Erkekler, gizli dünyalarının kapılarını zorla açmak istemezler. Yenilgiyi kendine yakıştıramayan erkekler, bu uğurda hayatlarını tehlikeye atmaktan da kaçınmaz. Kendilerini dev aynasında görmeye alıştıkları için, en basit bir başarısızlık, onlar için ağır bir darbe olur. Ama bir kadın için önemli olan, erkeğini anlayabilmek ve sorunu kaynağından çözmeyi bilmektir. İşte size ipuçları. DUYGULARINI AÇIKLAMAZ Erkekler her zaman, kadını anlamanın zorluğundan söz ederler. Oysa anlaşılması gerçekte daha zor olan erkektir. Eşiniz olsun, nişanlınız olsun, hatta ergenlik çağındaki oğlunuz olsun, hayatınızdaki her erkek, size iç dünyasının kapılarını ardına kadar açmaktan kaçınır. Görünüşe bakılırsa, erkeğin gizlisi saklısı yoktur. Duygularını düşüncelerini açıklamaktan hiç çekinmez. Ama gerçeğin görünenler gibi olmadığını biliyoruz. Erkeğin aklından geçenlerle, yaptığı açıklamalar birbirinden oldukca farklıdır. Erkeği anlayabilmek için onun gizli formüllerini öğrenmek gerekiyor. Amerikalı Sosyolog Chris Keller, yazdığı kitapta kadınların erkekleri daha iyi anlayabilmelerini sağlayacak bazı ipuçları veriyor. RUH HALİNİ SAKLAR Erkek, pek sık olmasa da zaman zaman duygularını dışa vurmaktan kendini alıkoyamaz. Örneğin masayı yumruklamak ya da birdenbire ıslık çalmaya başlamak, avaz avaz bağırmak gibi. Bu tür olaylar her zaman yaşanmaz. Erkek, çeşitli nedenlerle duygularını, ruh halini, kadından gizlemeye çalışır. Ve de çoğunlukla başarılı olur. Ama hayatınızdaki erkeğin gizli dünyasını keşfetmekten umudu kesmeyin. Yapmanız gereken sadece bazı formülleri öğrenmek. Erkek, hayatının kadınıyla bazen ilgilenmiyormuş gibi görünebilir. Aslında, o kadına karşı duyduğu sevgide bir azalma olmamıştır. Onunla artık ilgilenmemesi de söz konusu değildir. ´Hıı´lar ´Evet´ler Erkeğin kafası çeşitli konularla dolu olduğu zamanlar, bazı sorunları nasıl çözeceğine karar veremediği için çevresinden, özellikle de hayatındaki kadından uzaklaşmış gibi görünür. İşte size evlerde çok sık yaşanan bir sahne: Kadın eve dönen eşine, ´Günün nasıldı?´ diye sorar. Erkek, ´İyiydi´ deyip susar. Kadın, eşinin o günü nasıl geçirdiğini ayrıntılarıyla öğrenmek ister: ´Hepsi bu mu? Günün iyi miydi?´ Erkek gene oralı değildir ´Hıı.´ ´Bugün neler oldu tahmin et bakalım.´ Kadın bu sözleriyle kocasını suskunluktan kurtarmaya çalışır. Oysa erkek o sırada, kafasını meşgul eden sorunlardan kaçmak için asla gerçekleşmeyeceğini bildiği hayallerle avunur. Erkeğin bu tavırları, kadını asla karamsarlığa itmemelidir. Gerçekte erkek eşinden değil, hayatın kargaşasından, gürültüsünden kaçmaya çalışmaktadır. Suskunluk dönemindeki erkeği bu sorularla bunaltmak ise ters tepki verir: ´Senin neyin var?´ ´Canın bir şeye mi sıkıldı?´ ´Benden bir şeyler mi gizliyorsun?´ Meselenin iç yüzü Erkek sadece sorunlarını kendi kendine çözümlemenin çarelerini aramaktadır. Böyle zamanlarda erkeğin damarına basılmamalı. O, kafasındaki sorunlara çözüm bulunca, her şey eskisi gibi olacaktır. Erkekler, gizli dünyalarının kapılarını zorla açmak istemezler. Çocukluk dönemlerinde de sırlarını ebeveynlerine açıklamamak için direnirler. Kız çocuklar okulda neler yaptıklarını uzun uzun anlatmayı yeğlerken, erkek çocukları konuşturmak zaman alır. Erkek, yenilgiyi kendine yakıştırmaz. Yenilmezlik, üstünlük ve başarılı olmak duyguları, her erkeği bir ölçüde etkiler. Erkekler yenilgiden korkar. Bu duygusunu açıklamak yerine kendini olduğundan başka türlü göstermeye çalışır. Korkusunu cesaret gösterilerinin ardına gizlemesi yadırganmamalı. Bu yüzden sorunlarını çözene kadar üstüne gidilmemelidir.