Wittgenstein’a göre dil, bir yeti değil yapay ve tamamen mantığa bağlı oluşturulmuş bir sistemdir. Filozof, felsefesini oluştururken de bu düşüncesi ışığında çalışmalar yapmıştır.
Felsefi problemlerin temelini oluşturan sorular, kavramları ele almaktadır. Bu nedenle kavramların neleri, nasıl, ne kadar temsil ettiği dillerin izah etme kabiliyetine ve anlamlandırma yeteneğine bağlıdır. Bu nedenle felsefi problemleri tam anlamıyla anlayabilmek, çözebilmek için ilk önce dili ve yapısını araştırmak gerekmektedir. Bu bağlamda Wittgenstein ünlü eseri Tractatus Logico’da ‘Felsefe, tamamen bir dil eleştirisidir.’ der ve bu eserinde dili resmetmeye, mantık önermelerini, anlamsızlığı ve şeyleri açıklamaya çalışmıştır.
Not: Wittgenstein’ın dili resmetmeye çalışması ve dil, anlamsızlık üzerine bu kadar düşmesi çocukluğu ile de ilintilidir. Kendisi müzisyen ve sanatkar bir ailenin içinde büyümüştür. Kardeşleri ve annesi piyanisttir. Bu nedenle notaların anlattıklarından, yaşattığı duygu, düşünce selinden de yola çıkarak, dili resmetmek, düşünce- dil düzlemini incelemek istemiş olabilir…