Bu maddede, dünya milletlerinin başlıcalarının, başlangıçlarından zamanımıza kadar olan edebiyatları, topluca açıklanmaktadır.

YUNAN EDEBİYATI

Bütün dünya edebiyatının ilki olmak özelliği taşıyan Yunan edebiyatı yazılı edebiyatın başlangıcı olan Homeros çağından önceki masal ve efsâne devrinin dışında başlıca şu devirlere ayrılır.

I - Kahramanlık devri (M.Ö.IX. VIII. yüzyıl) : Bu devirde yalnız Yunan edebiyatının değil bütün dünya edebiyatının en eski ve en büyük destan şairi sayılan Homeros yetişmiştir. Homeros' tan bir yüzyıl sonra yetişen Issiodes de didaktik şiir alanında eserler vermiştir.

II - M. Ö. VII - V. yüzyıllar : Bu devirde lirik şiir gelişmiş, yergi alanında, kahramanlık şiirleri alanında ve masal alanında eserler veren sanatçılar da yetişmiştir. En ünlü şairler Sapho, Arhilogos, Tirteus, Anakreon, Simoidis' tir, Aisopos da masalları ile ünlüdür.

III -Altın Çağ (M. Ö. V. yüzyıllar) : Yunan sanat ve fikir hayatının en parlak devri olan bu yüzyıllarda Yunan ve dünya edebiyatlarının en büyük tragedya ve komedya şairleri yetişmiştir. Tragedya alanında Aiskhylos Sophokles, Euripides; komedya alanında Aristophanes, Menandros en ünlü şairlerdendir. Bu devirde yetişen şairlerden biri de Yunan edebiyatının en büyük lirik şairlerinden olan Pindaros'tur. Yunan edebiyatı şiir alanından başka bu devirde tarih, hitabet, felsefe alanında da en ünlü şahsiyetlerini yetiştirmiştir. Tarih alanında Herodotus, Thukydides,Xenophan, Hitabet alanında Perikles, Demosthenes, İsokrates; Felsefe alanında-Sokrates, Eflâtun, Aristo gibi dünyanın en büyük şahsiyetleri arasında yer alan sanatçılar, bu devirde yetişmiştir.

IV - İskenderiye çağı (M. Ö. III. II. yüzyıllar) : Atina'nın hürriyet çağının sona ermesinden sonra Yunanistan, eski kudretini kaybetmiş ve İskenderiye bir kültür merkezi haline gelmiştir. Bu devrede, önceki devredeki gibi yalnız Yunan edebiyat ve fikir hayatının değil, bütün dünya edebiyat ve fikir hayatının en büyük şahsiyetleri artık yetişmez olmuştur. Bu bakımdan, bu devirde eski büyük sanatçılar görülmez. Pastoral şiir alanında Epikuros yetişen sanatçıların ünlüleridir.

V - Yunan - Lâtin çağı (M.Ö. II. - M. S. II. yüzyıllar) : Roma egemenliğinden Hıristiyanlığın yayılmasına kadar süren bu devrede tarih ve biyograya alanında Plutarkhos, felsefe alanında Lukianos yetişmiştir.

LATİN EDEBİYATI :

I - Çıraklık devri (M.Ö. 242 - 78)

Yunan kültür ve sanatının etkisi altında olan bu devrede özellikle tiyatro ve hitabet alanında ünlü sanatçılar yetişmiştir. Tragedyada Ennius, Komedyada Plautus, Terentius, yergi alanında Ducilius, hitabet alanında Cato ünlü sanatçılardandır.

II - Augustus çağı (M. Ö. 78 - M. S 14) Bu devir, Yunanlıların Perikles çagı gibi, Lâtin edebiyatının “altın çağı” dır. Şiir, hitabet, tarih hâtıra alanında ünlü sanatçılar yetişmiştir. Hitabet alanında Cicero, hitabet ve hâtıra alanında Caesar, tarih alanında Sallustinus, Titus Livius, şiir alanında Vergilius, Lucretius, Catullus, Horatius, Ovidius yetişen ünlü sanatçılardır.

III - Gerileme devri (M. S.14-313):

Augusıtus'tan sonra Roma imparatorluğu parlak devirlerini artık yaşayamamış ve siyasî hayatla birlikte edebiyat ve fikir hayatında da bir gerileme başlamıştır. Lâtince'nin de bozulmağa başlaması ile Lâtin edebiyatı devri kapanmıştır. Bu devirde yetişen sanatçıların başlıcaları şunlardır: Masal ve efsane alanında Phaedrus, şiir alanında Lucanus, Martialis, luvelanis, felsefe ve talih alanında Seneca, tarih alanında Tacitus.

İTALYAN EDEBİYATI

Gerçek anlamı ile İtalyan edebiyatı, Rönesans'la başlar. Rönesans'tan önceki edebiyat, Lâtin dili ile İtalyan halk dilinin karması olan ve millî olmayan bir edebiyat özelliği taşır. Bilhassa Sicilya kralı Frederik II. nin desteklediği bir hareketle İtalyan halk dili XIII. yüzyıla doğru edebiyat dili haline gelmeye başlamıştır. (İtalya’da Rönesans'ı yaratan büyük sanatçıların yetişmesi ile de, XVI. yüzyıldan itibaren İtalyan halk dili, yazı dili haline gelmiştir, İtalyan edebiyatı başlıca şu bölümlere ayrılır:

I - Birinci devre (XIV. yüzyıla kadar) : Rönesans'a kadar italyan halk dili, bir edebiyat dili haline gelmiş, sanatçılar yarattıkları eserlerde Sicilya ve Toscana lehçelerini kullanmışlardır. II - Rönesans devri (XIV. - XVII. yüzyıllar) : Avrupa'da Rönesans'ın başlangıç yeri olan İtalya’da, bu akımın en ünlü temsilcileri yetişmişlerdir. Bunlar yalnız Rönesans'ın en büyük sanatçıları olmakla kalmamışlar, aynı zamanda İtalyan edebiyatının da kurucusu olmuşlardır. Yalnız İtalya’nın değil, bütün dünyanın en büyük şairlerinden biri sayılan Dante ve Petrarka ile İtalyan halk dili, yazı dili haline gelmiş, küçük hikâye türünün kurucusu sayılan Boccaio, bu yüzyılda eserlerini vermiştir. Bu büyük sanatçıların etkisi ile İtalya’da bir Humanizma akımı başlamış, XV. yüzyıldan itibaren, eski Yunan ve Lâtin eserlerini incelemek, başlıca çalışma konusu olmuştur. Böyle bir hazırlık devresinden sonra, XVI. yüzyılda İtalyan Rönesans'ı en parlak devrini yaşamıştır. Bu yüzyılda yetişen Riosto ve Tasso, İtalyan edebiyatının en büyük şairleri arasında yer alırlar. Bu yüzyılda, gelişmeğe başlamış olan İtalyan nesri de, en ünlü sanatçısını, Machiavelli'yi yetiştirmiştir.

III - Klâsisizra devri (XVIII. yüzyıl): XVII. yüzyılda bir gerileme gösterdikten sonra İtalya edebiyatı XVIII. yüzyılda, Klâsisizm akımının etkileri altında kalmıştır. Yergi şiirleri yazan Parin ve komedya yazarı olan Goldoni, bu akımın ünlü sanatçılarıdır.

IV - Romantizm devri (XIX yüzyıl ): Beşeriyet ve cumhuriyet fikirlerinin yayılmağa başladığı millî birlik için çalışmaların olduğu bu yüzyılda, İtalyan edebiyatı Romantizm akımının etkisinde kalan sanatçıları yetiştirmiştir. Bu akımın ünlü sanatçıları şunlardır :Lirik şair Leopardı, romancı Manzoni, hâtıra türündeki eserleri ile ünlü olan Silvio Pellioo.

V - Realizm devri (XIX. - XX yüzyıllar):

İtalyan edebiyatında Realizm akımının etkisi, XXX yüzyılın ikinci yansından itibaren başlamıştır. İtalyan edebiyatının en kudretli şairlerinden sayılan Carduoci, tiyatro ve roman türündeki eserleri ile ünlü olan d'Annunzio dramları ve hikâyeleri ile ünlü olan Pirandello, bu akımın ünlü sanatçılarıdır.

İSPANYOL EDEBİYATI

İspanyol edebiyatı, 1000 yıllarına doğru, lirik karakterli küçük şairane hikâyelerle başlar. Rönesans akımının İspanya'da kuvvet bulması ile en üstün devrini yaşar. İspanyol edebiyatı başlıca şu bölümlere ayrılabilir:

I - Başlangıç devri (X. yüzyıla kadar) : Bu devrede, halk şairleri tarafından ve herkesin önünde söylenen kahramanlık hikâyeleri, başlıca ürünler arasındadır.

II - (Rönesans devri XVI. - XVII. Yüzyılar) İspanya'da Rönesans devrimlerinin en ünlü sanatçıları XVI. yüzyılın ikinci yarısı ile XVII. yüzyılın ilk yarısında yetişmişler ve bu sanatçılarla İspanyol Rönesans'ı en parlak çağını yaşamıştır. Bu devrede, lirik şiirin yanında roman ve tiyatro türleri çok gelişmiştir. Lirik şair olan Herrara, yalnız İspanyol edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en, büyük romancılarından sayılan Cervantes, İspanyol edebiyatının en büyük piyes yazarı sayılan ve 2200 kadar piyes yazmış olan Lope de Vega, Caldeion, Tirso de Molina, Rönesans devrinin ünlü sanatçılarıdır.

III - Romantizm devri (XIX. yüzyılın ilk yarısı): Rönesans devrinde ünlü sanatçılar yetiştirerek en parlak çağını yaşayan İspanyol edebiyatı. XVIII. yüzyılda gerilemiş ve XIX. yüzyılımı ilk yarısında bir canlılık kazanmıştır. Romantizm akımının etkisi altında, çoklukla şiir ve tiyatro türlerinde eserler verilmiştir.

IV - Realizm devri (XIX. yüzyılın-ikinci yarısından sonra) : İspanyol edebiyatında, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Realizm akımının etkisi modern dram, komedya türlerinde eserler vermişlerdir. Modern İspanyol romanının kurucusu sayılan Fernan Caballero, Peres Galdosy Unamuno, Blasco İbanez ünlü sanatçılardır.

FRANSIZ EDEBİYATI

Öbür Batı edebiyatları gibi, gerçek anlamı ile Fransız edebiyatı, Rönesans devri ile başlar. XV. yüzyılda başlayan Rönesans devrine gelinceye kadar geçen devre, Fransız halk dilinin, edebiyat dili haline geçmesi için gerekli olan çalışmalarla doludur. Fransız edebiyatı, başlıca şu bölümlere ayrılabilir:

I - Orta Çağ (XI. - XII. yüzyıllar) ; Bir destanlar çağı olan bu devrede, Fransız halk şairleri, çeşitli kahramanlık olaylarını, halk önünde terennüm etmişlerdir. Bu kahramanlık destanlarının yanı sıra, dinî, Özellik taşıyan şiirler, ilâhiler, Yunan - Lâtin medeniyetinden konularını alan hikâyeler, Haçlı seferleri hikâyeleri, komik hikâye ve şiirler, halk lirizmini ihtiva eden şiirler, bu devrin başlıca ürünleri arasındadır.

II - Orta Çağ'dan Rönesans'a geçiş (XIV. - XV. yüzyıllar):

Derebeyliğini kalkarak, yerine krallığın hâkim olmağa başladığı bu devrede, eski yaygın halk edebiyatı bundan önceki devredeki kadar yayılamamış Fransız edebiyatı verimsiz ve fakir kalmıştır. Yalnız XV. yüzyılda doğru nesir alanında bir canlılık görülür.

III - Rönesans devri (XV. - XVI. yüzyıllar) : XIV. yüzyıldan itibaren başlayan İtalyan Rönesans'ının etkisi ile Fransa'da eski Yunan - Lâtin etkisi artmağa başlamış ve Fransız Rönesans'ı, ilk hazırlık devrelerini geçirdikten sonra, Fransız edebiyatının ilk büyük şairi olan Villon'la Rönesans'a geçmiştir. Lâtince şiir yazma yerine Fransızca şiir yazmayı savunan “La Pleiade” cılar (Ronsard, J Bellay ,Belleau, Thyard, Jodelle, Daurat ) Fransız dilini ahenk, üslup, ritm bakımından zenginleştirmişlerdir. Bu devirde nesir dili de, romanları ile ünlü olan Rabelais denemeleri ile ünlü olan Montaigne ile büyük gelişme kaydetmiştir.VI -Klâsaisizm devri : (XVI. yüzyılın ikinci yansı XVI. yüzyıl):

Bu devirde yetişen ünlü sanatçıların başında gelen Malherbe, Fransız dilini yabancı etkilerden kurtarıp gerek dil, gerekse nazım alanında Fransızcaya geniş adımlar attırmıştır. Şiir türünde fablleriyle ünlü La Fontaine, Fransız tiyatrosunun kurucusu sayılan tragedya şairi Corneille, Fransız edebiyatının en büyük tragedya şairi sayılan Racine, Fransız edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da en büyük komedya yazarlarından olan Moliere, filozof Descartes, Pascal, tenkitçi Boileau, La Roch-foucauld, La Bruyere, bu devrin ünlü sanatçılarıdır.

V - Felsefe ve müsbet ilimler devri : (XVIII. yüzyıl):

Bu yüzyılda, geçen yüzyılların dindar ve muhafazakâr zihniyeti kaybolarak, çeşitli sosyal meseleler cesaretle incelenmiş sanatta bilim ve fen merakı, felsefî düşünce yer etmiştir. Büyük filozofların ve sanatçıların yetiştirdiği bu yüzyılda Fransız ihtilâlini hazırlayan ünlü Fransız yazarlarımdan Montesquieu, şair, tragedya yazarı, romancı ve filozof olarak ünlü olan Voltaire, bütün Avrupa fikir hayatına geniş etkileri olan J.J. Rousseau gibi büyük sanat ve fikir adamları yetiştirmiştir. Bu yüzyılda Fransız edebiyatına tabiat sevgisini sokan Benardin de Saint Pierre ,eski Yunan - Lâtin edebî türlerini sanat görüşünü şiirlerinde aksettiren Andrenier, komedya türündeki eserleri ile ünlü olan Beaumarchais yetişmiştir. VI. romantizm, Realizm devri XVII. XIX. yüzyıllar): XVIII. yüzyılın şiirsiz renksiz yalnız fikir ve düşünceye dayanan edebiyatına renk ve şevk dolu, uzak diyarları ,eski devirleri destanımsı hikâyelerle anlatan Chateaubriand'la Fransız edebiyatında büyük bir değişme olmuş ve Romantizm akımı başlamıştır. Bu akım, Fransız romantik şairlerinin en büyüklerinden biri sayılan Lamartine Fransız edebiyatında felsefe şairi ve tiyatro yazarı olarak özel bir yeri olan Alfred ve Vigny, yalnız Fransa'nın değil, dünya edebiyatının da en büyük şair ve yazarlarından olan Victor Hugo, Alfred de Musset, Alexandre Du-jnas; Realizmi müjdeliyen Stendhal, Balzac, Merimee, Realizm akımının etkisi altında eserler veren Flauber, Alexandre Duma Fils, Concourt kardeşler, bu devir Fransız edebiyatının Ünlü sanatçılarıdır.

VII - Yeri devir (XIX. yüzyıldan zamanımıza kadar): Fransız edebiyatında, Romantizm ve Realizm akımlarından sonra, nazımda Parnasizm ve Sembolizm, nesirde Natürallzm akımlarının etkisi altında kalan sanatçılar yetişmiştir. Şiiri yalnız güzel şekil olarak kabul eden ThĞodore de Banville, Fransız edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da büyük şairlerinden olan Baudlaire, Parnasse okulunun en özlü temsilcisi olan Leconte de Lisle, şiire bilimi ve felsefeyi sokan Sulyy Prodhomme JSembolizm akımının öncülerinden olan Stephan Mallarme, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud, Natüralizm akımınm Fransız ve dünya edebiyatındaki ünlü temsilcisi Emile Zola, Alp Honse Daudet, Anatole France, Pierre Loti, Marcel Proust, Andre Gide, Paul Valery, Jules Romains ünlü sanatçılardandır.

Zamanımızın Fransız edebiyatında, bu akımlardan başka Kübizm, Fütürizm, Dadaizm, Sürrealizm gibi çeşitli akımlar meydana gelmiş ve bu akımların ünlü sanatçıları yetişmiştir.

İNGİLİZ EDEBİYATI

Millâttan önce ve Orta Çağ'da çeşitli kavimlerin devamlı istilâları karşısında kalan Britanya adalarının, uzun yüzyıllar tek bir dili olamamıştır. Ancak bu kavimler akınlarının durması ve zamanla birbiriyle yoğrulan unsurların bir ulus halinde aynı medeniyeti birlikte yaşamaları İngiliz dilinin meydana gelmesini sağlamıştır. Böylece yeni yüzyılda yetişen ilk İngiliz şairlerinden Kynewulf'den sonra İngiliz dili yazı dili haline gelmeğe başlamış; İtalya'ya yaptığı gezi İle büyük İtalyan Rönesans sanatkârlarını gören ve onlardan örnek alarak eserler vermeğe başlayan ilk büyük İngiliz yazan Goeffery Chaucer ile İngiliz edebiyatı kurulmuş ve İngiliz edebiyatı başlıca şu bölümlere ayrılabilir I - Rönesans devri (XV. – XVII.yüzyıllar):

XV. yüzyılda başlayan ümanizma hareketinden sonra İngiliz edebiyatı, şiir, tiyatro, nesir alanında büyük sanatçılar yetiştirmiştir. İngiliz edebiyatına Rönesans devrinin en parlak eserlerini veren bu sanatçılar arasında, İngiliz şiirinin ilk büyük şairi sayılan Spencer, İngiliz edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da en büyük tiyatro yazarlarından olan Shakespeare, Marlowe ,Ben Johnson, Milton, Bacon bulunmaktadır.

II -Klâsisizm devri (XVII. yüzyıl): Klâsisizm devri İngilitere'de kısa sürmüş ve çoklukla şiir ve tiyatro alanında eserler meydana gelmiştir. Bu devrin başlıca sanatçıları arasında şiir ve tiyatro alanında Drydon, şiir alanında Pope vardır.

III - Felsefe ve Müsbet bilimler devri (XVIII. yüzyıl): Çoğu Avrupa, ülkelerinde olduğu gibi İngiltere'de XVIII. yüzyıl, fikir ve felsefe hareketlerinin kuvvetlendiği yeni bir edebiyat görüşünün başladığı yüzyıl olmuştur. Dünya edebiyatının en ünlü macera romanı olan “Rofoinson Orusoe”eserinin yazarı olan Daniel Defoe, “Gulliver'in Seyahatleri” yazarı olan Jonathan Swift, uzun bir macera romanı olan “Tom Jones” ın yazan olan Fielding, mektup tarzında romanın kurucusu sayılan Richardson, bu yüzyılın ilk yarısında yetişen ünlü sanatçılardır.

IV - Romantizm devri (XVIII. yüzyılın ikinci yarısı - XIX. yüzyıl) : İngiliz edebiyatında Romantizm akımı yolunda eser verilmeğe XVIII. yüzyılın ikinci yarısında başlanmış ve bu akım, XIX. yüzyılın ilk yarısında büyük gelişmeler kazanmıştır. Romantizmi müjdeleyen Burns, Wbrdsworth gibi şairlerden başka, İngiliz edebiyatının olduğu kadar, dünya edebiyatının da büyük romantik şairlerinden olan Lord Byron, Khelley, Keats yetişmiştir.

Romantizm akımının roman ve deneme türlerinde verdikleri eserlerle ünlü sanatçıları arasında W. Scott, Cariyi, Ruskin de yer almaktadır. Bu yüzyılda, yetişen Dickens, İngiliz edebiyatının olduğu kadar dünya edebiyatının da ünlü romancıları arasında yer almaktadırlar.

V - Çağdaş devir : Bu yüzyılda çeşitli edebiyat türlerinde eserler veren İngiliz edebiyatı, bilhassa Bernad Shaw ile tiyatro alanında dünyanın en büyük tiyatro yazarlarından birini yetiştirmiştir. Shaw'dan başka ünlü sanatçılar arasında Thomas Hardy, Rudyang Kipling, John Galsvvorthy ünlü sanatçılar arasında yer almaktadır.

ALMAN EDEBİYATI

Alman edebiyatı başlangıcı İsa'nın doğumundan önceki çağlara kadar uzanır. Bu çağların başlıca ürünleri, o-yun ve düğün şarkıları, ağıtlar, eğlendirici fıkralar ve kahramanlık destanlarıdır. Bugünkü Alman dilinin yerleşmesinden önceki bu edebiyat, Alman edebiyatı için, bir hazırlık devri olmaktan ileri gidememiştir. Asıl Alman edebiyatı Büyük Kari zamanından bugüne kadar Alman diliyle meydana gelmiş edebiyattır. Alman edebiyatı başlıca şu bölümlere ayrılabilir. I — Eski yüksek Alman dili devri (550 - 1050) : Alman edebiyatının bu devresinde Hıristiyanlık düşünüş ve geleneği üstün gelmiş ve halk şairlerinin yerini papaz sınıfına mensup şairler almıştır. Bunlar, İncirden çıkardıkları dinî destanları işleyerek eski çağa ait Hıristiyanlık dışı destanları unutturmağa çalışmışlardır. Bu çağda yetişen ilk lirik Alman şairi Weissenburg papazı Otfriem'dir. X. ve XI. yüzyıllarda papazlar çoklukla eserlerini Lâtince yazmışlar. Almanların ilk romanı olan Roudlieb de yine Lâtince olarak meydana getirilmiştir.II - (1060-1350) : Haçlı seferleri yüzünden çeşitli milletlerin birbiriyle kaynaştıkları ve tanıştıkları bu devir başlangıçlarında bir çok dinî şarkılar, Alman edebiyatının başlıca ürünleri olmuştur. Daha sonraları bu dinî şarkıların yerini toplumla .dünya ile ilgili konular almağa başlamış, XIV. yüzyıla doğru, Alman dili, edebî bir dil olarak kurulmuş ve gelişmeğe başlamıştır. Bu devirde çeşitli didaktik şiirler, aşk ve kahramanlık şiirleri başlıca ürünlerdendir.

III - ilk yeni Almanya devri (1350 - 1600): Almanya'da Rönesans devrini kucaklayan bu devrede, bilim yeniden canlanmağa başlamış, Martin Luther tarafından Kitab-ı Mukaddes Almanca'ya çevrilmiş ,bu suretle edebî Alman dili kurulmuştur. Rönesans devri, Almanya'da, öbür memleketlerde olduğu gibi gelişmede bir canlılık gösterememiş, büyük sanatçılar yetişmemiş, fakat yetişen din bilginleri ne ve dinde meydana gelen Reform hareketi ile Alman toplumunun dilinde ve sosyal yapısında temelden bir değişme olmuştur.

IV - Duraklama devri (1600 -1748): Alman dilinin, çeşitli yabancı etkilerden kurtulmasını çalışılan bu devirde, önemli sanatçılar yetişmemiştir.

V - Aydınlık devri (1748 - 1832) XVIII. yüzyılın ünlü Alman şairlerinden ve dram yazarlarından Lessing, Alman şiirini ve dilini yabancı etkilerden kurtararak büyük bir sanatçı olduğunu göstermiştir. Bu devrede Alman edebiyatının etkisinden kurtularak İngiliz ve Yunan edebiyatlarının etkisi altında kalmağa başlamış, “Hücum ve ileri atılışının miktarım çoğaltmak ya da paranın, Sturm und Drang” diye anılan edebiyat hareketleriyle Romantizm akımı hazırlanmış, şiir dram, roman v.b. türlerde eserler vermeğe başlayan ve yalnız Alman edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en büyük şair ve yazarlarından olan Goethe, şiir ve dramlarıyla Alman edebiyatının büyük sanatçıları arasında yer alan schiller Herder, Klobstock gibi sanatçılarla, Alman edebiyatı, en parlak zamanların yaşamıştır.

IV - 1832 - 1919 devri : XIX. yüzyılın ilk yarısında Schlegel kardeşler, Friedrich, Heine, Hoffman, Kleist gibi Romantizm akımının ünlü sanatçıları yetişmiştir. XIX, yüzyılın ikinci yarısından sonra Realizm ve Natüralizm akımlarının etkileri görülmeğe başlamış tiyatroda Suderman ve Hauptmann, felsefede Schaupenhauer, Nietzsche gibi sanatçı ve fikir adamları yetişmiştir.

VII — Çağdaş devir : Bu devrede Alman edebiyatı, çeşitli değişmeler gösterir. Birinci Dünya Savaşı yenilgisinden Alman edebiyatı büyük bir dağınıklık göstermiş, Hitler iktidarı yıllarında büyük bir ilerleme kaydetmemiştir. Hitler iktidarı zamanında,NasyonalSosyalistPartisinin güttüğü amaç sonucu, Alman halk edebiyatı bir canlılık kazanmış ,İkinci Dünya Savaşı yenilgisinden sonra Alman edebiyatı tekrar dağınık bir manzara göstermeğe başlamıştır. Bu devre içinde Almanya'nın dışına çıkmak zorunda kalan birçok sanatçılar, eserlerini Almanya'nın dışında vermişlerdir. E.M. Remarque, Ludwig Ren, Zweig, Ernst Glaser, Thomas Mann eserlerini Almanya dışında vermiş sanatçılardır.

RUS EDEBİYATI

Rus edebiyatı, Fransız edebiyatının etkisinin görülmeğe başladığı yüzyıl olan XVIII. yüzyıla kadar dinle ilgili eserlerin din dışı kahramanlık destanlarının ,masal ve efsânelerin yazıldığı ve söylendiği büyük bir önem taşımayan devirle başlar. Büyük Petro zamanında alfabenin sadeleştirilmesi, matbaacılığın gelişmesi, tercümelere önem verilmeğe başlanması, Rus edebiyatında Avrupa edebiyatının etkilerinin görülmesini sağlamış ve Rus edebiyat dilinin doğmasına yardım etmiştir. Bu bakımdan Rus edebiyatının başlangıcı olarak

Avrupa edebiyatının etkisinin görülmeğe başlandığı XVIII. yüzyılın ikinci yarısı alınabilir. Rus edebiyatı başlıca şu bölümlere ayrılabilir :

I - Klâsisizm devri (XVIII. yüzyıl) : Fransız şiirinin ve öbür edebiyat türlerinin taklit edilmesinden ibaret olan bu devrede Kantemir, Lomonosof, Tredakowski, Ckeraskof, Rusya'nın ilk önemli şairleridir.

II - Romantizm devri (XIV. yüyılın ilk yansı) : Vatan şarkıları yazan Jukovsk ile başlayan Romantizm akımı, Rus edebiyatının ilk büyük şairi sayılan Puskin'le gelişmiştir. şiir ve dram türlerinde eserler veren Lermantov ile komedya yazarı Griboyedov, bu devirin önemli sanatçılarıdır.

III- Realizm devri (XIX. yüzyılın ikinci yansı) : XIX. yüzyılın ikinci yarısında yetişen sanatçılarla Rus edebiyatı, Realizm akımının en parlak çağını yaşarken, bir taraftan da bu sanatçılar, dünya edebiyatının sayılı sanatçıları arasında yer almalarını sağlayan eserler vermişlerdir. Tenkid alanında Belinski, hikâye ve roman alanında Gogol, roman alanında Turgenyev, alanında Çehov, Gorki, ünlü sanatçılar alanında Çehov Gorki, ünlü sanatçılardandır.

IV - Çağdaş devir : Rusya'da meydana gelen Komünizm ihtilâlinden sonra, eski bağımsız sanatçılar kalmamış ve yeni sanatçılardan, “Sovyet edebiyatı olduğunu ispat etmeleri ve yabancı yazarları taklit etmemeleri” istenmiştir. Bu sebeple yetişen sanatçılar, belli bir ideolojinin tatbikçisi olmak yönünü seçmişlerdir.

İSKANDİNAV EDEBİYATI

Danimarka, İsveç, Norveç ve Filândiya edebiyatları, genel olarak “İskandinav edebiyatı” diye anılır :

Danimarka edebiyatı : ilk Çağ'larda verimsiz olan Danimarka edebiyatı XVI. yüzyılda İncil’in Danimarka diline çevrilmesi ile gelişmeğe başlamış bilhassa Fransız edebiyatının etkisi altında kalmış, XVIII. yüzyıldan sonra Avrupa edebiyatı içinde yer alan önemli sanatçılar yetiştirmiştir. Komedya ve roman yazarı Helberg, Danimarka'nın ve dünyanın en büyük masal yazarlarından sayılan Andersen, tenkit ve deneme yazarı Brendes başlıca sanatçılarıdır.

İsveç edebiyatı : XVII. ve XVIII. yüzyıllarda gelişmeğe başlayan İsveç edebiyatında millî bir şair olan Tegner son devrin en ünlü kadın romancılarından sayılan Selma Lagörlef, büyük bir lirik şair sayılan Fröding gibi sanatçılar, en ünlüleridir.

Norveç edebiyatı : XVIII. yüzyıldan İtibaren gelişmeğe başlamış olan Norveç edebiyatında, modern dramın gelişmesinde büyük etkileri olan îbsen, çağdaş dünya edebiyatının büyük romancılarından sayılan Knut Hamsun gibi sanatçılar yetişmiştir.

Finlandiya edebiyatı : Uzun yıllar İsveç egemenliğinde kalan Finlandiya'da edebiyat, ancak XIX. yüzyılın ilk yarısından itibaren gelişmeğe yerleşmeğe başlamıştır. Finlerin millî destanı olan “Kalevala”yı on yıl köy köy dolaşarak toplayanı Llas Lönnrot, Fin halk şairi olan Juan Aho, Romantizm akımının önemli kadın yazarlarından Maila Tal-vio ve Aino Kallas, Finlerin en büyük lirik şairi sayılan Eino Leino, Nobel edebiyat armağanı kazanan romancı F. E. Sillanpa, en büyük dram yazarı sayılan Lawri Haarla, önemli Fin sanatçılarıdır.

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ EDEBİYATI :

Amerikanın Avrupalılar tarafından keşfinden sonra gelişmeğe başlamış olan Amerikan edebiyatı, öbür milletler gibi bir mitolojiye sahip değildir. Burada, edebiyat, İngiliz dilinin yerleşmesi ve gelişmesi ile başlamıştır. Başlangıcım İngiliz edebiyatından almakla beraber ayrı bir yapı, ayrı bir karakter taşımaktadır.

Sömürge devrinde, bağımsızlığın kazanıldığı XVIII. yüzyılın sonlarına kadar, büyük bir özellik göstermez. Ancak, îngiltereye karşı millî bir bağımsızlığın başlaması yıllarında yetişmeğe başlayan sanatçılar, bu yeni devrimi savunmuşlar ve Amerikan edebiyatının yerleşmesini sağlamışlardır. Aynı zamanda Amerikan devlet adamlarından olan Benjamın Franklin bu çağda yetişen önemli sanatçılardan ve fikir adamlarındandır. XIX. yüzyıldan itibaren Amerikan edebiyatının babası sayılan ilk büyük yazar Washington irving'dir. Roman türünde James Fenimore Cooper, Amerika'nın en büyük şairi sayılan Edgar Allan Poe, şiir ve deneme türlerinde Watl Withmarı, büyük roman ve hikâye azarı Jack London, ünlü mizah yazarı Mark Twain, hikâye yazarı O. Henry Amerikan edebiyatının yetiştirdiği önemli sanatçılardır. Çağdaş Amerikam sanatçıları arasında, Çağdaş Awis, Thomas Wof, William Folkner E. Hemingway, Steinbeck, Erskine Caldwell yer almaktadır.

İRAN EDEBİYATI

İslâmlığı kabul ettikten sonra yüzyıllar boyunca edebiyatımıza büyük etkileri olmuş olan ve Divan edebiyatımızın başlıca kaynağını meydana getirmiş olan Iran edebiyatı, İslâmlığın kabul edilmesinden önce ve İslâm medeniyetinin etkisi altında olmak üzere başlıca iki bölüme ayrılır.

İran’da İslâmlığın kabul edilmesinden önceki devirlere ait dil ve edebiyat hakkında kesin bilgi, hemen yok gibidir, İslâmlığın kabul edilmesine kadar geçen devrede yazılan eserler, bir takım faraziyelerden ibarettir.

İslâmlığın kabul edilmesi ile başlayan Iran edebiyatı, başlıca şu bölümlere ayrılabilir:

I - Kahramanlık şiiri devri : (X. yüzyıl) : Bu devrin başlıca şairleri, en eski Acem şairi sayılan Rûdegî, Keygâvus, Ulusrî Dakikî ve “Şehname” adlı Acemlerin en büyük kahramanlık destanını yazan Firdevsî'dir.

II - Saray şiiri devri (XI. Yüzyı)l: Arap medeniyetinin İran’da yer etmeye başlaması üzerine zümre edebiyatı olan yeni bir şiir meydana gelmiştir. Bu devrin en ünlü şairleri Anyarî ve Nizamîdir.

III - Mistik ve moral devir (XIII.yüzyıl): Selçuk devri Iran edebiyatının en parlak devri olan bu yüzyılda, Tasavvuf edebiyatı yolunda .şiirler yazan Senasî ve Attar önemli şairlerdendir. Lirik ve melânkolik bir şair olan Selman ve “Gülistan” adlı eserin şairi Sadî, bu yüzyılda yetişmiş önemli şairlerdendir.

IV - Lirik şiirin parlak devri (XVI. yüzyıl) : Bu yüzyıl da Iran saray şiiri, en parlak devrini yaşamış ve Hafız,. Vassaf gibi şairler, yalnız Iran edebiyatının değil, dünya edebiyatın da en büyük lirik şairleri olduklarını gösteren eserler meydana getirmişlerdir.

V - Duraklama devri (XV. - XVI. yüzyıllar): Iran şiiri, artık eski parlak devrini kaybetmiştir. Bu yüzyılda yetişen Cami, Iran edebiyatının son büyük, şairidir.

VI - Yeni devir (XVII. . XIX. yüzyıllar) : Eski önemini kaybetmesine rağmen Iran edebiyatı şiir ve nesir alanında önemli sanatçılar yetiştirmiştir. Sadî, Seyyit Yahya, Kelim, Mirza, Sadık yetişen ünlü şairlerdendir. Bu devirde-Iran nesiri Hace Abdullahîî Ensarî tarafından kurulmuştur.

VII - Çağdaş devir : Bu çağda yetişen Iran sanatçıları, eski geleneği devam ettirmek isteyenler, modern Avrupa edebiyatı yolunda eserler vermek, isteyenler ve bu iki grubun arasında kalanlar olmak üzere başlıca üç ayrı gruba ayrılmış gibidirler. Bu bakımdan çağdaş Iran edebiyatında ,eski Fars şiir ve nesir geleneğini devam ettirerek o yolda eser verem sanatçıların yanında; Iran dilini Arapça ve Türkçe kelimelerden kurtararak yalın bir Fars dili meydan getirmek isteyen sanatçılar da eserlerini vermektedirler. Bunlar arasında, eski geleneği tamamen yıkmak, Arap yazısını değiştirmek taraftarı olanlar da bulunmakta, İran dilinin ve edebiyatının değişmesi zorunluluğunu savunmaktadırlar. Bu İki grubun arasında kalan bazı sanatçılar da eski gelenekleri tamamen muhafaza etmedikleri gibi, yenileşmenin de savunmasını yapmamaktadırlar.

ARAP EDEBİYATI

İslâmlığın doğmasından ve yayılmağa başlamasından sonra çeşitli ülkelere yayılan ve bu ülkelerdeki medeniyete etki ederek İslâm medeniyetinin, doğmasına sebep olan Arap medeniyeti, bu ülkelerin bütün sanat kollarına olduğu gibi, edebiyatlarına da büyük etki yapmıştır. Hele Arap medeniyetinin ilk eseri olan Kuran'ın bütün Müslüman ülkelerinde okunmağa başlaması, buralarda Arapçanın konuşulur bir dil haline gelmesi, bu edebiyatın etkisinin bu ülkeler için geniş olmasını sağlamıştır. Bu bakımdan Arap medeniyeti, bu ülkeler için nasıl büyük bir önem taşırsa, Arap edebiyatı da. bu ülkeler edebiyatları için büyük önem taşır.

Arap edebiyatı başlıca şu bölümlere ayrılabilir :

I - İslâmlıktan önceki edebiyatı : Bu devir, Arap edebiyatı sözlü bir gelenek halinde devam ede gelmiş olan edebiyattır, İslâmlıktan önce Bedeviler arasında yazının kullanılmaması, bu devir edebiyatı hakkında kesin bilgi edinilmesine engel olmuştur. Bu devirden kalan eserler sözlü gelenek halinde zamanımıza kadar gelen ve yazarı belli olmayan ve öbür milletler edebiyatlarında olduğu gibi Halk edebiyatı özelliği tanıyan edebiyattır. Şiirin konusu, her ulusta olduğu gibi ,hemen hemen yalnızca aşktır.

II - Muhammet'ten Emevîler devrine kadar (VII. - VIII. yüzyıllar) : Arabistan yarımadasında İslâmlığın kurulması ve yayılmağa başlaması ile, Arapların fikir ve hayatlarında çok derinlerin fikir ve hayatlarında çok derin devrimler meydana gelmiştir, ilk halifeler ve Emevîler devrindeki büyük siyasî yayılma Arap şiirinin fazla gelişmesini önlemiştir. Fakat bu sebeplere rağmen bu devrin en büyük şairi sayılan Cerir, hıristiyan olan El-Ahtal, Ferezdak, bu devirde ün salmış büyük şairlerdendir.

Bu devrin Arap nesrî alanındaki en büyük eseri şüphesiz ki Kur'an'dır. Bu devirde nesir alanında bir hayli ilerlemeler olmuş, özellikle hutbelerin okunmağa başlaması ile Arabistan'da hatiplik sanatı gelişmiştir.

III - Abbasîler devri (VIII. XIII. yüzyallar) : Geniş bir alana yayılan İslâm Devleti, Abbasîler devrinde Arap'ların etkisinden kurtularak Iran etkisi altında kalmağa başlamıştır. Böylece Arap şiirine, İran zevki etki etmeğe başlamıştır. Bu devirde, bütün Arap edebiyatımın en büyük şairleri yetişmiştir. Arapların en büyük şairi sayılan Ebû Nûvas, Ebû-Tammâm, Buhturî, İslâm dünyasında çok büyük ün kazanan ve eskilerin yolunda giden Mütenebbî, bu büyük şairler arasında yer almaktadır.

Bu devirde nesir, önceki devirlerde kurulmuş esaslar içinde gelişmiştir. Bu devirde hatiplik, en olgun sanatçıları yetiştirmiştir. Yüksek tabakaya cevap veren bu edebiyat türleri arasında, bu devirde her iki tabakaya da cevap veren “Binbirgece Masalları” yavaş yavaş meydana gelmeğe başlamıştır.

IV -XIII. - XVII. yüzyıllar : Abbasîlerin yıkılmasından sonra Arap şairleri ve öbür sanatçılar, sarayların himayesinden çıkmışlar ve birçok küçük hükümetlerin saraylarına dağılmışlardır. İslâm devletlerinin başına Türk hükümdarlarının geçmeğe başlaması ile de Arapça sadece medreselerde öğretilen aşağı yukarı ölü bir dil halime gelmeğe başlamıştır. Böylece Arap şiirinin eski kıymeti azalmağa başlamıştır. Bu devirde yetişen yüzlerce şair arasında en ünlüsü, Peygamberi övmek için yazdığı Bürde kasidesiyle ünlü olan Bûsîrî'dir.

V - Avrupa etkisinde Arap edebiyatı (XIX. - XX. yüzyıllar) : İlerlemiş olan Batı medeniyeti karşısında geri bir durumda kalmış olan Arap alemi ileri bir toplum olmak için, Batılaşmadan başka çare görememiş, bunun sonucu olarak da Arap edebiyatında etkileri duyulmağa başlamıştır. Bu devir Arap edebiyatı bizdeki Tanzimat edebiyatı özeliğini taşır. Meydana getirilen eserler, birer sanat eseri olmaktan çok, Fransız edebiyatının kötü birer taklidinden İbrettir. Fakat buna karşılık sanatçıları eserlerinde çoklukla yenilik fikirlerini aşılamak amacı gütmüşlerdir, bu toplum için sanat meydana getirmeğe çalışmışlardır.

Bu devirde şair, yapmacıktan kurtulmağa başlamış, roman ve hikâye türlerinde Avrupa'daki eserler taklit edilmeğe başlamış, yeni bir gazete dili kurulmuştur. Fakat bu devir ,henüz bir deneme ve arama devridir. Bu devirde yetişen şairlerden başlıcaları Ahmet Şevki ile Muhammed Hafız İbrahim'dir.

Roman türünde en ünlü sanatçı Taba Hüseyin'dir.