Genomik, bir organizmanın genomunun dizilişini ve analizini ilgilendiren bir genetik alanıdır.
Genom, bir organizmanın bir hücresinde bulunan DNA içeriğinin tamamıdır. Genomik uzmanlar, tam DNA dizilerini belirlemeye ve hastalığın anlaşılmasına yardımcı olmak için genetik haritalamayı yapmaya çalışırlar.
Genomik ayrıca, epistasis, heterosis ve pleiotropi gibi intranojenik süreçlerin yanı sıra genom içerisindeki lokuslar ve aleller arasındaki etkileşimleri de içerir. Moleküler biyoloji ve genetiğin alanları, günümüzün biyomedikal araştırmasında temel bir konu olan tek genlerin rolü ve işlevi üzerine yapılan çalışmalarla ilgilidir. Aksine, genomik tek bir genin tüm genom bağlamındaki etkilerini anlamaya yönelik olmadığı sürece tek gen araştırması içermez.

Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı’nın tanımına göre, genomikler başlangıçta olduğundan daha geniş bir bilimsel araştırma ve ilgili teknikler dizisine ilişkindir. Genomikler, DNA, mRNA ve proteom seviyesindeki tüm genlerin yanı sıra hücresel veya doku seviyesinin incelenmesini içerir.
Genomik ilk olarak bir virüsün ve bir mitokondrinin tam genomunu sıralayan Fred Sanger tarafından geliştirilen bir kavramdır. 1970’lerde ve 1980’lerde dizilim ve genom haritalama uygulamalarının yanı sıra biyoinformatik ve veri depolama geliştirmeye başladı.
Şimdiye kadar toplanmış olan genler hakkındaki bilgi, özellikle farklı çevre koşullarında, gen ifadesinin modelini anlamaya çalışmakla ilgili bir alan olan işlevsel genomiklerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Genomik terimi ilk olarak 1986 yılında Maine’deki Jackson Laboratuvarı’nda bir genetikçi olan Tom Roderick tarafından insan genomunun haritalanması hakkında bir toplantıda ele alınmıştır.