Body Kilo Almada En Çok Kullanılan Protein Tozlarıdır, Protein Tozları Anternman İle Birlikte Kullanılğığında Olumlu Etki Yapar.



Kilo Alma ve Yağlanma

-Şişmanların baş belası olan yağlar, zayıf insanların çoğunun (özellikle zayıf kadınların) hasretini çektiği bir şeydir.

-Erkeklerin ise -hepsi olmasa da- çoğu kilo aldıklarında daha kaslı görünmek isterler ve pek yağlanmak istemezler.

-Kadınlar “kaslanmak” istemediklerinden, orantılı ve göze hoş gelecek kadar yağlanmak isterler.(“Kadınların Zayıflarken Kaslanması”yla ilgili yazıya göz atmanızı öneririm.)

-Bugüne kadar kendilerini “yağlandırmam” için benden yardım isteyen pek çok kadın oldu ve biliyorum ki olmaya devam edecek.

-Eğer bu yazıyı okuyan zayıf bir kadınsanız lütfen okumaya devam edin.

-İşin aslı, doktor falan olmadığım yetmezmiş gibi, hakkında yeterli bilgiye sahibi olmadığım, hatta yüz yüze görmediğim bir insanın kilo kontrolünü sağlamasında etkin yardımım olması pek mümkün değil.

-Durum böyleyken benden öneri (mucize isteyenler de var) isteyen insanları kırmadan durumu açıklamam ve yapabileceklerini önermem güç oluyor.

-İşte ben, bana sorulan “kilo alma” sorularını bir yazıyla güzelce yanıtlamak istediğim için bu yazıyı yazmaya başladım.

-Umarım bana güvenenleri hayal kırıklığına uğratmayacak bir yazı olur.



Kilo Nedir?

-Aslında “Kilo”, dilimize Fransızca’dan (Sanırım İngilzce gibi Batı dillerine de geçen kelimenin kökeni Latince “chiliogramma” kelimesidir.) geçmiş olan “kilogram” kelimesinin kısaltılmışıdır; kilogram ise ağırlık için kullanılan bir ölçü birimidir.

-Batı ölçü birimlerini kabul ettikten bir sonra eski ölçü birimlerimiz (dirhem, okka vb…) kullanımı bugün neredeyse tamamen kalkmıştır, artık kilogram kullanılıyor, bu kelime dilimize yerleşmiş durumdadır.

-“Kilo almak” ya da “kilolanmak” dediğimizdeyse, vücut ağırlığının artmasını kastederiz.

-Vücut ağırlığının artışını kasteden başka laflarımız da vardır: şişmanlamak, semirmek, toplanmak, irileşmek, etlenmek… Ben konuyu “kilo almak” kelimesi üzerinden işleyeceğim, çünkü sonuçta bu bir ölçü meselesi.

Kilomuz Nelere Bağlı?

-Kilo almak demek, “bedeninizin kütlesinin artması demektir” demiştik.

-Peki kütlemiz, yani kilomuz nelere bağlıdır? Hepinizin bildiği gibi kütlemiz, bedenimizi oluşturan bütün dokulara bağlıdır: kemikler, deri, kaslar, yağ dokuları, iç organlar, kıllar, su, kan ve öteki sıvılar… (Vücudumuzdaki sıvılar kilomuza en çok etki eden unsurdur: Toplam ağırlığımızın neredeyse dörtte üçü kadardır.)


Kilo Alıp Vermemizi Belirleyen Dokular

-Vücudumuzdaki bütün dokular kilomuz üzerinde az ya da çok etkiye sahiptir.

-Bu dokular arasında; iç organlar, deri ve kıllar ağırlığımıza yani kilomuza direkt olarak pek etki etmezler ancak özellikle iç organların sağlıklı çalışması kilo alınmasında başlıca öneme sahiptir.

-Kemik, kas ve yağ dokuları ise kilomuzu (sıvıları saymazsak) belirleyen esas unsurlardır.

-Aynaya baktığınızda gördüğünüz ve içinizde olduğu için göremediğiniz her şey, sizin kilonuzu yani kütlenizi belirler.

-Bunu zaten biliyordunuz ama birazdan neden bu basit bilgileri yazdığımı anlayacaksınız.

Kilo ve Kas Dokusu

-Her sağlıklı insanda kemik ve kas dokusu hemen hemen aynı biçimde dizilmesine rağmen, genetik özelliklere ve çevresel faktörlere bağlı olarak bu dokuların: kimyasal, biyolojik ve metabolik özellikleri farklıdır.

-Bu nedenle kemik kalınlığı ve boyu yani kemik hacmi eşit olan iki insanın kemik ağırlıkları farklı olabilir. Aynı şekilde iki insandaki eşit hacimli kas dokusunu tarttığımızda, birinin diğerinden daha ağır olduğunu görmemiz şaşırtıcı olmayacaktır.

-Konuyu şu örnekle de açıklayabilirim: Hiç anneniz kasaptan aldığınız eti pişirirken “Bu et çok suluymuş.” dedi mi? Bazı etler -kimi kasapların üçkâğıtçılığını saymazsak- diğer etlerden daha çok su içerebilir. Kas dokumuzda bunun gibi kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve kas ağırlığı sadece suya bağlı değildir, örnek açısından suyu ele aldım.

-Bu arada, siz kilo almak isteyenler için kaslarınızın biraz daha fazla su tutması arzu edeceğiniz bir durumdur. Konudan bahsetmişken bir not daha verelim:

-Vücut geliştirme sporcuları podyuma çıkmadan haftalar önce yağ yakmaya başlarlar ve podyuma saatler kala vücutlarından atabildikleri kadar çok su atarlar ki kasları daha belirgin ve hatlı olsun.

Kilo ve Kemik Dokusu

-Kemiklerin uzunlamasına büyümesi, kemik uçlarındaki büyüme kıkırdağı da diyebileceğim epifiz plağının kemikleşmesine kadar sürer.

-Bu plak kemikleştikten sonra kemiğin doğal olarak boyuna uzaması mümkün değildir.


-Belirli yaşlara kadar -yani hâlâ gençken- kemiklerinizin enine büyümesini sağlayabilirsiniz.

-Eğer kemiklerinizin sağlıklı bir şekilde enine büyümesini sağlarsanız, hem kilo alıp hem de daha sağlam olabilirsiniz. Unutmayın ki vücudumuzun sütunları kemiklerimizdir.

-Ayrıca kemik dokunuzun yani kemiklerinizin de özkütlesini arttırmanız da mümkündür, bu kilonuza direkt olarak pek etki etmeyecekse de bir fark oluşturur.

-Mesele Kilo Alıp Vermekse: Vücut Yağları Son Sözü Söyler !

-Kemik ve kas dokusunun kilonuz üzerinde tartışılmaz bir etkisi vardır.

-Ancak kilonuza büyük etkisi olan dokular arasında ağırlığını en çabuk artırıp azaltabileceğiniz doku: Yağlardır! Yazımın başında yağlanmayı isteyenlerden bahsetmiştim.

-Yağlanmaktan da bahsettiğim bu yazımı, özelikle yağlanmayı isteyenlerin okumasını öneriyorum.

Kilo Almak Nelere Bağlıdır?

-Kilo almanın nelere bağlı olduğunu anlatmak apayrı -ve tercihen bilimsel- bir yazının işidir, burada detaylara girmeden kısaca -bildiğim kadarıyla- bahsedeceğim.

-Sanılanın aksine kilolu olmanın nedeni sadece çok yemek yemek değildir. Kilolu yani şişman olmak, sizin; kalıtımsal özelliklerinize, (yetişme çağınızdakiler başta olmak üzere) çevresel faktörlerinize, yediklerinizin niteliğine, bazal metabolizma özelliklerinize, bazal vücut sıcaklığınıza, vücut tipinize, termogenezisinize (termogenezis: vücut ısısı oluşumu), vücudunuzdaki aktif yağ dokusu miktarına, enzim seviyelerinize ve Hormon seviyelerinize de bağlıdır.

-Ayrıca; yediklerinizin niteliği, yemek yeme alışkanlıklarınız [günün hangi saatlerinde ne kadar ve ne şekilde (hızlı, yavaş vb.) yediğiniz vb.], seçtiğiniz gıdalar hatta gıdaların ambalaj türleri bile kilo almanız da rol oynarlar.

-Bu yazımda yukarda saydıklarıma gir(e)meyeceğim, bunun yerine, kontrolünün en kolay olduğuna inandığım “kalori alımına” yoğunlaşacağım.

-Çünkü yukarıda saydığım nedenlerin hepsi de sonuçta sizin aldığınız ve yaktığınız kalori miktarına bağlıdır.

-Evet, dananın kuyruğunun koptuğu yer: Kalori meselesi!

Kilo Almak α Alınan Kalori

-Yukarıdaki başlıkta bir yazım hatası yok, gördüğünüz ( α ) işareti matematikte “orantı işareti” olarak kullanılan bir semboldür.

-Şimdi başlığı anlamış olmalısınız: Kilo almak alınan kaloriyle doğru orantılıdır, ne kadar çok kalori alırsanız o kadar çok kilo alabilirsiniz.

-İçinizden “E ne var bunda, bunu ben de biliyorum” diyenler çıkacaktır.

-Ben de basit bir şey söylediğimi biliyorum ama özellikle, özellikle söylüyorum.

-Bu bilgiyi kafanıza kazıyın çünkü yazının yoğunlaşacağı konu budur. (Kalori Nedir)

Çok Yiyorum Yine de Kilo Alamıyorum


-Herhangi bir sağlık sorununuz yok, çok yiyorsunuz yine de kilo alamıyorsunuz öyle mi?

-Bana kalırsa şu “çok” kelimesinin üzerinde durmalısınız.

-Yedikleriniz “çok” olabilir bu pek de önemli değil, önemli olan yediklerinizden aldığınız kalorinin “harcadığınızdan” yani gereğinden fazla olmasıdır.

-İşte gözünüzde büyüttüğünüz “kilo alamama sorunu”nun temeli budur. Sizin ne kadar “çok” yediğinizi bilemem ama şimdi size gerçekten çok yiyip hiç de kilo almayan birini örnek vereceğim.

-Biraz uç bir örnek ama bu uç örnek konuyu daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.