Tatil dönüşleri okul veya işe dönüşlerde erken kalkmakta zorlanırız. Bu yüzden alarm kurmayı tercih ederiz. Ancak bir süre sonra erken saatlere kurduğumuz alarm çalmadan 1-2 dakika öncesinde veya alarm çalmasa bile tam zamanında uyanırız. Bunun sebebi biyolojik saatimizin planladığımız saate alışmasıdır.
Biyolojik saat nedir?

İnsanların ve diğer canlıların yaşamının büyük çoğunluğunu biz farkında olmadan düzenleyen, duymadığımız alarmla bizi harekete geçiren saate biyolojik saat adını veriyoruz. Bu saat biyolojik ritimlerimizi düzenleyerek bize büyük ölçüde yardım eder. Av zamanlarında ava çıkacak olan hayvanların gece uyanması, kış uykusu, kuşların göçü, fotosentez zamanı, ışık görünce açan çiçekler biyolojik saate göre kuruludur.
Kronobiyoloji bilim dalı bu biyolojik süreçleri, ritmleri inceler ve bu ritmler 3 şekilde sınıflandırılır.


  1. Ultradyan Ritim: Bir günden daha kısa sürede tekrarlanır.
  2. Sirkadiyen Ritim: 24 saatte tekrarlanır. Melatonin hormonu düzenleyici etki gösterir.
  3. Infradyan Ritim: 24 saatten daha uzun sürer.

Biyolojik saatin çalışması
Biyolojik saat için en önemli olan organlarımızdan olan epifiz bezi konik şekilli olan, kan akımının en yoğun olduğu ikinci organımızdır. Talamus bölgesinin arka kısmında yer alır. Epifiz sinir uyarılarıyla çalışır ve melatonin ve biyolojik saat üzerinde etkili diğer hormonları salgılar. Melatonin hormonu karanlıkta sentezlenen bir hormondur ve uykumuzun gelmesine sebep olur. Melatonin ergenlikten sonra azalmaya başlamaktadır bu uyku süresinin ve immün seviyesinin azalmasına neden olur. Ayrıca araştırmacıların uyumadan önce telefon kullanmanın zararlı olduğunu söylemesi ve bazı akıllı telefonlarda “night shift” özelliğinin bulunmasının sebebi melatonin hormonunun yüksek ışıkta salgılanmasının zorlaşmasıdır.

Şimdi bir günlük biyolojik saat döngüsüne göz atalım
12.00
Beyin kan akışının azalmasıyla birlikte konsantrasyon seviyesi azalır.
13.00
Organlarımızın en yavaş çalıştığı saattir. Verimliliğimiz oldukça azalıyor.
14.00
Hormon salgılarımız azalıyor. Ayrıca acının en az hissedildiği saat olduğu söyleniliyor.
15.00
Düşen konsantrasyonumuz, verimimiz yükselmeye başlıyor.
16.00
Enerjik hissettiğimiz bir saat diyebiliriz.
17.00
Organlarımızın en güzel çalıştığı saat. Enerjik hissediyoruz. Saçlarımız ve tırnaklarımız en çok bu saatte uzuyor.
18.00
Akşam yemeği sindirimi için en ideal saat diyebiliriz.
19.00
Nabızımız düşüyor. Bu saatte kan basıncı azaltan etkenlerden uzak durulması tavsiye edilir. Antidepresanlarınızı bu saatte alırsanız daha etkili olma olasılıkları yüksek.
20.00
Yemek yemeniz bu saatten sonra çok doğru değil. Kirli kanımız kalbe bu saatte daha çok akıyor. Alerji hastaları ilaçlarını bu saatte alırlarsa çok daha etkili olacaktır.
21.00
Bu saatten sonra yemek yerseniz sabaha kadar o yemeklerle yaşayacaksınız çünkü sindirim organlarınız artık o kadar çok çalışmıyor.
22.00
Bu saatten sonra zararlı şeyleri tüketmeyin ki zehirler vücudunuzda kolayca depo edilemesin.
23.00
Bu saatte daha rahat, daha sakin hissetmeye başlıyoruz.
24.00
Düzenli bir şekilde uyursanız cildiniz için çok iyi bir şey yapmış olursunuz. Deri hücreleriniz oldukça hızlı bölünüyor.
01.00
Bu saatte çalışmanız çok mantıklı değil; dikkatiniz çok alt düzeyde.
02.00
Kazaların en çok olduğu saat olduğu söyleniyor o yüzden dikkatli olmak gerek.
03.00
Fazlaca salgılanan melatonin sizi sersemleştiriyor.
04.00
Doğumlar en çok bu saatte yapılıyor. Kan basıncı çok yüksek seviyede.
05.00
Enerjimizin yükseldiği saat.
Biyolojik saat bozulmalarına örnekler verelim

Birincisi sürekli uzun uçuş yapanların madur olduğu jet-lag. Uzun uçuşlarda hızlı ışık değişimi vücuda etki eder ve vücudumuz buna adapte olamayarak biyolojik saatimizi şaşırtır. Uykumuz başta olmak üzere biyolojik dengemiz oldukça bozulur.
İkinci en büyük etkenlerden biri ise gece uyumamak. İnsanlar uyku saatlerinde hiç uyuyamamış olsalar bile güneş doğduğunda uykulu hissetmelerine rağmen uyumak istemeyeceklerdir. Bunun sebebi biyolojik saatin adapte olamayıp yorgun düşen vücuda karşı koymasıdır.
Biyolojik saatinizi bozmanıza neden olan düzensiz uyku ve yemek saatlerinizi düzene sokmanız için bir bilgi:
Biyolojik saatimizin düzgün çalışmaması erken yaşlanma etkilerinin görülmesine neden olur. Uyku düzeninize ve yemek saatlerinize dikkat etmeniz bu etkilerin erkenden görülme riskini oldukça azaltır.