Tabakalanmış kayaçların incelenmesi stratigrafi olarak bilinir. Yeryüzünün yüzeyinde veya altında bulunan tabakalı çökellerin ve kayaçların korelasyonu, yorumu ve tanımıyla ilgilenen bir jeoloji dalıdır. Stratigrafi, temel olarak katmanlı sedimanter kayaçların (tabakalar olarak adlandırılan) çalışmalarıyla ilgilenen bir bilimdir, fakat aynı zamanda katmanlı magmatik kayaçları da içerebilir. Katmanlı kayalar ardışık lav akıntıları veya ekstruzif magmatik kayaçların oluşumundan kaynaklanabilir. Stratigrafi, modern arkeolojinin önemli bir alanıdır. Stratigrafi, sedimantasyonun tek tip prensiplere göre gerçekleştiğini belirlediğinden, arkeologların sonuç çıkarması daha kolaydır. Kazı yaparken, kullanılan teknikler stratigrafi prensiplerine dayanmaktadır.
Stratigrafi Yasaları
Stratigrafinin yasaları, aynı zamanda stratigrafinin babası sayılan Danimarkalı jeolog Nicholas Steno tarafından öncülük edildi. Steno, gözlem yoluyla, kaya katmanlarının göründüğü gibi kaotik olmayabileceğini tespit etti. Kaya katmanlarının (tabakalar) daha genç olduğu ve alt tabakaların daha yaşlı olduğu üst tabakalarla çökeltildiği sonucuna varmıştır. Bu nedenle, bu kaya katmanlarının yeryüzünün kronolojik bir tarihini ve geçmiş yaşamını gösterdiğini bildirir. Stratigrafik kayıtlar ayrıca orojenik olayları ve orogeni (dağ kurma), iklimsel dalgalanmalar ve eustatik olarak yönlendirilen dizilerle ilgili detayları da korur.
Sonuç olarak Steno, Steno’nun yasaları olarak bilinen üç temel stratigrafi prensibiyle ortaya çıktı.
Orijinal Yataylık Yasası
Yerçekimi çökelmesi nedeniyle, sediment yatak tabakaları yatay olarak düzenlenir. Eğimli yüzeylerde, çökellerin yatağı havza veya depresyonun konturlarına karşılık gelirken yatay bir pozisyon alma eğiliminde olacaktır. Çöktürme sırasında çökel tabakalar yatay bir eğim gösterir. Bununla birlikte, dış kuvvetler deformasyona yol açabilir. Yatay tabakaların yaygın deformasyon tipleri katlama ve faylanmadır.
Süperpozisyon Yasası
En eski tabakalar, alt kısımda ve en üst kısımda bozulmamış tabakalarda en üstte bulunur.
Yanal Süreklilik Yasası
Bu prensip, yatay tabakaların, biriktirme havzasının kenarlarında göz ardı edilebilir bir kalınlığa kadar ince olana kadar yana doğru gerildiğini ortaya koymaktadır.
Stratigrafide Potansiyel Tuzaklar
Yeryüzünde biriken kaya katmanlarını doğru olarak incelemek için tabakalar bozulmamış ve katkısız olmalıdır. Bu tür bir çalışma yapılırken hataya yer var. Jeoloğun tortul çökeltilerin çalışmasında karşılaşabileceği birçok zorluk ve tuzak vardır.
İlk olarak, katmanlar bir inç derinliğinden daha az olabilir ve bazıları çok sayıda ayak derin olabilir. Erozyon ve diğer jeolojik kuvvetlerin tabakayı etkileyip etkilemediğini belirlemek için doğru yargılamanın kullanılması jeolog üzerindedir. Erozyonun meydana geldiği bir durumda, rahatsızlık ve uyumsuzluk nedeniyle doğru bir stratigrafik kayıt bulmak zor olabilir. Bu nedenle, çalışma yanlış hale getirilebilir.
Bir deprem bozukluğunun meydana geldiği durumlarda stratigrafik kayıtların okunması zor olabilir. Bu koşullar altında, yer kabuğunun bir kısmı bitişik bir bölüm üzerinde kayabilir. Jeolog, tabakayı tanımlayan düzgün çizgiler oluşturmayı zor bulacaktır. Ek olarak, stratumun kalınlığındaki değişim diğer birikintilerle birleştiği kenarlara doğru uzanır.
Jeologlar ayrıca, radyometrik tarihlendirme kullanarak tabakaların yaşını oluşturmaya gelince büyük bir sorunla karşı karşıyadır. Problem, tabakaların oluşturulduğu malzemelerin mutlak yaşını bulmaya çalışırken ortaya çıkar. Tabakadan alınan bir örnek, numunenin kendisi yerine ana kayaçın yaşını ve periyodunu gösterebilir. Örneğin, bir kumtaşı oluşturan kum taneleri, daha büyük kumtaşı parçasından daha büyüktür. Radyometrik okuma, kumtaşının birimine karşılık olarak tane kumlarının yaşını gösterecektir. Bu üstesinden gelmek için eşsiz bir meydan okuma sağlar.
Stratigrafinin önemi
Stratigrafi, jeolojik geçmişin farklı dönemleriyle başından günümüze kadar olan ayrıntılarını açığa çıkararak ilgilenir. Bu nedenle, çeşitli çevresel etkileri ve mevcutlarımızı nasıl şekillendirdiklerini açıklamak önemli bir alandır.
Stratigrafi, coğrafya, iklim, buzullar, orojenez, epeirogeny ve bitki ve hayvanların evrimini ve göçünü etkileyen çeşitli faktörlerin detaylarını anlamamızı sağlar.
Stratigrafik analizler sayesinde, bilim adamları ve jeologlara, dünyanın yaşı ve tarihi hakkında değerli ipuçları verilir. Bu bulgular, şehir planlamacılarından, jeologlardan, petrologlardan ve mühendislerden gelen çeşitli bilimsel alan ve disiplinlerde kullanılmaktadır.
Arkeologlar ve paleontologlar kazı süreci boyunca bulgularına bağlam sağlamak için stratigrafiye güvenirler. Tarihi ve tarih öncesi dönemlere kadar uzanan çeşitli hayvanların tarihini doğru bir şekilde belirleyebilirler.