Milli Eğitim Bakanımızın sözünü cımbızla çekmişler:
"Kemalizm Eğitimin temeli olmamalı"

HAKLI
"Bilim temel olmalı - Rasyonel düşünce temel olmalı
Sorgulayan - Araştıran - Eleştiren bireyler yetişmeli..."

Gerçi Bakan Ziya SELÇUK şöyle demiş:
''Atatürk benim için ülkenin kurucu lideridir ve saygı duyuyorum. Onu gölgesinde durduğumuz bir ağaç olarak görüyorum. Bir şeyin sonuna -ci , -cu koyuyorsanız alıp satıyorsunuzdur. Yani popüler olan şeye göre Atatürk de Din de İdeoloji de satılır. Bunu aşmalıyız. Bizim çocuklarımız onunla insan olarak tanışmalı, İdeoloji odaklı değil. Ben daha öncede Kemalizm eğitimin temeli olmamalı dedim . vatan gazetesinde manşet oldu.''

Ziya Selçuk Bakan olmadan önce benzer açıklamayı "DİN" için de yapmış: "Ben dindar olmayı bu ülkenin ortak paydası olarak görmüyorum. “DİNDAR değilim” diyor bazıları. Bunun yerine insanların ortak paydasıyla ilgili bir arayışa girmek lazım ki bu ahlak anlayışıdır. Ateistin de Budist’in de Hristiyan’ın da Müslümanın da herkesin bir ahlak telakkisi vardır ve bu evrensel bir temel oluşturur."

Tabi burada bahsettiği AHLAK - Dinin dayatmacı ahlakı değil.
Zaten Etik (İş ahlakı) ya da Sosyal Ahlak ile
Dinin (Özellikle İslam) ahlak olarak taban tabana zıttır.

Dünyada İş Ahlakını ön plana çıkaran ülkeler gelişmiş.
Ahlak Ahlak diye Dini gösteren ülkeler ise batmış durumda.
Din doğru ne olursa olsun İslam'ın dediğini yap der.
Ahlak Din ne derse desin doğru olanı yap der.

Allahı ve Peygamberi tanımamak dışında her şeyi affeder.
Dinciler Dar-ül Harp dedikleri ortamda herkesi kendinden daha az dindar görür ve kendi inandığı şekilde herkes yaşamadığı sürece inşaatta demirden de çalar peynirde sütten de...
Nasıl olsa elin gavuru oturacaktır - elin gavuru yiyecektir.

Üstelik her yediği haltı tövbe ile hacca gidip arındığını düşünür.
Etik olarak asla güven vermez
FETÖ uyarılarına dinci kesim
"Alnı secdeye değenden zarar gelmez dedi. Çok iyi örnektir."

Ülke olarak AHLAK - ETİK üzerinden bir birliktelik oluşturmak bu yüzden önemlidir.