Osmanlı Yükselme Devri

Osmanlı Yükselme Devri ya da Osmanlı Yükselme Dönemi Osmanlı Devleti'nin büyük ilerleme kaydettiği dönemdir. Bu dönemde büyük toprak kazançları olmuştur. Fetih politakasının bir sonucu olarak devlet imparatorluk özelliği kazanmıştır. Fatih, Bayezid, Selim ve Süleymandan Yükselme Devri'nin padişahlarıdır.
II. Mehmet (Fatih) Dönemi (1451 - 1481)

1451 yılında II. Mehmet ikinci defa Osmanlı tahtına çıktı. Taht değişikliğinden yararlanmak isteyen Karamanoğulları ile Osmanlıların arası açıldı. Ancak II. Mehmet'in kararlı tutumu sonucunda Karamanoğullarının isteğiyle barış yapıldı.
II. Mehmet tahta çıktıktan sonra diğer devlerlerle olan ilişkilerini iyi tutmaya çalıştı. Bu dönemde Osmanlılarla - Bizans İmparatorluğu arasında bazı sorunlar bulunuyordu. Bu nedenle II. Mehmet İstanbul'un fethini temel amaç haline getirmişti.
1. İstanbul'un Fethi (1453)

a. Fethin Nedenleri


  • İstanbul'un önemli ticaret yolları üzerinde bulunması
  • Bizans'ın Avrupa'ya Haçlı Seferi çağrısında bulunması
  • Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini ve Anadolu beylerini Osmanlı'ya karşı kışkırtması
  • Bizans'ın Osmanlı Devlenti'nin toprak bütünlüğü bozması
  • Hz. Muhammed'in İstanbulu fethedecek kişiyi övmüş olması

II. Mehmet, Batı dünyasına üstünlük sağlamak, toprakları birleştirmek, Müslüman coğrafyada itibar sahibi olmak ve ekonomiyi canlandırmak için fetih hazırlıklarına başladı.
Bu amaçla;

  • Karadeniz'den Bizans'a gelecek yardımları önlemek ve kuşatmada üs olarak kullanılmak üzere Anadoluhisarının karşısına Rumelihisarı yapıldı.
  • Kuşatmada kullanılmak üzere 4000 parçalık büyük bir donanma kuruldu.
  • Macaristan, Sırbistan, Eflak, Venedik ve Karamanoğullarıyla anlaşmalar yapıldı.
  • Avrupa'dan gelebilecek yardımları önlemek için balkanlara ordu gönderildi.

Osmanlı Devleti'nin bu hazırlıkları karşısında Bizans İmparatorluğu savunma önlemlerini arttırdı. Avrupa'dan gelebilecek yardımlar Bizans için çok önemliydi. Bu amaçla Bizans Ortodoks ve Katolik kiliselerini birleşmesini kabul etti. Ancak halk buna tepki gösterdi. Ayrıca Bizans, Osmanlı donanmasına karşı tedbir olarak Haliç'in ağzını zincirledi.
b. İstanbul'un Kuşatılması ve Fethi

Hazırlıklarını bitiren II. Mehmet 5 Nisan 1453'te İstanbul önlerine geldi. Bizans'a İstanbulu savaşsız terketmelerini teklif etti. Ancak bu teklif reddedildi. Bunun üzerine 6 Nisan 1453'te kuşatma başlatıldı. 21 - 22 Nisan gecesi donanma kaydırılarak Haliç'e indirildi. 53 gün süren kuşatma sonucunda 29 Mayıs 1453'te İstanbul fethedildi.
c. Fethin Sonuçları


  • İstanbul'un fethiyle Bizans İmparatorlu'ğu sona erdi. Böylece Avrupa, önemli bir müttefikini kaybetti.
  • Osmanlı devleti dünya devleti oldu. İstanbul başkent oldu ve önemli bir kültür ve ticaret merkezi haline geldi.
  • Avrupa devletleri Türk dünyası karşısında gerilemeye başladı.
  • Osmanlu Devleti'nin toprak bütünlüğü sağlanmış oldu.
  • Osmanlı Devleti, İslam dünyasında etkin bir konuma geldi.
  • Ortaçağ kapandı ve Yeniçağ başladı.
  • Karadeniz ile Akdeniz arasındaki su yolları ve önemli ticaret yolları Osmanlı Devleti'nin kontrolüne girdi. Osmanlı ekonomisi deniz ticaretiyle gelişti. Ticaret yollarının Türk kontrorüle geçmesi Avrupa'yı yeni yollar aramaya sevk etmiştir. Bu da Coğrafi Keşifleri sonuç verecektir.
  • Kale ve Surların toplarla yıkılabileceği görüldü. Böylece Avrupa'daki derebeylikler zayıfladı ve merkezi krallıklar güç kazandı.
  • İstanbul'un fethinden sonra İtalya'ya giden Bizanslı bilim ve sanat insanları Avrupa'da Rönesans'a öncelik etmişlerdir.
  • II. Mehmet "Fatih" ünvanını aldı.
  • II. Mehmet Hristiyanlara iyi davrandı. Ortodoks Kilisesini himaye altına aldı.

Not: II. Mehmet Hristiyanlara hoşgörülü davranarak Hristiyan dünyasının birleşmesini önlemeyi ve Katoliklere karşı Ortodoksları himaye ederek bir güç oluşturmayı hedeflemiştir.

2. Bizans'ı Diriltme Umutlarının Söndürülmesi

1453'te Bizans İmparatorluğu yıkılmasına rağmen aynı soydan gelen Mora'da iki despotluk ve Karadeniz kıyılarında Pontus Rum İmparatorluğu bulunuyordu. Bunlar isyan tehlikesi oluşturuyordu. Fatin bu tehlikeyi önleyebilmek için bu toprakların Osmanlı kontrolüne alınmasını gerekli görüyordu. Mora'da karışıklıkların çıkması üzerine Fatih, Venediklerin elindeki birkaç kale dışında bütün Mora'yı Osmanlı hakimiyetine aldı (1460). Bir yıl sonra da Trabzon Rum İmparatorluğu yıkılarak Bizans'ı diriltme umutlarına son verildi (1461).
3. Balkanlarda Fetihlerin Devam Etmesi

Kuruluş Dönemi'nde Balkanlar Osmanlı Devleti'ne bağlanmış ve bölge önemli ölçüde Türkleşmişti. Ancak Balkanlarda zaman zaman ayaklanmalar çıkıyor, vergiler ödenmiyor ve Balkanlılar Haçlı Seferlerine katılıyorlardı. Balkanlarda çıkan sorunları kökten çözmek ve buradaki hakimeyeti güçlendirmek için Fatih, Sırbistan, Arnavutluk, Bosna - Hersek, Eflak ve Boğdan'a seferler düzenlemiştir.
Fatih Dönemi'nde Balkanlara düzenlenen seferler sonucunda 1459'da Belgrad hariç Sırbistab, 1462'de Eflak, 1463'te Bosna, 1465'te Hersek, 1476'da Boğdan, 1478'de Arnavutluk Osmanlı hakimiyetine girdi.
Not: Fatih Döneminde yapılan Balkan fetihleri Osmanlıların Balkanlardaki etkinliğini arttırmıştır.

4. Anadolu'da Hakimiyet Mücadelesi

İstanbul'un fethinden sonra Karadeniz'in güney sahillerinde bir liman kenti olan Amasra'da Cenevizliler, Sinop'ta Candaroğulları, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ise Pontus Rum İmparatorluğu bulunuyordu. Güney Karadeniz'in diğer kıyıları Osmanlı toprağıydı.
a. Karadeniz Kıyılarına Yapılan Seferler

Fatih, Güney Karadeniz kıyılar ve Anadolu'nun güvenliğini sağlamak için Karadeniz bölgesine seferler düzenledi. 1461 yılında Amasra fethedilip buraya Türkler yerleştirildi. Seferlere devam eden Fatih, Candaroğullarından Sinop'u alarak bu beyliği topraklarına kattı. Yine aynı yıl Fatih, Trabzonu fethederek Pontus Rum İmparatorluğu'na son verdi. Böylece Osmanlı Devleti Karadeniz kıyılarına tamamen hakim oldu ve ticaret yollatı üzerindeki etkinliğini arttırdı.
b. Karamanoğulları Topraklarının Osmanlılara Katılması

Anadolu beylikleri içerisinde Osmanlıların Anadolu'da Türk birliğini kurma çalışmalarına en fazla Karamanoğulları direnmiştir. Osmanlı Devleti'ne karşı her fırsatı değerlendirmek isteyen Karamanoğulları İstanbul'un fethi sırasında Venediklilerle anlaşma yapmışlardı. Bu durum Osmanlı - Karamanoğulları sonuna önem vermesi sonucunda mücadele Osmanlı - Akkoyunlu çatışmasına dönmüştür. Bu çatışma Osmanlıların lehine sonuçlandı. Konya ve Karaman Osmanlı topraklarına katıldı. Karamanoğulları topraklarının Osmanlıların eline geçmesi Osmanlı - Memlük ve Osmanlı - Akkoyunlu ilişkilerini bozmuştur (1466).
c. Osmanlı - Akkoyunlu İlişkileri ve Otlukbeli Savaşı

Akkoyunluların Karamanoğullarını himaye etmeleri, Anadolu'da siyasal bütünlüğü tehdit etmeleri ve Osmanlılar aleyhine Venediklilerle ittifak kurmaları iki devletin ilişkilerini bozmuştur.
Erzincan yakınlarında Osmanlılarla Akkoyunlular arasında yapılan Otlukbeli Savaşı Osmanlıların galibiyetiyle sonuçlandı (1473). Bun savaştan sonra Akkoyunlular Devleti yıkılış sürecine girdi. Doğu Anadolu'da Osmanlı egemenliği güçlendi ve Anadolu'da Türk siyasal birliğini sağlama yolunda önemli bir adım atıldı.
d. Osmanlı - Memlük İlişkileri

Fatih Sultan Mehmet Dönemi'nde Osmanlı - Memlük ilişkilerinin bozulmasında Memlüklerin;

  • Anadolu siyasal birliğini tehdit etmesi,
  • Karamanoğullarını Osmanlılara karşı desteklemesi ve Dulkadiroğulları Beyliği ile ilgilenmesi,
  • Hicaz su yollarının onarımı konusunda anlaşmazlıkların çıkması etkili olmuştur.

1481 yılında Fatih'in vefat etmesi üzerine Osmanlı Devleti ile Memlükler arasında bu dönemde savaş olmamıştır.
5. Denizlerde Kazanılan Başarılar

Osmanlılar, Akdeniz ile Karadeniz arasındaki tek su olan İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını ele geçirdiler. Bu konumda bulunan devletin güçlü bir donanmaya sahip olması gerekiyordu. Fatih Dönemi'nde güçlü bir donanma kurulmuşsa da Venedik ve Ceneviz donanmaları kadar güçlü değildi. Ayrıca İtalya'da Papalık ve Napoli Krallığı da güçlü donanmalara sahipti.
Fatih Dönemi'nde Ege Denizi'ndeki Gökçeada, Taşoz, Semadirek, Bozcaada, Limni, Sisam, Eğriboz ve Midilli adaları Osmanlı yönetimine geçmiştir. Ayrıca Adriya Denizi'nde Zanta, Kefalonya ve Ayamavra adaları Venediklilerden alınmıştır (1479). Fatih Dönemi'nde 1480 yılında Rodos adası kuşatılmışsa da fethedilememiştir.
a. Osmanlı - Venedik Savaşı

Fatih Dönemi'nde Karadeniz, Ege ve Batı Akdeniz kıyıları ile Mora dahil bütün Yunanistan, Osmanlı topraklarına katılınca Osmanlı - Venedik ve Osmanlı - Ceneviz ilişkileri yoğunluk kazanmıştır. Taraflar arasındaki ilişkilerin bozulmasında;

  • Venediklilerin ve Cenevizlilerin Osmanlılardan dolayı doğu ticaretinden zarar görmeleri,
  • Osmanlıların hakim olduğu Karadeniz ve Ege'de yabancı devletleri istememesi
  • Venedik, Macaristan ve Arnavutluk arasında Osmanlı Devleti'ne karşı ittifak kurulması etkili olmuştur.

Osmanlı Devleti ile Venedikliler arasında başlayan savaş on altı yıl (1463 - 1479) devam etti. Bu savaş sırasında birçok Venedik adası Osmanlıların eline geçti. Diğer cephelerde de başarılı olan Osmanlı Devleti karşısında yalnız olan Venedikliler 1479 yılında anlaşma yapmak zorunda kalmıştır.
Osmanlı Devleti ile Venedikliler arasında yapılan İstanbul Antlaşması'na göre Venedikliler; bazı toprakları, savaş tazminatı ve yıllık vergi vermeyi kabul etmiştir. Buna karşılık Osmanlı Devleti de Venediklilere sularında ticaret yapma, İstanbul'da elçi bulundurma ve bazı hukuksal ayrıcalıklar tanımayı kabul etmiştir. Böylece Osmanlı Devleti Venediklilere kapitülasyon hakları tanımıştır.
Osmanlı Devleti, Venediklilere imtiyazlar vermekle; Hristiyan birliğini bozmayı ve doğudan gelen malları Venedikliler aracılığıyla Avrupa'ya aktarmayı amaçlamıştır.
b. Kırım Hanlığı'nın Osmanlı Devletine Katılması

Karadeniz'de Cenevizlilere ait birçok koloni vardı. İstanbul ve Amasra illeri fethedilmiş olduğu için Karadeniz'in güneyinde ellerinde hiç liman kalmamıştı. Buna rağmen, Kefe, Menküb ve Azak gibi üç önemli Kırım şehri Cenevizlilerin elinde bulunuyordu. 1475 yılında Kırım'da iç karışıklıkların da artmasıyla Fatih, bu sorunu çözmeye karar verdi. Bölgeye Osmanlı donanması gönderilde ve donanma Kefe, Menküb ev Azak şehirlerini ele geçirdi. Böylece Karadeniz'deki Cenevizlilere ait koloniler bitmiş oldu. 1478 yılından itibaren Kırım tamamen Osmanlı Devleti'ne bağlı bir devlet haline geldi. Böylelikle İpek yolun tamamıyla Osmanlı kontrolüne girmiş ve Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.
c. İtalya Seferi

Osmanlı Devleti'nin dış politikasında karşısına sık sık çıkan problemlerden biri de Napoli Krallığı idi. II. Mehmet bu problemi ortadan kaldırmak ve Katolikliğin merkezi olan Roma'yı ele geçirmek amacıyla Gedik Ahmet Paşa komutasında asker göndererek Otranto'yu fethettirdi. Fakat Fatih öldükten sonra Otranto Osmanlı Devleti'nin kontrolünden çıkmıştır.