Ünlü Fransız filozof Jean-Paul Sartre, II.Dünya Savaşı başladığında Fransız ordusuna katılmak zorunda kalmış ve orduda meteorolog olarak görev yapmıştır. Görevi sırasında -1940 yılında- Almanlar tarafından esir alınmış ve 9 ay boyunca hapiste tutulmuştur. Sonraki süreçte ise direniş hareketine katılmıştır.
Sartre’ın hapiste kaldığı bu süreç onun felsefesini anlamladırmak için de oldukça önemlidir. Düşünür, ‘Sinekler’ adlı tiyatro eserini ve felsefesinin temelini oluşturan başyapıtı ‘Varlık ve Hiçlik’ adlı kitabını bu dönemde yazmıştır.
Sinekler adlı oyunu, özgürlük eylemini sorgularken, eylemde bulunmanın yapının temel taşı olduğuna değinir. Burada hem eylemlilik halini hem de tüm varlıkların bir şekilde eyleme dönüşen hallerine de değinmiş olur. Varlık ve Hiçlik’te ise, eylemsellikten yola çıkarak var olma metasını ve varoluşculuğu sorgulamış, kendi düşünce sistemine göre temellendirmiştir.
Görüldüğü üzere Sartre’ın bu iki eserinde ele aldığı özgürlük, eylemlilik ve varlık/var oluş kavramları, Sartre’ın esir olduğu, her şeyi, hayatı sorguladığı döneme dek gelmesi bir tesadüf değildir.