Lotus bitkisi (beyaz nilüfer ile aynıdır), çamurlu ve kirli ortamlarda yetişir. Buna rağmen bitkinin yaprakları sürekli temiz kalmaktadır. Çünkü bitki, üzerine en ufak bir toz zerresi geldiğinde bile hemen yapraklarını sallamakta ve toz taneciklerini belli noktalara doğru itmektedir. Yaprağın üzerine düşen yağmur damlaları da bu noktalara doğru yönlendirilmekte ve buradaki tozların süpürülmesi sağlanmaktadır.
Lotus bitkisinin bu özelliği, yeni bir bina yüzeyinin tasarımı için araştırmacılara ilham kaynağı olmuştur. Bunun üzerine araştırmacılar Lotusun yaprağı gibi, yağmur sularını kullanarak üzerindeki kiri temizleyen bina yüzeyleri üzerinde çalışmaya başlamışlardır. Bu çalışmalar sonunda ISPO isimli bir Alman şirketi, Lotusan adı verilen cephe kaplama malzemesini üretmiştir. Asya ve Avrupa’da bulunan satış noktalarında piyasaya sunulan bu ürün için ‘deterjana gerek kalmadan 5 yıl boyunca kendini temiz tutacağı garantisi‘ bile verilmiştir.
Doğadaki pek çok canlı, kendi yüzeylerini koruyan çeşitli özelliklere sahiptir. Şüphesiz ne Lotus bitkisinin yüzey yapısı ne de böceklerdeki kitin tabakası kendi kendine oluşmuştur. Hatta bu canlılar sahip oldukları üstün niteliklerden tamamen habersizdirler.