Prometheus tarafından yaratılmış insanlar, ne kadar ve nasıl yaşayacağı konusunun belirlenmesi için Zeus’un karşısına çıkarlar. Zeus, insanların 25 yıl yaşamalarını makul görmüştür. Çünkü uzun yaşamak ve diğer vasıflar ( hızlı olmak, güçlü olmak, iyi görüş açısı, iyi koku almak vs) insandan daha önce yaratılmış diğer canlılara verilmiştir. Bunun üzerine insan, ağlayıp, yalvararak; üstün bir mahluk olduğunu, o anda orada yer alan tırtıl, kelebek, tavus kuşu, beygir, tilki ve maymundan daha uzun yaşaması ve vasıflı olması gerektiğini söylemiştir. Onların ömürlerinin alınıp kendilerine verilmesini ister.
Zeus, tanrının adil ve tüm varlıklara eşit yaklaşması gerektiğini düşünerek, insanın bu isteğini kabul etmemiştir ve insanın hayatının belli dönemlerinde bu hayvanlar gibi yaşamasını uygun görmüştür. Kararı; insanların yaşamlarının belli dönemlerinde bu hayvanlar gibi ömür sürüp, daha uzun yaşamaları olmuştur.
Bu nedenledir ki; yeni doğan bir insan yavrusu tırtıl gibi yerde sürünür, emekler (bebeklik), bir dönem ise kelebekler gibi hareketli ve neşe ile koşar, oynar (çocukluk), tavus kuşu gibi gururlu, baş kaldıran bir yanı da vardır (gençlik/ergenlik), Otuzlu yaşlardan sonra ise hayatın tüm yükünü çekip, gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır; bu dönemde bir beygir gibidir… Kırklı yaşlarıyla beraber olgunlaşı, kurnaz ve tecrübeli olur tıpkı tilki gibi… yaşlandıkça da çirkinleşir ve maymuna benzer….