Moğolların Durdurabilen Tek Güç Memlûkler ve Aynî-Câlût
Türkiye Selçuklularının da 1243 Kösedağ savaşından sonra Moğol tahâkkümü altında kaldığı hatırlandığında bu tarihten sonra Müslümanların tek sığınağı Mısırda kurulan Memlûk Devleti olmuştu.
Memlûkler Asya içlerinden başlayıp tüm Avrasya’yı kasıp kavuran Moğol ilerleyişini durduran yegâne unsur olmuşlardı. Bu bağlamda kuşkusuz en önemli olay Ayn-ı Câlût Savaşı’dır. Hülegü’nün kalabalık bir ordu ile Müslüman beldeleri teker teker zapt ederek batıya doğru ilerlemesi Memlûk Ordusunu da harekete geçirmişti. 1258 senesinde Hülegü’nün Bağdat’ta büyük bir kıyım yapması ile Hilafete son vermesinin ardından daha batıda ki topraklara da yönelmiş ilerleyişini devam ettirmişti. Bu dönemde Memlûk Sultanı olan Kutuz kalabalık bir ordu ile Kuzeye yönelmiş Gazze şehrini ele geçirmişti.
Bu tarihte Memlûklerin kuzey birliklerinin başında -sonrasında da hükümdar olacak- Baybars bulunmaktaydı. Baybars birlikleri ile kuzeye doğru seferine devam ediyordu Hülegü ise kendisi Karakurum’a dönmüş ordularını ise batıya doğru ilerletmeye devam etmişti. Neticede birbirine doğru yönelmiş iki ordu 3 Eylül 1260 tarihinde Ayn-ı Câlût mevkiinde karşılaştılar.
Memlûklerle İlhanlılar arasında yapılan savaşta Hülegü’nün ordusu ağır bir yenilgiye uğradı. Böylece Moğol orduları Cengiz Han ile başlayan ilerleyişlerinde ilk defa durdurulmuş oluyordu. Moğol gücünün bozguna uğramasını ve Hülegü’nün de Karakurum’a dönmesini fırsat bilen Kutuz, daha kuzeye ilerlemiş Suriye’deki toprakları kendi siyasi hâkimiyeti altında toplayarak Suriye ile Mısır’ın birleşmesini sağlamıştı. Artık Fırat Nehri iki devlet arasındaki sınırı oluşturmuş oluyordu.