Ramazan “yanmak” demektir
“Ramaz” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramda” denir. “Ramazan” “ramda” mastarından “yanmak” manasına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir.
Bu aya “Ramazan” denmesinin bir sebebi; bu ayın günahları yaktığıdır.
Bu ayda açlık, susuzluk hararetinden ıstırap çekilir. Veyahut oruç hararetinden günahlar yakılır. (Elmalılı Hamdi Yazır)
Ramazan “yağmur” demektir
Yaz sonunda güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen “Ramadiyu” masdarından gelir. Bu yağmur yeryüzünü yıkadığı gibi şehr-i Ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlediği için bu isim ile isimlendirilmiştir. (Elmalılı Hamdi Yazır)
Ramazan, “Allah’ın isimlerinden” olduğu da rivayet edilmiştir
Enes Bin Malik; Resulullah (asm) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu anlatmıştır:
“Sadece ‘Ramazan’ demeyiniz. Allah-ü Teala nasıl şehr-i Ramazan (Ramazan ayı) buyurmuş ise.. siz de öyle deyiniz.” (Buhari)
Allah’ın isimlerinden olduğu için âlimler “Şehr-i Ramazan” denilmesini gerekli görmüşlerdir. İmam Muhammed’e göre ise “Şehr-i Ramazan” değil de sadece “Ramazan” denilmesi tenzihen mekruhtur.
Recep ayına “Allah’ın ayı” denildiği gibi Ramazan ayı için de “Allah’ın ayı” denilmiştir.
AYETLER
Bismillahirrahmânirrahîm
“Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. (Kadir, 1-5 )
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı”. ( Bakara,183)
“Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” ( Bakara, 184
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” ( Bakara, 185)
HADiSLER
Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur
(Müslim, Sıyam 2, (1079))
Ramazanda Allah'ı zikreden mağfiret olunur. Ve o ayda Allah'dan dilekte bulunan kimse de mahrum edilmez. (Ravi: Hz. Câbir (r.a.))
Resulullah (sav)'a :" Kadir gecesi (Ramazan'ın neresinde?) diye sorulmuştu. O da, Ramazanın tamamında." diye cevap verdi. [Ebu Davud]
Size Ramazan ayi geldi. O mubarek bir aydir. Allah size Ramazan ayi orucunu farz kildi. O ayda gok (rahmet) kapilari acilir, Cehennem kapilari kapanir ve azili seytanlar baglanir. O ayda bir gece vardir ki bin aydan daha hayirlidir. Kim o gecenin hayrindan mahrum kalmissa, o kimse hakikaten (butun hayirlardan) mahrum kalmistir.
Ravi: Hz. Ebu Hureyre (r.a.)
Ramazan ayi girdiginde Allah teala arsi tasiyan meleklere, tesbihten ellerini cekip Muhammed (s.a.s.) ummetine ve mu'minlere istigfarda bulunmalarini emreder.
Ravi: Hz. Ali (r.a.)
Hac, kendi ile evvelkisi arasina, Ramazan da evvelki ile arasina, Cuma da evvelki ile kendi arasina kefarettir. (Gunahi da anadan dogma temiz olur)
Ravi: Hz. Ebu Umame (r.a.)
Ramazanda on gun itikaf etmek (son 10 gunu ibadetle mesgul olmak), nafile iki hac ve iki umre gibidir.
Ravi: Hz. Huseyin (r.a
Ramazanda Allah'i zikreden magfiret olunur. Ve o ayda Allah'dan dilekte bulunan kimse de mahrum edilmez.
Ravi: Hz. Cabir (r.a.)
Allah (c.c) Ramazanin her gecesi iftar zamaninda bir milyon kisiyi Cehennemden azad eder. Cuma'nin her saatinde de, hepsi cehennemlik olan yine bir milyon kisiyi Cehennemden azad eder.
Ravi: Hz. Ibni Abbas (r.anhuma)
Bir kimse hac ve umre etse de ayni sene icinde olse, Cennete girer. Kim Ramazan orucunu tutsa sonra ölse Cennete girer.
Ravi: Hz. Ebu Said (r.a.)
Bir kimse Ramazan orucunu inanarak ve sevabini umarak tutarsa, gecmis gunahlari magfiret olur.
Ravi: Hz. Ebu Hureyre (r.a.)
Bir kimse Ramazan orucunu tutar ve ona ilaveten Sevval'den alti gun tutarsa, butun seneyi oruc tutmus gibi olur.
Ravi: Hz. Ebu Eyyub (r.a.)
Dort geceyi ihya edene Cennet vacib olur: Arefe'den bir evvelki (terviye) gecesi, arefe gecesi, kurban bayrami gecesi, Ramazan bayrami gecesi.
Ravi: Hz. Muaz (r.a.)
Bir kimse Ramazan da inanarak ve sevabini umarak Kiyamul-leyl (teravih namazi) kilsa gecmis gunahi magfiret olur.
Ravi: Hz. Ebu Hureyre (r.a.)
Ramazan ayında “Hz. Muhammed’in (asm) ümmetine ilahi beş hediye verilmiştir”
1. Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah (cc) ümmetime rahmet bakışıyla bakar. Allah (cc) her kime (rahmet bakışıyla) bakarsa, ona ebedi olarak azap etmez.
2. Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah (cc) katında misk kokusundan daha güzeldir.
3. Melekler her gün ve her gece onlara istiğfar ederler, bağışlanmalarını dilerler.
4. Allah (cc) cennetine emredip “Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı.” buyurur.
5. Gecenin sonu olunca, Allah (cc) hepsini bağışlar.
Orada bulunanlardan biri:
"O gece Kadir gecesi midir?" deyince:
"Hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini bitirince kendilerine ücretleri tam olarak ödenir." buyurdu.(Beyhaki)
HiKAYELER
Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin küçük yaşta hastalanırlar. Hz. Ali ile Hz. Fatıma çocuklar iyi olunca, ikisi de oruç tutar. Birinci gün, iftar için hazırladıkları yemeği, o esnada kapılarına gelen yetimlere vererek, iftar etmeden, ikinci günün orucuna başlarlar. O akşam iftarlığını da, yine o saatte kapıya gelip, (Allah için bir şey verin!) diyen fakir ve miskinlere verdiler. O gece de, iftar etmeden, üçüncü günün orucuna başladılar. O akşam dahi, kapılarına gelen esirleri boş çevirmemek için iftarlıklarını bunlara verdiler.
Bunun üzerine, Ayet-i Kerime indi. insan 7,9,21
"Bunlar, adaklarını yerine getirdiler. Uzun ve sürekli olan kıyamet gününden korktukları için, çok sevdikleri ve canlarının istediği yemekleri miskin, yetim ve esirlere verdiler. Biz bunları, Allahu Teala'nın rızası için yitirdik. Sizden karşılık olarak bir teşekkür, bir şey beklemedik, bir şey istemeyiz dediler. Bunun için, Cenab-ı Hak, onlara Şarab-ı Tahur içirdi."
Beşikte Oruç
Abdulkadir Geylani Hazretleri, henüz iki-üç aylıkken görülen kerametlerini annesi söyle anlatır:
"Oğlum henüz birkaç aylıktı. Mübarek Ramazan ayı geldi. Birinci gün şafak söktükten güneş batıncaya kadar bütün gün hiç süt emmedi. İkinci gün de ayni durum tekrar edince anladım ki Abdulkadir oruç tutuyor.
İkinci sene Şaban ayının sonuna doğru hava fazla bulutlu olduğu için halk Ay'ı göremedi. Ramazanın başlama tarihini tespit edemediler. Abdulkadir'in bu meziyetini bilenler hemen annesinin yanına gidip onun süt emip emmediğini sordular. Gerçekten o gün Abdulkadir şafaktan beri süt emmemişti. Daha sonra o günün ramazanın birinci günü olduğu anlaşıldı.
Haccac ve oruclu adam
Haccac ve adamları Mekke ile Medine arasında yolculuk ya*parken bir suyun başında mola verdiler.
Sofra kurulunca; Haccac etrafa bakın fakir birisi varsa getirin beraber yiyelim dedi. Hizmetçiler yakınlarda üzerinde bir hırka olan birini gördüler. Onu uyandırıp; Seni Haccac çağırıyor, dedi*ler ve adamı Haccac'ın yanına götürdüler.
Haccac:
-Gel beraber yemek yiyelim, dedi.
Adam yemem diyerek Haccac'ın teklifini reddetti cevaba şaşıran Haccac sebebini sorunca:
-Beni senin sofrandan daha iyi bir yere çağırdılar.
-Nereye çağırdılar? diye sorar haccac
-Allah'ın misafirliğine çağırdılar. Ben oruç tutuyorum
Haccac böyle sıcak günde oruç mu tutuyorsun? Deyince adam şöyle cevap verdi:
-Evet, bu sıcak günde oruç tutuyorum ki kıyamet gününün sıcaklığından kurtulayım, dedi
Onlar Oruç Tutmadılar
Peygamberimiz bir gün ashabına oruç tutmalarını emrederek:
- Ben izin vermeden kimse orucunu açmasın, buyurur.
Herkes orucunu tutar. Akşam olunca, teker teker müracaat edenlere, iftar müsaadesi verir. Bu arada bir adam gelerek:
- Ya Resulullah! İki genç kız oruç tuttu ve yoruldular. Zat-i alinize gelmeğe utanıyorlar. Müsaade buyurursanız iftar etsinler, dedi. Resul-i Ekrem (s.a.v.) müsaade etmedi. Adam iki defa daha geldi. Sonunda Resulullah (s.a.v.)
- Onlar oruç tutmadılar. Bütün gün insanların etini yiyenler, nasıl oruçlu olurlar? Git onlara söyle: Oruç tuttularsa, istifra etsinler bakalım, buyurdu.
Adamcağız gitti, gerekeni söyledi. Onlar da denileni yaptı ve kan parçaları kustular. Adam Resülullah Efendimize dönerek vaziyeti bildirdi. Bunu üzerine Peygamberimiz (s.a.v.):
- Nefsim kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki; eğer kusmayıp bu kan parçaları midelerinde kalsaydı, onları cehennem ateşi yerdi.
Dua...
Allah’ım! kabir ehlini sevindir, bütün fakirleri zenginleştir. Allah’ım, bütün açları doyur, Allah’ım bütün çıplakları giyindir, sıkıntısı olanların sıkıntısını gider, bütün garipleri -vatanlarına- geri döndür. Allah’ım, bütün esirleri -esirlikten- kurtar, Müslümanların bozulan durumlarını, fasit olan işlerini ıslah eyle, bütün hastalara şifa ver. Allah’ım, bizim fakirliğimizi kendi zenginliğinle engelle, bizim kötü halimizi kendi iyi haline dönüştür., borcumuzu eda et, fakirlik ve ihtiyacımızı gider; muhakkak senin her şeye gücün yeter.”