Fırtınalı zamanlar bir sürü sıkıntıyı da beraberinde getiriyor, ancak bu durumun öyle faydaları var ki zorluklarına değer. Kimse evsiz kalmaktan, işsiz kalmaktan, kimlik hırsızlığının kurbanı olmaktan, kanserden; yangında, selde, kasırgada eşyalarını kaybetmekten zevk almaz. Ancak psikologlar bu şiddetli olayların bizi fiziksel ve zihinsel açıdan daha güçlü hâle getirdiğini söylüyor.
Judith Mangelsdorf ve Michael Eid isimli iki psikoloğun hazırladığı araştırma raporu şu gerçeği gözler önüne seriyor: Travma sonrasındaki gelişim süreci kişinin ilişkilerine, ruh dünyasına, hayatın değerini bilmesine, yeni olanaklara açık hâle gelmesine ve dayanıklılığına artı yönde katkı sağlıyor.
1 İlişkiler
Sevilen birinin kaybedilmesi gibi sarsıcı bir olay yaşayan kişi genellikle aile bireylerine ve arkadaşlarına kendini daha yakın hissetmeye başlar. Olay öncesinde arkadaşlarımızla ve akrabalarımızla ilişkilerimizi kanıksama eğiliminde oluruz. Ancak bizim için değerli birinin kaybedilmesi gibi acı bir olaydan sonra bize en yakın olan insanlarla geçirdiğimiz zamanın ne kadar kıymetli olduğunu fark eder ve bağlarımızı güçlendirmek için efor sarf etmeye başlarız.
2 Ruh Dünyası
Ölümcül bir olay atlatmak bize dünya hayatının geçici olduğunu fark ettirir, kendimizi güvende hissedebilmek için yüce bir güce bağlanırız. Şurası bir gerçek ki herkes ölümden korkuyor. Dolayısıyla hayat bizi kanser gibi zorluklarla ters köşeye yatırdığı zaman ne olursa olsun iyi olacağımızı biliyor ve huzura ererek korkularımızdan kurtuluyoruz. Kanser, yangın, sel, fırtına, işsizlik karşısında kuvvetsiz olabiliriz ama kontrolü elimizde olmayan hayatımızın yüce bir gücün kontrolü altında olduğunu bilmek çok yardımcı oluyor.
3 Hayatın Değerini Anlamak
Uçak kazası atlatmak gibi ölümle burun buruna geldiğimiz bir olayı atlatınca hayata farklı bir açıdan bakmaya başlarız. Bu durumu ikinci bir şans gibi görüp geçmişimize bakarak neleri yapıp neleri yapmadığımızı hatırlarız. Belki de kırılan kemiklerimizin ıstırabını yaşarken bir taraftan da neşe dolu, an`a odaklanan, ailemizin daha fazla yer bulduğu bir yaşamın planlarını yaparız.
4 Yeni İmkanlara Açık Olmak
Ölümcül bir olayı atlattıktan sonra hayata bakarken birdenbire daha önce hiç elimize almadığımız bir mercek kullanmaya başlarız: İmkanlar. Sarsıcı bir olayın öncesinde hiç kimse veya hiçbir şey bizi kendimize çizdiğimiz rotadan belki de saptıramazdı. Ama şimdi bize ikinci bir şans verildiği için yeni olanaklar devreye giriyor.
Belki defterin yaprakları arasında başkalarının kullanımına sunulabilecek yepyeni bir icadın tereddütle yazılmış aşamaları var, ama şimdi bu icadı bir sonraki aşamaya taşımak şiddetli bir arzuya dönüştü. Ya da daha önce cesaret edemediğiniz o yeni kariyer, zor zamanların ayakta kalan kişisini, sizi bekliyor.
5 Kişisel Dayanıklılık
Hayatımızı tehdit etmiş bir olay, onu atlattığımız için zihinsel ve fiziksel açıdan daha kuvvetli hissetmemizi sağlar. Olay sonrasında bazı insanlara ve olaylara daha kolay uyum sağlayabileceğimizi düşünürüz. Psikologlar ölümcül bir olayı atlatmış kişilerin düşünme süreçlerinin ciddi şekilde değişeceğine ve hayatın yüklerini daha kolay omuzlayacaklarına inanıyor.
Hayat iniş ve çıkışlarla dolu, zorlu anları var. Bu anları yaşamak canınızı sıkabilir ama tüm bunların aşılacağını bilin ve uzun vadede daha güçlü bir insan olacağınızın farkında olun.