Subliminal sözlükte "Psik, bilinçaltı, bilinçdışı, bilinçaltı ile algılanan" anlamına gelmektedir.
Subliminal mesaj; Bilinçaltı mesajı olarak tanımlanır. Reklamcılıkta kullanılan bir yöntem olan subliminal mesaj başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır.
Subliminal mesajlar reklamlarda sıkça kullanılır fakat insanlar bunu farketmezler bazılarına teknik açıyla bakılması bile gerekebilir. Subliminal mesajların insanın bilinçaltını etkiledikleri ileri sürülmektedir.
SUBLİMİNAL MESAJ HANGİ ALANLARDA KULLANILIR?
Marka ve ürünlerin pazarlamasından toplumun ilgi , ihtiyaç ve algısını değiştirmeye kadar birçok konuda kullanılmaktadır. Bir kişiyi kurumu ya da ürünü kötü göstermek için o şey ile kötü olan bir nesnenin aynı temada işlenmesi subliminal mesajın en yaygın kullanılma şeklidir.
SUBLİMİNAL MESAJLARIN KANUN İLE YASAKLANMASI
15 Şubat 2011 tarihinde kabul edilen 6112 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 9.maddesinin 2.fıkrası gereği Türkiye'de "Ticari iletişimde bilinçaltı teknikleri kullanılamaz."
BİLİNÇ ALTINI ETKİLEME YOLLARI
1. Dijital ses dosyalarına gizlenen işitsel yollar,
2. Gözle algılanamayacak kadar kısa süreyle ve sık patlayan flaşlar şeklinde sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla bilinçaltına itilen 25. kareler,
3. Reklam afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime ve rakamlar.
SUBLİMİNAL ALGININ TARİHÇESİ
Tarihçe oldukça eskilere dayanmaktadır. Eski Mısır, ve Mezopotamya kültüründe çagında da ele alınmıs olabileceği tahminleri mevcuttur. Ancak Antik Yunan'da Demokritos'un (M.Ö. 460-370), bilinçaltı algılama olgusundan söz eden ilk kisi olabileceği öne sürülmüştür.
Platon Timaeus, Aristotle "Parva Naturalia" isimli kitaplarında konuyu daha ayrıntılı ele alarak islemistir. Aristotles 2200 yıl önce uyanıkken algılanamayacak uyarıların, uyurken rüyalarda kendini gösterecegini ileri sürmektedir.
Farabi ve İbni Sina ise "Gündüz vakti olan ve aynı zamanda gündüzleri daha fazla uyarı olduğu için bilinçli olarak algılanamayan uyarıların, daha sonra algılandıgını gösteren bazı ipuçları olabileceğini" belirtmişlerdir.
Montaigne ve G. W. Leibniz de çok az algılanan veya hiç algılanamayan uyarıların daha sonra bilinç düzeyine nasıl çıktıklarını araştırmışlardır.
20. yy başında yapılan ilk psikoloji deneyleri bu konuya modern zamanlarda ilgiyi oluşturmuştur. Bu çalışmalarda kişilere basitçe verilen uyarının farkında olup olmadığı sorulmuştur.
Örneğin harfler, sayılar ya da geometrik şekiller gibi vizüel uyaranlar deneklerin göremeyeceği ya da bir nokta gibi görebileceği uzaklığa konmuş; birdenbire konup/kaldırılan görüntüler ve görüp görmedikleri sorulmuş; benzer şekilde oldukça düşük, duyulamayacak şiddette harfler fısıldanmış ancak tüm bu görsel ve işitsel uyaranların algılanabilir olduğunu sınamak için deneklerden uyarılara ilişkin tahminlerde bulunmaları istenmiş, istatistiki analizler ışığında doğruyu bilme oranının tahmin şansından daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
25. KARE TEKNİĞİ
Sinemada kullanılan bir bilinçaltı tekniği de 25. kare tekniğidir. Gördüğümüz anlık bir görüntü 655 satır ve frame denilen 24 küçücük kareden oluşuyor. Her 24 kare ise bu sinemada 25'dir. Bir ekran büyüklüğündeki kareyi oluşturur. Her 327.5 satırda bir de "control-track" denilen aralık vardır. İşte bu aralıktan görüntüler kesilip aralarına başka görüntüler atılıyor.
Bilinçaltı, dinamik anlamda ise, bilinçaltı, sansür mekanizmasının engeli dolayısıyla bilinç düzeyine ulaşma olanağı olmayan zihinsel süreçleri içerir.
SUBLİMİNAL ALGI
Herhangi bir ögenin içine gizlenerek/duyu organlarının algı eşiğinin altında kalarak bilinçaltı algılanan algıya verilen isimdir.
Subliminal algı, farkındalık için eşik ya da eşik altında olan uyarıların düşünceleri, duyguları ya da eylemleri bilinçaltı olarak etkilemesi için kullanılan bir ifadedir.
.