Bir cismin başka bir cisme karşı sürekli bir çekim gücü taşıdığını ileri süren Newton kuramı.
İngiliz fizik bilgini Isaac Newton'un 1665 yılında Kepler yasalarından çıkardığı bu kuram 1687 yılında yayımlanan Doğa Felsefesinin Matematik İlkeleri adlı yapıtında açıklanmıştır. Gezegenlerin güneş çevresindeki devimlerini açıklayan Kepler yasaları, gezegenleri güneşe doğru çeken bir gücün varlığını gösteriyordu. Newton'un uslamlamasına göre güneşte ve gezegenlerde bulunan bu güç, onlara ait özdeksel elemanlarda da olmalıydı. Daha açık bir deyişle, tüm cisimler karşılıklı olarak birbirlerini çekmekte olmalıydılar.
özdeksel cismin birbirlerini şiddeti f m m′ bölü r² olan bir güçle çekeceğini hesapladı. Buradaki f, evrensel çekim değişmezidir ve 6,7.10‾üzeri 8'e eşittir, eş deyişle birer gramlık iki kütle bir cm uzaktan birbirlerini bu sayıdaki dinlik bir güçle çeker. Çeker ama çekim gücü adı verilen bu güç nedir, ne türlü bir güçtür? Newton bunu açıklayamamış ve açılayamadığı için de Alman düşünürü Leibniz tarafından kıyasıya eleştirilmiştir. Newton, çekimin nedenlerini ve içyüzünü açıklayamadığını adı geçen Principia'sında söyler, yapıtını şu sözlerle bitirir: 'Şu ana kadar çekimin nedenlerini bulamadım, bunun için de varsayım kurmuyorum''.
Çekim gücünün gerçek yüzü, niteliği ve nedenleri çağımızın büyük fizikçisi Einstein tarafından açıklanmıştır. Newton kuramında çekim, özdek ve uzayla doğrudan doğruya ilgisi olmayan bir kavramdır. Dahası, saltık bir uzay tasarımlanır. Einstein bütün bunların, hiç de böyle olmadığını göstermiştir. Bununla beraber bu kuram, gerçekte ne olduğu bilinmediği ve çoğunlukla özdekdışı bir güç sanıldığı halde, yüzyıllar boyunca işe yaramış ve birçok olayları açıklamış bulunmaktadır. Einstein 'evrenin niteliği üstüne kuramsal düşüncelerimi, Newton'un büyük düşünceleri üzerine kurdum. Doğal olaylar üstündeki gelişmemiz, Newton'un düşüncesinin organik bir biçimde gelişmesinden başka bir şey değildir'' der. Einstein'ın genel bağıntılılık kuramı, Newton'un genel çekim yasasından çok daha evrensel kapsamlıdır. Çünkü ışığın ve enerjinin herhangi bir biçiminde de geçerlidir.