Siyaset felsefesi üzerine de çalışmalar yapmış İngiliz düşünür Thomas Hobbes’un en bilinen eseri Leviathan’dır. Leviathan kavramı; eserde mutlak gücü, otoriteyi sembolize eder. Peki neden?
Thomas Hobbes şöyle der; insanların hepsi sınırsız özgürlüğe sahip olamazlar çünkü sınırsız özgürlük demek başkalarının özgürlüğünü sınırlamak anlamına gelir. İnsanlarınbirbirlerine zarar vermemesi için kendi özgürlük alanlarında sınırlamaları kabul edip, birtakım haklarından vazgeçerek; onları bir topluluğa (meclis) ya da bir kişiye (kral, padişah vs.) devretmeleri gerekmektedir. Bu durumda mutlak gücü, karar yetkisini, yönetmeyi ve kudreti o topluluğa verir.
Thomas Hobbes’un bahsettiği insanların; yaşayabilmeleri için özgürlüklerinden vazgeçip bir otorite, kudret belirlemesi ve gücü, denetimi ona devretmeleri Leviathan’ın doğuşuna işarettir.
Hobbes, Leviathan kavramını “bireyden daha güçlü, daha kudretli olan” anlamına gelmesi amacıyla seçmiştir. Çünkü Leviathan, Tevrat’ta adı geçen bir her yere uzanabilen dev bir canavardır…
Metafordan da anlaşılacağı üzere Thomas Hobbes, bir monarşi (mutlak hükümdarlık) yanlısıdır.
Hobbes’un monarşi yanlısı, tek hükümdarlık sistemini savunmasının sebeplerinden birisi de, yaşadığı dönemin İngiltere’sindeki anarşi ve huzursuzluktur…