Gerçeği geçmişte bulan ya da geçmişi özleyen öğretilerin genel adı. Genel olarak Hesiodos'tan Rousseau'ya kadar geçmişi özleyen ve öven bütün öğretiler gelenekçidirler.



Özel olarak Fransa'da aydınlanmaya karşı çıkan Katolik düşünürlerden geçmişin gelenek ve inançlarını savunan ve bunların güçsüzleşmesini geçici bir bunalım sayan Gabriel de Tarde (1843-1904), her türlü bilginin başlangıcını ilkel bir sezişte bulan ve özellikle kilise geleneğini doğruluğun ölçütü sayan De Bonald (1754-1840)'la Joseph de Maistre (1753-1821)'in öğretileri bu adla anılır.

Alışkanlıklara uygun yaşama biçimi de halk dilinde gelenekçilikle nitelenir. Bu deyim, "toplumsal kurumları ve inançları yalnızca geçmişten süregeldikleri için benimseyen, saygın tutan, destekleyen, yeni ekin öğelerini ise değersiz sayan tutum ya da öğreti" olarak tanımlanmıştır.