Ego ile özgüven arasındaki farkı belirleyen en büyük unsur ''gerçekçilik''tir. Özgüvende gerçekçilik vardır; oysa egoda olmayanı varmış gibi gösterme ve bununla da gururlanma, kibirlenme çabası mevcuttur.
Özgüven, insanın kendisine duyduğu veya duyması gerektiği güvendir. Ego ise kelime anlamı olarak ''ben'' demektir. Ancak halk arasında ego, kişinin kendisini beğenmişliği, etrafına kendisini olduğundan daha bilgili, daha zengin, daha güzel göstermesi olarak bilinmektedir.
Özgüven, kişide bulunması gereken olumlu özelliklerden birisi iken, ego; insanlarca hoş karşılanmayan itici bir durumdur. Özgüven sahibi bir insan, her şeyi yapabileceğini iddia etmez ve kendisini olduğundan büyük göstermez. Evet, kendisine güvenir, zor işlerin üstesinden geleceğine inanır ve nihayetinde de bunu başarır. Yapamayacakları konusunda da bilgi sahibidir. Gücünün yetmediği bir şeyi yapabileceğini asla söylemez. Kendisini kimseye ispatlamak zorunda değildir.
Egosu gelişmiş bir insan ise, sürekli, herkes tarafından beğenilmek, takdir edilmek ister. Kendi makamını, bilgisini, güzelliğini veya kendince sahip olduğu başka bir özelliğini insanların gözüne soka soka anlatmaya bayılır. Böyle insanlar çok iticidir. Egocu insanın karşıtı alçak gönüllü insandır. Özgüven sahibi bir insan için, kimin onun için ne düşündüğü, ne dediği çok da önemli değildir. O, kendi yaşamına bakar ve sadece mutlu olmak için yaşar. Egoist dediğimiz insan ise, başkalarının ne dediğini fazlası ile önemser. İster ki herkes onu övsün, onun önünde eğilsin, onun emrinde amade olsun.
Kısaca şunu söyleyebiliriz: Özgüven sahibi insan başkaları tarafından övülür ve sevilir; ego sahibi insan ise kendisini över ve kendisini haddinden fazla çok sever.