Baş ağrısı nedir?
Baş ağrısı kişinin yaşam kalitesini ileri derecede etkileyen non-spesifik bir semptomdur. Yani salt baş ağrısına dayanarak her hangi bir tanı konulamaz.
Baş ağrısı hangi nedenlere bağlı?
Birçok nedenle ortaya çıkabilir. Örneğin anemi gibi sistemik nedenleri olabilir. Ya da baş-boyun bölgesini etkileyen lokal sebeplere dayanabilir. Bunların dışında psişik kökenli baş ağrısı da ortaya çıkabilir. En sık rastlanan sebep migrendir. Diğer sık rastlanan ağrı türleri ise gerilim tipi baş ağrısı ve “cluster” baş ağrısıdır.
Baş ağrısı neyin sonucu?
Fiziksel sorunlarla psişik sorunlar baş ağrısı söz konusu ise karşılıklı bir etkileşim içindedir. Yani biri diğerinin sonucudur diyemiyoruz. Ama aynı ortak mekanizma ile ortaya çıkan iki yönlü etkileşim içindedirler. Bunun tipik örneği depresyondur. Hem migren hem de depresyon aynı nörotranstmitter mekanizmaları ile ortaya çıkmaktadır. Böylece migrende depresyona ve depresyonda migrene çok sık rastlanmaktadır.Hangi psikolojik hastalıklara eşlik eder?
Depresyon, bipolar bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, panik ve obsesif kompulsif bozukluklara baş ağrısının sıklıkla eşlik ettiğini görüyoruz. Bu türden birince eksen bozukluklarının yanı sıra ikinci eksen dediğimiz kişilik bozukluklarını da içeren hastalıklardan B kümesi kişilik bozukluklarında (narsisistik kişilik bozukluğu, borderline kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu) baş ağrsına sık rastlıyoruz.
Baş ağrısı neden tekrarlar?
Baş ağrısının kronik hal almasını etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar arasında obezite, uyku düzensizlikleri, baş ağrısı ilaçlarının kontrolsüz bir şekilde fazla kullanımı, yeme düzeninde bozukluklar ilk sıraları oluşturmaktadır. Bu arada bir takım psişik faktörlerin de etkili olduğuna dair ipuçlarına sahibiz. Mesela, mükemmeliyetçilik, öfkenin dışa vurulamaması, eşlik eden psikiyatrik bozuklukları sıralayabiliriz.
Baş ağrısı ile uykusuzluk bağlantı var mı?
Kesinlikle yakın ilişki vardır. Horlama, uyku apnesi, insomnia denilen az uyuma, uykuya dalmakta ve sürdürmekte güçlük, sabah yorgunluğu. Bunlar hep baş ağrısını tetikleyen faktörlerdir.
Baş ağrısında EEG’nin fonksiyonu var mı?
Epilepsinin bazı türlerinde baş ağrısı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla böyle bir olasılığı ekarte etmek için EEG den yararlanabiliriz. Yine bazı araştırmacılar, migrene bağlı olarak ağrı tarafında EEG de zemin aktivitesinin yavaşlama ortaya çıktığını vurgulamakta ve EEG nin migrende işe yarar bir teknoloji olduğunu iddia etmektedirler.
Baş ağrısı dinamik bir süreçtir. Şiddetinde, sıklığında, tipinde her an değişiklik olabilmektedir. O nedenle sürekli doktor kontrolü ve tedavinin dinamik değişime paralel olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Baş ağrısı vakalarında aile öyküsünün önemi
Bazı baş ağrıları genetik geçiş göstermektedir. Ayrıca kişinin içinde yaşadığı sosyoekonomik düzeyi saptamak açısından aile hikayesi değer taşımaktadır. Malum sosyo-ekonomik düzey düştükçe baş ağrısına rastlanma olasılığı artmaktadır.
Gerilim tipi baş ağrısının temel farkı
Gerilim tipi baş ağrısı kaygıyla ortaya çıkmakta ve genellikle kronik seyir izlemektedir. Relaksasyon tekniklerinden en fazla yararlanan grup bu gruptur.
Baş ağrısı ne zaman kronik hale gelir?
Baş ağrısının kronikleşmesi, yukarıda da ifade ettiğim gibi şişmanlıkla, ilaçların kontrolsüz kullanımı ile, eşlik eden psikiyatrik bulgularla vb birlikte ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir baş ağrısı olgusunda bu türden şekil eden faktörlerin tedaviye alınması önemlidir.
Madde kullanımı baş ağrısı sebebi
Madde kullanımı, yüksek doz alınması ve yoksunluğu ciddi baş ağrısı sebepleri arasındadır. Burada herhangi bir maddeden söz ediyorum. Sigara, alkol, opiat vs hepsi…
Psikiyatri ve nörolojik yaklaşımın avantajları
Baş ağrısı psikiyatri, nöroloji ve algolojinin ortak alanına girmektedir. İlaç aşırı kullanımı, obezite, uyku bozukluğu, depresyon, anksiyete, bipolarite ve kişilik bozukluklarının sıklığı göz önüne alınırsa psikiyatrisiz bir baş ağrısı polikliniğinin başarısız olacağı açık ve kesindir. Nörolojisiz bir baş ağrısı polikliniği ayırıcı tanıyı imkansız kılar. Algoloji ise her tülü ağrının en ince mekanizmalarının ele alındığı bir tıp disiplini olarak süreçte mutlaka yerini almalıdır.