipersomni hastalıklarıysa her 2 cinsiyette de eşit görülüyor. REM uykusu davranış bozukluğu adı verilen, rüyayı yaşama hastalığınaysa en çok ileri yaştaki kişiler ve erkeklerde rastlanıyor.
GECE UZUN SÜRE TV SEYRETMEYİN
Prof. Dr. Derya Karadeniz, “Türk Uyku Tıbbı Derneği’nin, 2014 yılında Türk toplumunda 5021 erişkin üzerinde yapmış olduğu çalışmada bazı uyku hastalıklarının sıklığı araştırılmıştır” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
YAŞLANMAYLA SIKLIĞI ARTIYOR
“Bunun sonucunda ülkemizde uykusuzluk belirti olarak yüzde 20, hastalık olarak yüzde 12 sıklıkta görülmüştür. Yaşla birlikte sıklığının arttığı ve her yaş grubunda kadınlarda daha çok rastlandığı saptanmıştır. Uykusuzluk hastalığında belirleyici faktörler olarak düşük sosyoekonomik durum, akşam uzun süreli TV seyretme, akşam çok miktarda çay tüketme ve sigara kullanımı tespit edilmiştir. Ayrıca uykusuzluğun, hipertansiyon, diyabet ve kalp hastalıklarıyla anlamlı düzeyde iliş- kili olduğu ortaya çıkmıştır. Uykusuzluğun sıklı- ğına yönelik yapılmış çalışmalarda, belirti olarak yüzde 35, hastalık olaraksa yüzde 10 sıklığında olup yaşlanmayla sıklığının arttığı ve ileri yaşlarda yüzde 25 ve üstüne ulaştığı bildirilmiştir. Bu çalışmalarda, uykusuzluk hastalığı olanlarda, herhangi bir başka hastalık ortaya çıkma riskinin 5 kat fazla olduğu görülmüştür. Bunun dışında herhangi bir hastalığa sahip olan kişilerde uykusuzluk hastalığı riski 5 kat artmıştır.”