J.P.Sartre der ki; “Demek cehennem bu. Hiç aklıma getirmezdim böyle olacağını… Acı, ateş, kızgın ızgara hepsi sizsiniz demek… Ne gülünç şey! Kızgın ızgaranın ne gereği var: cehennem başkalarıdır.”

Sartre’ın bu metaforunu yorumlayacak olursak; ilk aşamada düşünürün olaya Existansiyalizm (Varoluşculuk) açısından baktığını söyleyebiliriz.
Toplulukların ortak bilinci, kültürel dayatmalar ve başkalarının hareketleri, yönlendirmeleri, yorumları bizi yönetmeye başlar. Sosyal hayattan içinde bulunduğumuz normlara kadar birçok konu dış etkendir ve bizler duygusal olan varlıklar olarak farkında olmadan bu yargılara, söylemlere ayak uydurmaya başlayıp, kendimizi diğerlerinden ayırt edemediğimiz bir dünya içinde buluruz. Zaman içinde bireyleri, süreç ve bu etmenler yönetmeye başlar ve siz ben olmaktan çıkarsınız… Burada bahsettiğimiz ben, benlik (öz varlık)dir.

Bu nedenle başkalarıyla olan ilişkiler, bizi varoluşsal açıdan ölüme sürükler… Sartre’a göre; “ben” ve “kendim”kavramlarına odaklanıp, kendimizi, var oluşumuzu ve yetkinliğimizi sorgulamamız gerekmektedir. Bu, dünyayı ve düşünsel süreci anlamlandırmaya katkı sağlayacaktır. Bunun için de dayatmalardan, dış faktörlerden sıyrılıp; özgürce düşünebiliyor olmak gereklidir.