Konu: Şşş, Lukasz burada.

Bu da burada dursun.

Komik videolar izliyorum, gülemiyorum. Sohbetleri dinliyorum ama bir şey anlamıyorum. Yeni hayata başlamak istiyorum ama hiçbir şey hissetmiyorum, Olric.
"Peki ne yapacaksınız, efendim? Ne istiyorsunuz?"
Ben, kendi sandalyemde oturup "her şey iyi olacak" deyip bir köşede oturup beklemek istemiyorum. Ben kavga etmek istiyorum, Olric. Birini dövmekten bahsetmiyorum. İnsanların yalanlarına, hilelerine karşı mücadele etmek istiyorum. Benim adımı duyduklarında telaşlansınlar, rahatsız olsunlar istiyorum.
"Dediğiniz çok zor, efendim."
Boş ver, Olric...kendi halimde bir şeyler mırıldanıyorum.

Sabahtan beri elli tane şey yapacağım diye düşünüyorum ancak daha hiçbirini yapmadım. Böyle olunca bir arkadaşımın sözü geldi aklıma;
Çok kadın yok kadın. Sanırım böyle idi. Çok düşünce yok düşünce.

Ölüm ne garip şeysin, yaşayan sana özeniyor; sana gelen ise sana özenene.
Umut ile umutsuzluk arasındaki uçuruma ismini verdim.
Bunun adı çöl susuzluğu ve senin adın araf olarak kalacak..
Papatyadan taç örmek isterdim başına, ne işler ördün başıma..

@Malefiz bu sayfayı beğendi , güzel paylaşımlar var :))

Malefiz Nickli Üyeden Alıntı

@Malefiz bu sayfayı beğendi , güzel paylaşımlar var :))

Teşekkür ederim. :)

Şu anda şehir çok sessiz, tabii ki üç beş araba sesi olmasaydı. İnsana çok huzur veriyor. Öyle böyle değil.
Gecenin bu vaktinde gezmek çok iyi gelir insana. Tam da istediğim şey..

Pişmanlık.
Birçok şeyden sonra pişman oldum. Değer bilmediğim için pişman oldum. Zamanında ne olursa olsun değer bilemediğim için çok pişmanım. Pişman olduğum için bile pişmanım. Hiçbir şeyin, hiç kimsenin değerini, önemini yaşarken anlayamayız. Çünkü lanet olası insanlık bunu gerektiriyor.
Annesiz büyüyen çocuklar, annesine bağıran çocuklara aşırı gıcık oluyordur eminim. Annem yaşasın tüm gün sarılır, öperdim hiç bırakmazdım diyorlardır. Haklılar, belki annesine bağıran çocuklar gibi olmaz daha çok değer verirlerdi ancak tüm gün sarılıp, öpmezlerdi yine de.
Çünkü lanet olası insanlık bunu gerektirir. Unutmayı gerektirir. Bazen soğukluğu, bazen acımasızlığı. İnsan, garip varlık. Hem de çok.
Hiç sağ yanım sıcakken, sol tarafım donmamıştı.

Bugünüme de böyle sıçtım. Büyük bir hevesle başladığım işi yapamadım. Böyle heves edip bir şey yapmaya çalıştım ama beceremedim. Canım acayip sıkıldı..ikidir aynı işi yapamıyorum.

Çok özlüyorum. Bir gelsen. İyiyim desen. Özlemek zor. Başkasına ısınamıyorum ben. Başkasına dediğim sözler hiç içten olmadı. Sen gittikten sonra yüzümü kimseye satmadım ben de. Yaşım 20 kaldı. Sen 19'da kaldığın gibi. Ben büyümedim hiç.
Yazılmayı bekleyen günaydın ve iyi geceler mesajları var yüreğimde, sana gönderilmeyi bekleyen. Hepsi upuzun, hepsi de eşsiz. Tıpkı sen gibi...