Ammar oğlu Mansur bir gün kalabalık bir mü'min topluluğuna yakıcı ve tesirli sözlerle vaaz ediyor, onları aydınlık Allah yolunda mücadele edip son nefeslerine kadar kalmaya davet ediyordu. Dinleyicilerin arasından bir yoksul ayağa kalkarak Ammar'a yaklaştı ve:

- Çok muhtaç durumdayım, bana dört lira para verir misiniz? dedi.

Bunu üzerine kendi cebinde dört lirası bulunmayan Ammar halka dönerek:

- Ey mü'minler!.. Bu arkadaş dara düşmüş dört lira para istiyor, bende yok. Bu parayı içinizden kim verecek? Verene dört ayrı iyi dua edeceğim, dedi.

Caminin bir köşesine sıkışmış bir siyah köle, için için Ammar' dinliyordu. Bir yahudinin kölesiydi. Yanında da sadece topu topu dört lirası bulunmaktaydı. Ayağa dikildi ve:

- Ey üstadım! Bana dilediğimce dört dua yapman şartıyla sana dört lira veririm, dedi.

Gerçektende köle dört lirasını Ammar'a verdikten sonra şöyle söyledi:

- Ey üstad!.. Ben köleyim, efendim de bir yahudi, efendimin Müslüman olması, beni de azad edip hürriyetime kavuşturması için ALLAH'a dua et. Ayrıca ben yoksul bir kimseyim,Allah'a yalvarıp yakar da yaygın lutfuyla bana zenginlik versin. Bir de çok günahkarım. Günahlarımın affı için Allah'a yalvar.

Bu dileklerini sıralayıp da parayı Ammar'a teslim eden köle, Ammar'ın da duasını dinledikten sonra evine döndü. Efendisi yahudiyi görür görmez camide geçen olayı kendisine aksetti.

Yahudi daima iyiliğini gördüğü ve iyiliğinden başkaca bir harekette bulunmayacağına kesinlikle inandığı imanı bütün kölesinin bu durumu karşısında sevinç gözyaşları dökmeye başladı ve:'

- Seni azad ettim. Şu ana kadar ben senin efendin idim. Ama bundan böyle sen benim efendimsin, dedi.

Ardından da ''Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlüh (Görmüş gibi inanırım Allah'tan başka İlah Yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.) diyerek aydınlık Allah yoluna girdiğini mühürledi.

Yeni mümin olmuş Yahudi, kölesini bütün mal ve servetine ortak ettiğini bildirdi ve sözlerini şöyle bağladı:

- Dördüncü dileğinize gelince o benim elimde olan bir şey değil. Çünkü affetmek ancak Allah' mahsustur. Fakat bana karşı bir kötülüğün oldu ise, ben onu affediyorum.

Bu hadise böyle biterken köle gökten yükselen bir ses duydu. Sesin sahibi şöyle diyordu:''Her ikinizi de Cehennem ateşinden azad ettim Sizi bütün günahlarınızdan arıttım. Bundan böyle sınırsız yardımım sizinle beraberdir. Müjdeler olsun!"