Çocuklarda konuşma gecikmesi dünya üzerinde yaşayan bir çok ailenin en büyük kabuslarından birisidir. Bir çok aile 1-1,5 yaşlarında yavaş yavaş konuşmaya başlaması gereken çocuklarının konuşma yeteğinden yoksun olduğunu gördüğünde paniğe kapılarak çocuğun konuşması için gerekli tıbbi ve çevresel etkenleri bir anda unutup olumsuzluklar yaşamaya başlarlar. Halbuki dil ve konuşma gecikmesi dediğimiz çocuğun genetik, nörolojik, duyusal, nöropsikiyatrik bozukluklarının sonucu olduğu gibi bu ve buna benzer herhangi bir sebebe bağlı olmadan da ortaya çıkan bir gelişmedir.

Cinsiyet te konuşma gecikmesi konusunda bir risk faktörü olarak bilinmektedir. Özellikle erkek çocuklarda kız çocuklara nazaran dil ve konuşma gecikmesinin görülmesi üç kat daha riskli bir durumdur. Bir de aile içindeki bireylerden konuşma gecikmesi yaşamış olan birinin olması riskin artmasına sebeptir. Bir başka risk faktörü olarak da çocuğun erken doğum sonrası dünyaya gelmesi ile doğumun normal kilo ağırlığı altında yani düşük doğum ağırlığı olmasıdır. Dil ve konuşma gecikmesinin görüldüğünde kendi kendine geçmesini beklemek erken yapılacak olumlu müdahalenin katkısını önlediği gibi bir çok aile tarafından yapılan en büyük hatalardan biridir bu durum. Halbuki böyle bir durum görüldüğünde çocuğun en kısa sürede bir uzman tarafından kontrol edilmesi önemli bir durumdur.

Çünkü bu tür değerlendirme hem konuşulanı anlama yani işitsel hem de konuşmak suretiyle kendini anlatma yani sözel ifadenin yaş aralığı açısından ne durumda olduğunun belirlenmesini sağlar. Yani örnek verecek olursak 2 yaşına gelmiş çocuğun işitsel algısı 1,5-2 yaşındaki çocuğun performansına ve konuşarak kendini ifade etme yeteneğinin 1 yaşındaki çocuğun performansı durumunda olabilir. Ki yani konuşulanları anlayan fakat kendini ifade edemeyen bir çocuk durumunda olduğu gibi. Bu gibi durumlarda ailelerin bilgilendirilerek uygulanacak terapilere katılımlarının sağlanması gerekir ve en doğru bir durumdur.

Zaten dil ve konuşma terapisi alan çocuk ile almayan çocuk arasında kelime dağarcığı, anlaşılabilirlik, sosyalleşme konusunda görülen farklılıklar ailenin endişelerinin azalmasına neden olan bir durumdur. Araştırmacıların yaptıkları araştırmalar da 2 yaşında iken konuşma geriliği yaşayan çocuğun 3-4 yaşına geldiği sırada halen yaşıtlarının performansını yakalayamadığını göstermiş ve erken müdahalenin hem dil hem de konuşma ile eşlik etme konusunda çok faydalı olduğunu göstermiştir.