Evrimcilerin Australopithecus ismini verdikleri canlılar gerçekte soyu tükenmiş bir maymun türünden başka bir şey değildir.
Australopithecus kelimesi “güney maymunu” anlamına gelir. Farklı kategorilere ayrılan Australopithecus türlerinin tümü, günümüz maymunlarına benzeyen soyu tükenmiş maymunlardır. Tümünün beyin hacimleri, günümüz şempanzelerininkiyle aynı veya daha küçüktür. Ellerinde ve ayaklarında günümüz maymunlarındaki gibi ağaçlara tırmanmaya yarayan çıkıntılar vardır. Birbirine yakın gözler, sivri azı dişleri, çene yapısı, uzun kollar, kısa bacaklar gibi birçok özellik, bu canlıların günümüz maymunlarından farklı olmadıklarını gösteren delillerdir.
Evrimcilerin bu konudaki iddiası ise, Australopithecus’un, tam bir maymun anatomisine sahip olmasına rağmen, insanlar gibi dik olarak yürüdüğü tezidir.
İlk Australopithecus fosili, evrimci paleontolog Raymond Dart tarafından bulunmuştu. Dart’ın bulduğu bu ilk örneğe “Taung Çocuğu” adı verildi. Dart, bebek yaştaki bir bireye ait olan bu fosilin “insansı” hatları olduğunu öne sürmüştü. Ancak ilerleyen yıllardaki bulgular, Australopithecus türünün tam bir maymun yüzüne sahip olduğunu gösterdi.
Ancak İngiltere ve ABD’den dünyaca ünlü iki anatomist, Lord Solly Zuckerman ve Prof. Charles Oxnard’ın, Australopithecus örnekleri üzerinde yaptıkları çok geniş kapsamlı çalışmalar bu canlıların günümüz maymunlarınınkiyle aynı hareket şekline sahip olduklarını gösterdi. İngiliz hükümetinin desteğiyle, beş uzmandan oluşan bir ekiple bu canlıların kemiklerini on beş yıl boyunca inceleyen Lord Zuckerman, kendisi de bir evrimci olmasına rağmen, Australopithecus’un sadece sıradan bir maymun türü olduğu ve kesinlikle dik yürümediği sonucuna vardı. (Solly Zuckerman, Beyond The Ivory Tower, New York: Toplinger Publications, 1970)
Yine bir evrimci olan Oxnard ise, Australopithecus’un iskelet yapısının günümüz orangutanlarına benzediğini açıkladı. (Charles E. Oxnard, “The Place of Australopithecines in Human Evolution: Grounds for Doubt”, Nature)
Amerikalı antropolog Holly Smith’in 1994 yılında Australopithecus dişleri üzerinde yaptığı detaylı analizler de yine Australopithecus’un bir maymun türü olduğunu gösterdi. (Holly Smith, American Journal of Physical Antropology,1994)
Aynı yıl Fred Spoor, Bernard Wood ve Frans Zonneveld adlı üç anatomi uzmanı çok farklı bir yöntemle yine aynı sonuca ulaştılar. Bu yöntem, insan ve maymunların iç kulaklarında yer alan ve denge sağlamaya yarayan yarı-çembersel kanalların karşılaştırmalı analizine dayanıyordu. Spoor, Wood ve Zonneveld’in, inceledikleri tüm Australopithecus örneklerinin iç kulak kanalları modern maymunlarınkiyle aynıydı. (Fred Spoor, Bernard Wood, Frans Zonneveld, “Implication of Early Hominid Labryntine Morphology for Evolution of Human Bipedal Locomotion”, Nature,23 Haziran 1994) Bu bulgu, Australopithecus türünün günümüz maymunlarına benzer bir tür olduğunu bir kez daha gösterdi.
AUSTRALOPITHECUS VE ŞEMPANZE
Australopithecus aferensis kafatası ile günümüz şempanzesinin kafatasları birbirine çok benzer. Bu benzerlik, Australopithecus sınıflamasına dahil edilen canlıların insanla ilgisi bulunmayan bir maymun türü olduğunun göstergelerinden biridir.