Milyonlarca kişi, teşhis edilmemiş tiroid hastalıkları yüzünden ciddi risk altında ….

Tiroid Farkındalık Haftası'nda, milyonlarca kişinin tedavi edilmemiş tiroid hastalıkları yüzünden ciddi risk altında olduğuna dikkat çeken Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Sadi Gündoğdu, “Kronik bir hastalık olduğu için sürekli takip gerektiren tedavileri vardır. Gerektiğinde ilaç tedavisi, gerektiğinde cerrahi tedavi, gerektiğinde de radyoiyot tedavisi uygulanır. Kemik erimesinin altında, şişmanlığın altında bu hastalık yatabilir. Diyetisyenle zayıflamaya çalışırken, tiroid ile ilgili bir problem yüzünden ölüm riski bile söz konusu olabilir” uyarısında bulunuyor. Prof. Dr. Gündoğdu'nun yanıtladığı sorular:

Tiroid deyince akla “guatr” geliyor. Guatr, özellikle ülkemizde çok mu yaygın?

Evet ama tiroid hastalıkları “guatr”dan ibaret değil. Guatr, bir iç salgı bezi olan tiroid bezinin büyümesine verilen addır. Tirodi bezinin büyümesinin ve fonksiyonlarının bozulmasının pek çok nedeni vardır. Ülkemiz açısından en temel nedeni iyot eksikliği! Avrupa'nın pek çok ülkesinde, Afrika'da da iyot eksikliği var. İyot, tiroid hormonu sentezinde kullanılıyor. İnsanlar bunu deniz ürünlerinden, sebzelerden, farklı besinlerden, sudan alıyor. Tiroid hormonlarının yapımının normal düzeyde olması için günlük iyot ihtiyacı kabaca 150 mikrogramdır ki, bu doğal olarak günlük tüketilen besinlerle alınıyor olmalıdır zaten. Normalde, İstanbul'da, hatta Türkiye'de iyot eksikliği yüzünden tiroid hastalıklarının bu boyutta olması da inanılmaz. Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde, bazı sarp dağlık bölgelerde olabiliyor. İyot gıdalara ve suya karışmadan gidiyor. Bir de çok tüketilen karalahana, şalgam gibi besinlerin guatr yapıcı etkisi var. İyotun az veya çok alınması dışında, kalp ritmini düzenleyici bir ilaç psikiyatride kullanılan bazı ilaçlar, bazı kimyasal maddeler, bazı mikroplar da tiroid işlevlerini bozabiliyor.


HER ŞİKAYETİN ALTINDA TİROİDE BAKILMALI


Guatr dışında tiroid hastalıkları hangileridir?

Tiroid bezinin büyümesi sonucu oluşan guatr, zamanla nodül oluşumları ile farklı tiroid hastalıkları halinde ortaya çıkabilir. Tiroid bezinin az çalışması durumunu hipotiroidi, aşırı çalışması durumunu ise hipertiroidi olarak değerlendiriyoruz. Eğer tiroid bezinde kistik yapılar ,yumrular oluşmuşsa nodüllü guatr diyoruz. Guatr olanların bir kısmında tiroid hormonları normal olabilir. Hasta, bunu hissedemez, guatr fark edilmeyebilir. belirti vermez, hastab guatr mevcudiyetinin farkında değildir. Bu yüzden halk arasında ‘sinsi hastalık', gizli guatr tabirleri de kullanılmaktadır. Belirtilerin ve komplikasyonlarının zenginliği nedeniyle de maalesef hastaların yanlış yönlenmesine neden olabiliyor. Adet düzensizliği varsa ve kısırlık sorunu yaşıyorsa hasta mutlaka endokrinoloğa da yönlendirilmelidir. Örneğin hasta saçı dökülüyor, cildiyeye gidiyor, terliyor botoks yaptırıyor. O yönde ilaçlar kullanıyor. Osteoporoz oluyor, nedeni araştırılmadan yanlış tedavi uygulanıyor. Bu tür şikayetler tiroid hastalığı belirtisi de olabileceğinden tiroid fonksiyonları da değerlendirilmelidir.

“Guatr riski taşıyor muyum?” nasıl anlayabiliriz?

Ailede guatr varsa, Türkiye'de guatr çok olan bölgeden geliyorsanız ve belirtileri varsa bir endokrinoloğa mutlaka başvurmanız gerekir. Teşhisi de kolaydır; muayene ediyoruz,laboratuar testleri yapıyor, tiroid hormonlarına bakıyoruz, , ulturasonografi çekiyoruz. İhmal edilmezse mutlaka yakalanır ve tedavi edilir. Artık pek çok check-up programları tiroid fonksiyonları değerlendirilmeye başlanmıştır.

Doğuştan tiroid problemi olabilir mi?

Tabii çok önemli. Gebelikte tiroid problemi çıkabilir, şeker gibi. Atlanmış tiroid problemi bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimini direk etkiler. Bu yüzden her yeni doğana bakmak lazım. Çünkü Türkiye guatr ülkesi. Doğuştan bir tiroid hormonu eksikliği varsa, (kretenizm veya hipotiroidi) bu çocuklar zihinsel özürlü olur. Çok basit bir testle bu tespit edilebilir. Topuktan TSH bakılıyor. Bebekte, göbek fıtığı, kabızlık gibi şikayetler de olursa mutlaka dikkate alınmalı. Çünkü, tiroit hormonlarındaki bozukluk, beraberinde bir çok rahatsızlığa da yol açar.


HER GUATR KANSERE DÖNÜŞMEZ


Guatr kansere dönüşür mü?

Her guatr kansere dönüşmüyor. Sadece iyileşmesi mümkün olan guatr ihmal edilirse ya da ilaç tedavisine cevap alınmazsa cerrahi müdahale gerektirebilir.

Her nodülü olan ameliyat mı olmalı?


Hayır. Bunların belirli göstergeleri var. Nodülde damarlanmada artış, sınırlarının silik olması, belirgin olmaması, süratle büyümesi, nodül içinde noktasal kalsifikasyon olması, o bölgeye yakın lenf bezlerinde büyüme olması halinde ince iğne biyopsisi yapmak lazım. Hücreleri değerlendirmek lazım. Biyopsiyi patalog değerlendiriyor. O zaman kanser şüphesi varsa endokrin cerrahiye yönlendiriyoruz.

Kanser açısından tehlikeli olan nodüller hangileridir?


Tiroid sintigrafisi ile tesbit edilen soğuk nodüllerin yüzde yaklaşık %10'u kalsiyum oturmuş nodüller, erkeklerdeki soğuk nodüller, gençler, çocuklar ve yaşlılarda özellikle süratle büyüyen nodüller riski yüksek nodüllerdeir.

Tiroid hastalıkları gebelikte ortaya çıkabilir mi?


Çıkabilir. Bir kısmı bağışıklık sisteminin antikor üretmesi sonucu ortaya çıkan tiroid hastalığı türleridir. Bir kısmı da fonksiyonel bozukluk nedeniyle ortaya çıkan hipotiroid veya hipertiroid olabilir. Gebelik sürecinde mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Gebelikte ilaç kullanmamak gibi yanlış bir kanı var. Tedavi etmezseniz hamilelik sağlıklı yürümez ve bir sürü komplikasyon çıkar hem anne de, hem bebek de… Mutlaka endokrinoloğa yönlendirilmeleri gerekir.


DEPRESYON DA YAPIYOR!


Tiroid hastalarında psikolojik problemler görülebilir mi?


Endokrin hastalıklarının çoğunda psikolojik problemler görüyoruz. Ayrıca gerek önceden mevcut olan fakat tedavi edilmemiş psikiyatrik rahatsızlıklar ve gerekse kullanılan ilaçlar nedeniyle tiroid fonksiyonları etkileniyor. Tiroid hastalıklarında, kişide mevcut olan ve gizli olarak bulunan psikolojik problemler ortaya çıkabiliyor. Depresyon, agresif davranış bozuklukları, sinirlilik hali.. Çok hormon üretimi ile birlikte olan olan hipertiroidlerde ani çıkışlar, bağırmalar, çağırmalar, saldırganlık hali olabilir. Hipotirodilerde içine kapanma ve depresyon hali oluyor. Hormonal durumu düzeltmek yani tiroid hastalığını tedavi etmek zaten bu psikolojik durumu da olumlu etkiliyor.

Tiroid hastalıkları şişmanlık ya da zayıflık nedeni olabilir mi?

Olabilir. Tiroid hormonları, vücudun metabolizmasını kontrol eder. Dolayısıyla az çalışan bir tiroid bezi hastada metabolizmayı yavaşlatır ve hastalar daha çabuk kilo alırlar. Obezlerin en azından 3'te 1'inde tiroid problemi vardır. Bu hastaların uygun tedavi ile metabolizmasını düzenlemek gerekir. Verilen sıradan diyetlerle hasta zayıflayamaz. Tıbbi değerlendirilmesi yapılmadan ve altında yatan nedenler araştırılmadan verilen diyetler her zaman başarısızdır. Tıbbi bilgiden yoksun kişilerin, “Haftada şu kadar kalori alırsan, şu kadar kilo verirsin” demesi hayal kırıklığı demektir. Diyabet, şeker, metabolik sendrom, böbrek üstü bezi hastalıkları, kortizon salgısı artışı ile seyreden Cushing hastalığı gibi diğer hormonal düzensizliklerin olması da muhtemeldir.Bu hastalıklar tedavi edilmeden kilo vermek olası değildir

Tiroid hastaları nasıl bir diyet uygulamalı?


Her şişman olan kişi guatr değildir. Başka nedenlerle de kilo artışı olabilir. Eksik olan veya fazla olan hormonu normale getirmek gerekir öncelikle. Hastalığına,hormonal ve biyokimyasal test sonuçlarına göre tedavi ve diyet önermek lazım. Eğer diyabet hastası ise, şeker ve yağlı yiyeceklerden uzak durması, az ve sık yemesi, daha fazla hareket etmesi, egzersiz yapması önerilir.Egzersiz olarak en basiti yürümektir.

Tiroid hastalarının hepsi ömür boyu ilaç kullanmak zorunda mı?


Doğuştan tiroid hastası ise, ameliyat olmuş tiroid bezi alınmış ise,Hashimoto hastalığı gibi bağışıklık sistemine bağlı tiroid hormonu sentezini yapamayanlara da ömür boyu tiroid hormonu tedavisi gerekir. 3-6 ayda bir ya da yılda bir hastanın durumuna göre uygun tedavi dozu ayarlanır. Hipotiroidi varsa gebelikte hormon ihtiyacı artacağı için daha yakın takip edip uygun dozda tedavi uygulanmalıdır. Aksine bazen gebelikte kullanılan ilaçlar bırakılıyor. Eğer anne adayı tiroid hastası ise ve ilacını bırakırsa bebeği zihinsel ya da bedensel özürlü olabilir. Hamilelikte doz ayarlaması yapmak da çok önemli. Tiroid hormonu dozları artık çeşitli. Ara dozları da var. Her hastanın ihtiyacı neyse o dozda ilaç hekimi tarafından belirlenip veriliyor. 25, 50, 75, 100, 125, 150, 175, 200 mikrogram dozlarda ilaçlar var. İlaç etkileşimleri var. Tansiyon ilacı, kalp düzenleyici ilaçları kullanan hastaların kullanacağı tiroid ilacının dozu ayarlanması da çok önemlidir.