Fenerbahçe'nin 3,5 milyar borcu çıkmış.
Batıyor denilen Galatasaray'ın 4 katı
Tüpçü'nün yediği Beşiktaş'ın 3 katı
Eee Boğazda Adası da yok...
Ali Koç çıkmış milletten para istiyor.
Niye, Futbolcular daha lüks arabalara binsin
Daha fazla mankenle olsunlar diye mi?
Endüstriyel futbol denilen bir şey var.
Futbolcu çıkar kardeşim. 5 yıl taraftardan özür dile. Biz her şeyi baştan tasarlıyacağız de. Tüm takım altyapıdan çıkacak de...
BU ÜLKENİN EN BÜYÜK SPORTİF BAŞARISI BÖYLE GERÇEKLEŞTİ (örneği var)
Fatih Terim'in oluşturduğu U-21 takımı
1991'de Akdeniz Oyunları'nda gümüş,
1993 Akdeniz Oyunları'nda ise altın madalyanın sahibi oldu.
Bu çekirdek kadro ülke olarak AVRUPA Kupasına milli takımı taşıdı (Sanırım ilkti)
Bu çekirdek kadro Dünya kupasında üçüncü oldu
Bugün tüm dünya nasıl HIRVATİSTAN'ı tuttuysa o zaman TÜRKİYE'yi tutuyorlardı.
O kadro ile Galatasaray altın çağını yaşadı. Türk SPOR tarihinin ( FUTBOL demiyorum) Türkiye Spor tarihinin en büyük iki başarısını elde etti.
Bunlar parayla olmadı. Şikeyle olmadı. Dinci tarikatlarla olmadı. Gladio ile olmadı. Stadına ismini koyduğunuz başbakan'ın örtülü ödenekten verdiği parayla - 1 TL'ye satılan statla olmadı. Her gidelen ile Valilerin karşıladığı takımla olmadı. Rıfat Ilgaz'ın Hababam sınıfını (Koca romanda bir tane Fenerbahçe lafı geçmezken Şampiyon Beşiktaş diye bağrıldığı bölüm var. Var gerisini sen düşün) - Ertem Eğilmez'in zorla Fenerbahçeli yapması gibi yalanla dolanla olmadı...
Emekle - alın teri - uzun vadeye yayılmış bir günde bir yılda edilnilmeye çalışılmadı. Bir günlük başarı bir gün sonra unutulur. Kalıcı başarılar için uzun bir emek verilmesi gerekir.
Hani Aziz demişti ya UEFA kupası bir tesadüf diye.
İşte o kafaya öğretilemedi tesadüf senin gibi günlük - bir yıllık başarıların peşinde koştuktan sonra elde ettiğin gibi bir şey değil...
Eğer Fenerbahçe Gladyo'nun NATO ihaleleri ile iş çevirerek başarı peşinde koşmasaydı - (Ali'den Aziz'e kadar pek çok) Silah tüccarlarına kulübü bağlayıp sonra caddelerde bu adamalar için yürüyüp ağlamasalardı - Fatih Terim'in çıkardığı bir nesil gibi kendileri de bir rakip neslin peşine düşselerdi... Bugün emin olabilirsiniz Dünya kupasında Hırvatlar değil Türkiye konuşulacaktı.
Rakibin senin doğrularının peşine düşecek. Rekabet sayesinde Türkiye Futbolu çok ilerilere taşınabilecekti. Ama maalesef Galatasaray zamanla Fenerbahçe'nin yarım asırlık yanlışlarının rahatlığının peşine düştü. İşte Türk Futbolunun bu yanlış rekabetinin sonuçları.