Eski Roma mitolojisi Yunan mitolojisinden belirgin çizgilerle ayrılıyordu. Romalılar çeşitli anlayışları – dürüstlük, doğruluk, cesurluk vb. özellikleri tanrılarla özdeşleştirirlerdi. Roma mitolojisi Yunanların İtalya’ya yerleşmesinden sonra eski Yunan mitolojisinin etkisi altında kalarak bazı değişikliklere uğradı. Önceleri Mars onlar için bitkilerin köklerini besleyen bir tanrı, Venüs ise bahçelerin tanrıçasıydı. Sonradan Yunan mitolojisinin etkisi altında kalarak bu tanrılar savaş ve aşk tanrısı adlarını almışlardı.
Roma mitolojisinin en ilginç tarafı ise Eski Romalıların olaylara bakış açılarıydı. Roma mitolojisi sadece tanrılar ve doğaüstü canlıların öykülerinden oluşmamaktaydı, aynı zamanda halkın ve Roma devletinin ideolojisine yerleşmiş olan bir bakış açısıydı. Gerçek Roma şehrinin kuruluşunun ve halkları idaresi altına almasının çok çok önceden tanrılar tarafından belirlenmiş olmasındaydı. Bu mit Romalıların bir çok savaşı kazanması sonucunda da ortaya çıkmıştı. Romalılar eski devirlerden başlayarak önce kendi çevrelerindeki kabileleri, daha sonra Avrupa, Asya ve nihayet Afrika’da yaşayan bir çok ulusu egemenlikleri altına almışlardı. Eski Romalılar bunu çok doğal olarak karşılamışlardı. Onlara göre Roma tanrılar tarafından seçilmiş bir devletti.
Roma mitolojisi edebiyata yansımış ve ünlü Romalı şair Vergillius ‘Aeneas’ adlı eserini yazmıştı. ‘Aeneas’ eserinde şair Troya kahramanlarından biri olan Aeneas’ın halkı ile birlikte İtalya’ya nasıl yerleştiğini anlatmış. Aeneas, Troya’lı prens Ankhises ile tanrıça Aphrodite’nin oğludur. Tanrılar, kral Priamos soyunun sona ermesine Dardanos soyunun ise devam etmesine karar vermiştir. Bu nedenle Aeneas, annesi tanrıça Aphrodite’nin yol göstermesi ile yakınları ve halkıyla İtalya’ya varabilecektir. Uzun ve bol serüvenli bir yolculuktan sonra Aeneas, İtalya’nın Tiber nehri kıyılarına kolonisini kurar. Burada yörenin kralı Latinus ile dost olur ancak, Yunan kolonisinin komutanı Turnus ile döğüşür ve onu yenerek öldürür. Latinus’un kızı Lavinia ile evlenerek Lavinium kentini kurar. Bu kent sonraları Albalonga adını alacaktır. Nihayet kent Roma adını alarak çok ünlenecek ve tarihte önemli roller üstlenecektir. Aeneas soyu, oğlu Iulus ile devam eder ve bu soydan gelen Ilia ünlü ikizler Remus ve Romulus’u (Remo ve Romolo) doğurur.