“Merhaba karanlık
Benim eski dostum…
Seninle konuşmaya geldim yine
Çünkü önsezilerim beni biraz ürpertiyor
Tohumları beynime bırakılmış sanki ben uyurken
Beynime ekilmiş bir önsezi…
Hala benimle
Sessizliğin sesiyle
Huzursuz rüyalarımda hep yalnız başıma yürüdüm
Kaldırım taşlarından oluşan dar sokaklarda
Sokak lambasının altında
Yakamı soğuğa ve hüzne çevirdim
Gözlerim geceyi ayıran
Neon ışıklar tarafından kamaştığında
Ve sessizliğin sesi dokunduğunda
Ve çıplak ışıkta gördüm
On bin insan
Belki daha fazla
Söylemeden konuşan insanları
Dinlemeden duyan insanları
İnsanlar şarkılar yazıyordu
Seslerini asla paylaşamayacakları şarkılar
Kimse cesaret edemiyor
Sessizliğin sesini rahatsız etmeye…“