Büyük İskender, 13 yaşında Aristoteles’ten eğitim almıştır. 3 yıl süren bu eğitim, Helenistik Dönem’in büyük erdemlerinden olan bilge, doğru insan yetiştirme temelli siyaset, felsefe, etik, strateji disiplinlerinden oluşan bir eğitimdir.
Eğitim sonrasında da Aristoteles, İskender’e akıl hocalığı yapmaya devam etmiştir.
Bilindiği üzere birçok yer fetheden (Makedonya’dan Hindistan’a kadar) ve fethettiği tüm topraklara refah, gelişim, modernlik getiren Büyük İskender, bu özelliği sayesinde tüm uluslarca sevilmiş ve saygı duyulmuştur. Bu durumda akıl hocası Aristoteles’in ülke yönetiminde verdiği ipuçlarının ve tavsiyelerin etkisi büyüktür.
Örneğin, fethettiği topraklarda yaşayan halkın liderlerine nasıl davranması gerektiğini soran İskender’e, Aristoteles; onları sürgüne göndermen ya da tutuklatman sana karşı birlik olmalarını sağlayacaktır ve torunlarının, oğullarının sana karşı kin güderek büyümesine neden olacaktır. O nedenle mantık çerçevesinde davranıp; birlikte hareket etmelerini engelleyeceksin, aralarını açacaksın. Sonrasında da aralarında yaşanacak kavga ya da savaşlarda hakem olacak, bu sayede herkesin gözünde saygınlık kazanacaksın. Birbirlerini yok etmelerinde edilgen görüneceksin diye nasihat vermiştir.
Bakıldığı zaman etik ve erdemli bir davranış olarak görülemeyecek bu nasihat, siyaset felsefesi açısından bize ileriki çağlarda karşımıza çıkan Machiavelli, Thomas Hobes gibi siyaset felsefesi yapan filozofların düşünce yapılarını andırmaktadır.
Burada şu öngörüyü de yapabiliriz. Aristoteles, hocası Platon’un devlet ütopyası olan “Filozof Kral” anlayışını (devletleri filozof krallar yönetmelidir, bu sayede akıllı, doğru ve bilge olan şeyler yapılır düşüncesinden beslenir), bir nevi İskender üzerinden kendi akıl hocalığı ile gerçekleştirmiştir. Tarih yazıcılığına ve Büyük İskender’e döneminde fethettiği uluslar açısından hala duyulan saygı ve sevgiye bakıldığında da ütopyayı, aktüel hale başarı ile getirilmiştir.