Hun hanedanlığı zamanında Çinlilere karşı müthiş zaferler kazanılmıştı. Bunlardan birisi Huluku Yabgu zamanında cereyan eden Yen- Jan meydan savaşıdır. (MÖ. 90)

Çin İmparatoru Wu- Ti MÖ. 141 'den bu yana Çin imparatoruydu. Senelerdir Hunları yıkma planları kurmuş, bir çok seferler düzenlemiş, Çin'in bütün maddi kaynaklarını harcamış ama elle tutulur bir zafer kazanamamıştır. Ordusunu Hunlar gibi giydirmiş, Hunların silahlarıyla Çin ordusunu donatmış, süvari tümenleri kurmuş, kan terleyen atlardan bile almıştı ama emeline ulaşamamıştır. 7 senedir tekrar bir hazırlığa girişmiş ve muhteşem bir ordu kurmuştu.

7 senelik bir hazırlıktan sonra piyadesi ile süvarisi ile 250 bin savaşa hazır asker toplandı, komutasını Li Huang-Li'ye verdiler. Hunlarda casusları vasıtasyıla Çin'in her hareketinden haberdardı. Çin ordusunun savaşa toplandığını haber alan Huluku Yabgu, kadın, çoluk çocuk, hayvan ne varsa güvenli bir yere gönderildi. Bu savaş, bir ölüm - dirim savaşıydı, var olma mücadelesiydi. Hunlar seferberlik halindeyken toplanan asker sayısı 130 bin kadardı.

Hunların yaşamında eğlence vasfına giren hayatın bu korkunç yasası ,bu sefer var olmak uğruna yapılacaktı. Malazgirtte, Uzların ve Peçeneklerin Milli ruh ile Irkdaşları Selçuklu safında savaşması gibi MÖ. 90 senesinde dedeleri sarı sakallı dev Ting- Lingler, Siyenpiler, Tapolar ve bir çok Türk boyu en keskin kılıçlarını kuşanıp, en sivri oklarını sırtlarına geçirip aynı Milli Ruhla Hun safına katılmıştı.

Sene MÖ.91 Hazırlıklar tamamlanmıştı. Hunalr savaş öncesi, Çin'e ufak bir akın yaptılar. Çin Seddine kadar dayanıp burada ayakları bağlı atları bırakıp gittiler. Bu Çinlileri çok ürküttü. Manasını bilemediler, medeni Çin (!) falcılara danıştı bu işi. Falcılarda savaş hakkında detaylı bilğiler vermiş ve kesin zafer vaad etmişlerdi. Medeni Çinde (!) Falcılara güvenip şimdiden zafere kesin gözüyle bakıyordu. Koca Çiin falcıların sözüyle hareket ediyordu.. Küçük bir Hun birliği ile yapılan savaşta Çinliler korkunç bir mağlubiyet aldılar.

Bu olaydan sonra Çinde, Falcı katilamı başladı. Yinede bu mağlubiyet Çinliler için biraz moral bozukluğu yaratsada, esas savaştan alacakları zaferden emindiler.

Beklenen ölüm - dirim savaşı başladı. Çin iki koldan Hun yurtlarına girdi. Çinlilerin Batı kolu direniyordur, ama Doğu kolu nereye gittiğini bilmeden Hun ordusunun şaşırtmacaları sayesinde, Çinden epey uzaklaşmış, erzak sıkıntısı baş göstermişti. Ama gögüs gögüse çarpışıyorlardı. Bir ara, Çinliler Ting- Lingleri yenmeyi başardı, Ting-Lingler Selenge boylarına çekildiler. Savaş kıran kıran geçiyordu. Çin ordusunun komutanı Li-Huang inanılmaz çaba gösteriyordu.

Huluku Yabgu, Çinlileri yormuş, çok zayiat verdirmişti. En sonunda Hungaydaki, Yen -Jan dağı eteklerinde Çin ordusunu kuşattı. Dışarı ile bütün irtibatllarını kesti. Gece karanlığından yararlanılıp ön cephede ta diplerine kadar yaklaşıp büyük hendekler kazdılar. Ertesi günü Hunlar korkunç nağralar ile Çin Ordusuna geriden saldırıya geçti. Çinlilerde büyük panik başladı. Çin Komutanı Li Huang ilk teslim olanlardandı. Tek bir Çinliye bile aman verilmedi gebertildi ve muhteşem bir zafere daha Türk Mührü vuruldu.

Doğu Asyada Hun Hakimiyeti tekrardan pekiştirildi. Çinlilere bir müddet susturacak sağlam bir ders verildi. Çinliler bu mağlubiyeti asırlarca unutamadılar ,ağıtlar, şiiirler düzdüler.

Bu savaştaki en önemli olay ise Ting - Linglerin, Siyenpilerin, Tapoların bu savaşta büyük bir Milli duruş sergilemeleriydi. O milli Ruh sayesinde bu savaş kazanılmıştır