Bu hayatta vazgeçemeyeceğinizi düşündüğünüz ve vazgeçemediğiniz, size zarar verdiğini düşündüğünüz şey nedir?


Her insanın dönem dönem 'acaba ben bağımlı mı oldum?' diye şüphe ederek, çok yoğun bağlandığı alışkanlıkları olur. Bazen iş, bazen alkol, bazen spor, bazen iddia oyunları, bazen kumar, bazen uyuşturucu, bazen spor, bazen internet, bazen yemek, bazen de insanlar, aile ya da ilişkiler...


Herhangibir şeye, 'bağımlılık' tanısı koyabilmemiz için herşeyden önce, o şey olmadan, yaşayamayacağımızı düşünmemiz gerekir. Ritüel olarak, düzenli bir şekilde, onu yapmayı istemek ve herhanbir ortama girdiğinizde, aklınızın ve odağınızın, ondan başka hiçbirşeyde olmaması durumudur. Bedeniniz ordadır, ama aklınız sadece onda. Tek odak noktası 'o'dur. Merkezinizde 'o' olduğu için, bütün hayat, onun etrafında döner ve şekillenir. Onu hayatınızdan çıkarttığınız an itibariyle de, merkeziniz boşalacağı için, çok derin bir boşluk hissi belirir. Bu nedenle çoğu insan, bağımlılık diye düşündüğü 'şeyden' kurtulmak istese de, elinde olmayan nedenlerle kurtulamaz.
Bağımlılık çeşitleri çok fazla olmasına rağmen, bağımlılığa neden olan faktör aynıdır. Hayatımızda eksikliğini hissettiğimiz fakat kontrol edemediğimiz boşlukların, kontrol edebileceğimiz şeylerle doldurulmasıdır. Bu nedenle de hep, 'boşluk anında oldu, olan' denir.