AK Parti İzmir Milletvekili ve Konak Belediye Başkan adayı İlknur Denizli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun kendisini CHP'nin işine karışmakla suçlamasına "Ben CHP'nin işine karışmıyorum, İzmir'in geleceğini kurtarmaya çalışıyorum" diye cevap verdi. İlknur Denizli İzmir'de belediye başkan adaylarının ve meclis üyelerinin seçiminde CHP'de yaşananların Türk Siyasi Tarihi'ne akraba kayırmacılığının ulaştığı noktayı göstermesi açısından örnek olay olarak geçtiğini söyledi.
Açıklamalarının devamında Denizli, CHP'nin İzmir'de söyledikleriyle yaptıkları arasında büyük bir çelişki olduğunu iddia etti, "Bir partinin söyledikleriyle yaptıkları arasında bir çelişki varsa diğer parti çıkar vatandaşa der ki " Bunlara inanmayın sizi kandırıyorlar." Benim yaptığım da bu. Süslü cümlelerle katılımcı yerel demokrasi hikâyesi anlatanların gerçek niyetlerini ortaya çıkarmak. İzmirliye kanmayın bunlara, sizin oyunuzu CHP'ye almak için söyledikleri başka gerçek niyeti başka demektir. Gezi'den öğrendik diyorlar. Öğrendikleri ne? "Oğullar, kızlar, kardeşler, gelinler... İzmir'i birlikte yönetelim derken meğer ailece biz kendi aramızda yönetelim demek istiyorlarmış." diye konuştu.
İZMİRLİ BU OYUNU BOZAR
"Ben temel siyasi ahlak değerlerini savunuyorum." diyen denizli, şunları söyledi: "Halk adına yaptığınızı iddia ettiğiniz siyaseti oğlunuza kızınıza ikbal için kullanmayacaksınız diyorum. Sayın Aziz Kocaoğlu ne diyor "sen bizim işimize karışma". İşimize karışma derken aslında Sayın Aziz Kocaoğlu'nu şunu söylüyor. "Sen nereden çıktın, Sen konuşup suçüstü yapıp bu tezgâhı bozma". İzmir'in yerel meclisleri Aziz Kocaoğlu'nun bakkal dükkânı mı? Ben sanki bakkal dükkânındaki rafa hangi ürünü koyduğuna karışıyorum. Ben yerel meclislere aday gösterilen insanların seçilmesinde kriter olarak kullanılan akraba kayırmacılığının İzmir'e yakışmadığını, İzmirlilere hakaret olduğunu söylüyorum. Çocuklarınızı 1. sıraya yazmadınız mı? Listeler CHP'li yöneticilerin kızları, kardeşleri iş ortaklarıyla dolu değil mi. Çıkın İzmirlilerin karşısına Parti bizim parti, CHP'de istediğimiz yere istediğimiz kişiyi yazarız siz ne karışıyorsunuz deyin. Bu iş kapansın. Yok, eğer ben istediğimi yapayım siz de beni eleştirmeyin derseniz olmaz. Göztepeli insanı Karşıyakalıların önüne çıkarıp biz Karşıyaka'dan kafamıza göre aday bulamadık. Bizim gösterdiğimiz adaya oy verecekseniz derseniz İzmirli buna dur der. Bu şehrin hassasiyetleri var bu hassasiyetleri yok sayamazsınız. CHP'nin İzmir'de Sayın Aziz Kocaoğlu'nun çiftliği olması elbette CHP'lileri ilgilendirir. CHP'liler istediklerini il başkanı ilçe başkanı yapabilir. CHP'liler CHP'nin bir siyasi partiden çok arkadaş kulübü olmasından memnun bile olabiliriler. Biz partiyi dizayn ederken izlediğiniz yöntemleri yerel meclislere taşımanıza karşıyız. Biz İzmir'i kurtarmanın derdindeyiz. CHP Aziz Amcanın çiftliği oldu bari İzmir Aziz Amca'nın çiftliği olmasın diye uğraşıyoruz. CHP'yi dizayn ederken "Aziz amca beni aday yap" korosunun sevimli melodileri anlaşılıyor ki Aziz Kocaoğlu'nun egosunu şişirmiş. Bu kenti sahipsiz zannetmiş. İzmirlilerin önüne koyulan CHP listeleri Aziz Kocaoğlu'na biat listesidir. Üstelik bunu sadece ben söylemiyorum ki. CHP'li milletvekilleri, tasfiye edilen belediye başkanları da söylüyor. CHP'lilerin söylediklerini nereye koyacağız. Burası İzmir, burada yaşayan insanlar özgür, demokrat, bayrağını, devletini seven insanlardır. Demokrasi ne demektir, çoğulculuk nedir bilir. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilir ve hisseder. Siz bu insanların temel değerlerine karşı çıkarsanız, çok seslilik yerine İzmir'de sadece tek adamın dediği olur derseniz itiraz eder. Üstüne üstlük bir de İzmirlileri aşağılar "aldırmayın bunlar iki günde her şeyi unutur" derseniz sonuçlarına katlanırsınız."
İlknur Denizli açıklamasının sonunda CHP'nin yaptıklarıyla İzmirlilerin güvenin kaybettiğini söyledi ve İzmirlilerin kendisini adam yerine koymayan, özgür birey olduğu unutanları affetmeyeceğini söyledi. Denizli sözlerini şöyle tamamladı: "İzmir'in, İzmirlilerin vicdanında mahkûm oldunuz. Öfkeniz, hiddetiniz de bu yüzden. Öyle içi boş, kof kabadayılıklarla bu işler yürümez. Aday olmak için ağzınıza bakanlar bu numaralardan etkileniyor olabilir ama İzmirliyi korkutup kaçıramazsınız. Biz doğru bildiğimiz, İzmir'in menfaatine olan her şeyi tehdide pabuç bırakmadan bu güne kadar nasıl dile getirdiysek bundan sonra da anlatmaya devam edeceğiz."