Faktör Donatımı Teorisi, 1919'da İsveçli Eli Heckscher tarafından ortaya atılmıştır. Yine aynı ülkeden Bertil Ohlin teoriye önemli katkılarda bulunmuştur.
Bu iki iktisatçının isminden dolayı teoriye Heckscher Ohlin Teorisi de denir. Faktör Donatımı Teorisi'ne göre her ülke emek ve sermaye faktörlerinden hangisine daha zengin olarak sahip bulunuyorsa, üretimi o faktörü daha yoğun şekilde kullanmayı gerektiren mallarda karşılaştırmalı üstünlük elde eder. Diğer bir deyişle, bu malların üretiminde uzmanlaşır, bunları ihraç ederek pahalı malları yurt dışından ithal eder.
Teorinin temel varsayımlarından birisi ülkelerin faktör donatımı bakımından farklı olduklarıdır. Diğer bir varsayım, malların faktör yoğunluklarındaki farklılıklardır.
Teoride ayrıca malların faktör yoğunluğu özelliğinin değişmediği varsayılır. Teorinin geçerliliği için talep koşulları iki ülkede aynı olmalıdır. Talep farklılıklarınıdikkate almaması dolayısıyla teori bir arz teorisi sayılabilir. Teoride ayrıca teknolojinin ülkeler arasında benzer olduğu varsayımı yapılmıştır.
Heckscher-Ohlin modelinden dört önemli teorem çıkartılmaktadır. Bunlar, faktör donatımı, uluslararası faktör fiyatları eşitliği, Stolper-Samuelson gelir dağılımı ve Rybczynski teoremleridir. Faktör Donatımı Teorisi ilk kez 1953 yılında Leontief tarafından ABD'nin dış dünya ile olan ticareti üzerinde test edilmiştir. Varılan sonuçlara göre ABD'nin, teoriden beklenenin tersine, emek-yoğun mallar ihraç edip sermaye-yoğun mallar ithal ettiği görülmüştür.
Bu sonuca "Leontief Paradoksu" adı verilmektedir. Diğer ülkeler üzerinde yapılan benzer testler de teoriyi tam olarak desteklememiştir. Tartışmalar halâ devam etmekle birlikte, bugüne kadar çelişkiyi tam olarak giderecek bir açıklama yapılamamıştır.
Leontief paradoksunun yarattığı tartışmalar sonucunda özellikle 1960'lardan sonra dış ticareti açıklamak amacıyla çeşitli yeni görüş ve teoriler ortaya atılmıştır.
Nitelikli işgücü, ölçek ekonomileri, teknoloji açığı, ürün devreleri, tercihlerde benzerlik ve monopolcü rekabet teorileri bu yeni modellerden başlıcalarıdır. Genel olarak dış ticaret teorilerinin hiçbirinin tek başına dünya ticaretini açıklayamadığını ancak birinin eksini diğeri tamamladığı için hepsi birlikte düşünüldüğünde dünya ticaretinin çoğunu açıklayabilmekte olduklarını söyleyebiliriz.